Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 29 Mart 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Gıda »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Gıda Güvenliği
 Tüketici Köşesi
 Un, Unlu Ürünler
 Makarna
 KuruTahıl,Bakliyat
 Yemeklik Yağlar
 Kırmızı Et, Ürünleri
 Fast Food
 Dondurma
 Beyaz Et, Ürünleri
 Yumurta, ürünleri
 Süt, Süt Ürünleri
 DondurulmuşGıda
 Sebze,Meyve
 Bal, Reçel
 Zeytin, Ürünleri
 Konserve,Turşular
 Hazır Yemek
 Kuru Yemiş,Çerez
 KurutulmuşGıda
 Organik Gıdalar
 Diyet Gıdalar
 Baharatlar
 Salça, Ketçap
 Tatlı, Şekerleme
 GDO Gıdalar
 Marketler, Haller
 Toptancı, Bakkal
 Restoranlar
 Diğer Gıdalar
 Ambalaj
 Seminer,Kongre

 
 
 
  Soner Yalçın
  [email protected]

  23 Eylül 2014


Tavuk tartışması

“6 ya­şın­da­ki kız ço­cu­ğu adet gö­rür mü? He­men te­da­vi­ye baş­lan­dı ve Dok­tor ‘Ta­vuk ye­me­ği­ni ke­sin; için­de­ki hor­mon­lar bu tür ra­hat­sız­lık­la­rı te­tik­li­yo­r’ de­di.” (Ce­ren Zen­cir)
“Es­ki­den ev­de ta­vuk piş­ti­ği za­man se­vi­nir­dik. Çok gü­zel ko­kar­dı. Ta­vuk­la­rı en aşa­ğı bir sa­at pi­şi­rir­dik. Lez­ze­ti­ne do­yum ola­maz­dı. Bu­gün ta­vuk­lar sa­man gi­bi lez­zet­siz, 15 da­ki­ka­da pi­şi­yor.” (Şey­ma Ar­sel)
Yüz­ler­ce ma­il al­dım…
Tar­tış­ma­ya de­vam.
AB­D’­de bu yıl viz­yo­na gi­ren “Fed Up” ad­lı film ve “Fo­od” ad­lı bel­ge­sel var.
Biz de tar­tış­ma­lı­yız, bi­ze ne ye­di­ri­yor­lar, bil­me­li­yiz.
İş­te ge­len bir mek­tup…
“Bi­lin­me­li­dir ki, ya­zı bo­yun­ca yer yer dil alış­kan­lı­ğıy­la ‘ta­vu­k’ di­ye bah­se­di­len can­lı, as­lın­da ta­vuk de­ğil, ‘ta­vu­ğum­su­’ di­ye ta­bir edil­me­li­dir.
1930’lar­da sek­tö­rün ağa­ba­ba­sı ABD, da­ha faz­la gı­da ve da­ha az ma­li­yet esa­sı­na gö­re, ta­vuk­la­rı ye­ni­den ta­sar­la­dı.
1946’da; ta­vuk­çu­luk sek­tö­rü gö­zü­nü ge­ne­tik bi­li­mi­ne çe­vir­di. Ge­liş­miş ül­ke­le­rin sek­tö­rel des­tek­le­riy­le, da­ha az be­sin­le da­ha faz­la ete sa­hip ta­vu­ğa ula­şıl­dı.
1940’lar, ilaç ve an­ti­bi­yo­tik­ler­le bü­yü­me­nin teş­vik edil­me­si ve ka­pa­lı yer­de kal­ma so­nu­cu or­ta­ya çı­kan has­ta­lık­la­rı bas­tır­mak ama­cıy­la bun­la­rın ta­vuk yem­le­ri­ne ka­tıl­dı­ğı yıl­lar ol­du.
Ta­vuk­la­rın ar­tık, çe­şit­li yem ve ilaç­la­rı içe­ren bes­len­me plan­la­rı var­dı.
Ge­ne­tik bi­li­mi, ta­vuk­la­rın had­din­den faz­la yu­mur­ta üre­te­bil­me­le­ri adı­na da ça­lı­şı­yor­du.
1950 yı­lı­na ge­lin­di­ğin­de ar­tık iki ay­rı ta­vuk var­dı, bi­ri yu­mur­ta di­ğe­ri et için.
1935’ten 1995 yı­lı­na ka­dar or­ta­la­ma broy­ler (et) ta­vu­ğun ki­lo­su yüz­de 65 ar­tar­ken; pa­za­ra sü­rüm sü­re­si yüz­de 60, yem ge­rek­si­ni­mi ise yüz­de 57 düş­tü.
Gü­nü­müz­de dün­ya­da­ki tüm broy­ler ta­vuk ge­ni­nin dört­te üçü iki şir­ke­te ait­tir.
Bu ırk­lar “Ros­s” ve “Cob­b” adıy­la bi­li­nir.
Geç­ti­ği­miz el­li yıl­da ev al­ma ma­li­yet­le­ri­nin yüz­de kaç art­tı­ğı­nı he­sap ede­bi­li­riz ya da ye­ni bir ara­ba ma­li­ye­ti son 20 yıl­da ne ka­dar art­mış, bu­la­bi­li­riz. Oy­sa yu­mur­ta ve ta­vuk fi­yat­la­rı iki ka­tı­na bi­le çık­ma­dı!?
Ni­ha­ye­tin­de en­düs­tri­yel ta­vuk­çu­luk; hay­van­la­rın ge­ne­tik ya­pı­sıy­la oy­nan­dı­ğı, ha­re­ket alan­la­rı­nın kı­sıt­lan­dı­ğı ve do­ğal ol­ma­yan yem­ler­le (çe­şit­li ilaç­lar ih­ti­va eden yem­ler­le; ör­ne­ğin an­ti­bi­yo­tik­ler­le) bes­len­di­ği, dar alan­da yük­sek ve­ri­me odak­lı, sa­na­yi­leş­miş bir hay­van­cı­lık sis­te­mi­dir.

ABD tar­tı­şı­yor

Ye­ni ta­sar­la­nan broy­ler ta­vuk­la­rın kas ve yağ do­ku­la­rı, ke­mik­le­ri­ne oran­la hız­lı ge­li­şir ve bu bi­çim bo­zuk­luk­la­rı­na, has­ta­lık­la­ra yol açar.
Ka­rın boş­lu­ğun­da faz­la­dan sı­vı bi­rik­me­si se­be­biy­le ölüm ve yü­rü­me bo­zuk­luk­la­rı da kay­da de­ğe­rin üst­le­rin­de oran­lar­da gö­rül­mek­te­dir.
Civ­civ­le­rin ya­şa­mı­nın ilk haf­ta­sı bo­yun­ca ışık­la­rı yak­la­şık 24 sa­at açık bı­ra­kı­lır. Bu on­la­rı da­ha çok ye­me­ye teş­vik eder. Son­ra ışık­la­rı kı­sa bir sü­re ka­pa­tı­lır. Gün­de 4 sa­at ha­yat­ta kal­ma­la­rı­na ye­te­cek uy­ku sü­re­si­dir.
Sı­kı­şık­lık se­be­biy­le fi­zik­sel ola­rak bo­zul­muş, ilaç ve­ril­miş, pis­lik ve dış­kı için­de ye­tiş­ti­ri­len stres­li hay­van­la­ra sağ­lık­lı de­mek ne ka­dar müm­kün?
Bi­çim bo­zuk­lu­ğu ya­nı sı­ra; göz ha­sa­rı, kör­lük, ke­mik­ler­de bak­te­ri­yel en­fek­si­yon, bel­ke­mi­ği kay­ma­sı, felç, iç ka­na­ma, ane­mi, ten­don sa­kat­lık­la­rı, alt ba­cak ve bo­yun eğ­ri­li­ği, güç­süz ba­ğı­şık­lık sis­te­mi ve so­lu­num has­ta­lık­la­rı sık kar­şı­la­şı­lan so­run­lar­dır.
An­ti­bi­yo­tik­ler, ta­vuk­la­rın bes­len­me­le­rin­de iki se­bep­le ras­yon­la­ra ka­tı­lır: Bü­yüt­me fak­tö­rü ola­rak; ve bu­lun­duk­la­rı gay­rı sıh­hi or­tam­lar­da 38-42 gün ara­lı­ğın­da can­lı ka­la­bil­me­le­ri için.
Bü­yüt­me fak­tö­rü ola­rak kul­la­nıl­ma­la­rı ge­rek­li­dir zi­ra tüm plan FCR’­ya (Fe­ed Con­ver­si­on Ra­ti­o- ye­min ete dö­nüş­me ora­nı) gö­re ya­pıl­mış­tır. Alı­nan bir­kaç ek­sik gram bir­kaç ku­ru­şa mal olur! Bin­ler­ce ta­vuk­ta­ki za­ra­rı dü­şü­nün!
Ti­pik bir çift­lik­te hay­van­lar her öğün­le­riy­le bir­lik­te ilaç alır­lar, bu za­ru­ri­dir. En­düs­tri ga­yet ta­bi­i ki en ba­şın­dan bu du­ru­mu bi­li­yor­du an­cak da­ha az ve­ri­mi ka­bul­len­mek ye­ri­ne çö­ken ba­ğı­şık­lık sis­tem­le­ri­ni yem kat­kı­la­rıy­la des­tek­le­me­yi yeğ­le­di.
So­nuç­ta hay­van­lar te­da­vi ama­cı ta­şı­ma­yan, ya­ni has­ta­lan­ma­dan ön­ce an­ti­bi­yo­tik­le bes­len­me­ye de­vam edi­yor, dün­ya­nın he­men her ye­rin­de ol­du­ğu gi­bi ül­ke­miz­de de.
Sab­ri­na Ta­ver­ni­se New York Ti­mes 18 Ey­lül ta­rih­li ha­be­rin­de, AB­D’­nin an­ti­bi­yo­tik di­ren­ci teh­li­ke­si­ne kar­şı sı­nır­la­ma ge­tir­mek üze­re ha­re­ke­te geç­ti­ği­ni; bun­da ro­lü ol­du­ğu dü­şü­nü­len hay­van­lar­da­ki an­ti­bi­yo­tik içe­rik­li bes­len­me­nin de kı­sıt­la­ma­ya ta­bi ol­du­ğu­nu bil­di­ri­yor.

Ya­sak­lan­dı

1990’lı yıl­la­rın son­la­rı ile 2006 yı­lı­na ka­dar, dün­ya­da pek çok ül­ke­de ta­vuk­çu­luk­ta kul­la­nı­lan ba­zı an­ti­bi­yo­tik­ler ya­sak­lan­dı. Söz­ge­li­mi avi­lamy­cin ve sa­li­nomy­cin.
Ya­pı­lan ba­zı araş­tır­ma­lar­da sap­ta­nan nö­ro­tok­sik et­ki­le­ri­nin bun­da pa­yı var mı?
Pe­ka­la so­ru şu:
2006’ya ka­dar yem ras­yon­la­rın­da kul­la­nı­lan bu an­ti­bi­yo­tik­le­rin, ül­ke­miz­de de yo­ğun ola­rak tü­ke­ti­len ta­vuk eti- yu­mur­ta ve ile­ri iş­len­miş ürün­le­riy­le in­san sağ­lı­ğı üze­rin­de ne gi­bi et­ki­le­ri ol­du?
Hay­van­la­rın çev­re­sel ko­şul­la­rı de­ğiş­ti­ril­me­di­ği­ne gö­re, bu bü­yüt­me fak­tö­rü an­ti­bi­yo­tik­le­rin yem­ler­den çı­ka­rıl­ma­sı­nın ar­dın­dan, yem­le­re ika­me ola­rak ne ila­ve edil­di?
Ma­li­ye­ti da­ha yük­sek ve et­kin­li­ği bu bü­yüt­me fak­tö­rü an­ti­bi­yo­tik­ler ka­dar ol­ma­yan (mak­si­mum 42 gün­lük ke­si­me git­me sü­re­si için­de) mad­de­ler, söz­ge­li­mi pro­bi­yo­tik­ler, ek­len­diy­se, bu du­rum pe­ra­ken­de fi­yat­la­ra ne­den yan­sı­ma­dı?
Car­gill ve Bun­ge gi­bi dev yem ham­mad­de te­da­rik­çi­le­ri­nin ve lo­kal part­ner­le­ri­nin, en ma­su­mu hib­rit ve GDO­’lu so­ya­sı ve mı­sı­rı ol­ma­dan, böy­le bir sek­tö­rün ne ka­dar sü­re ay­nı ma­li­yet esas­la­rıy­la ayak­ta ka­la­bi­le­ce­ği­ne da­ir fik­ri ve he­sa­bı olan var mı?”
(D. Ay­ça Çak­mak)
Evet, tar­tış­ma­ya de­vam ede­ce­ğiz…










http://sozcu.com.tr

Ekleme Tarihi
23.09.2014
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Soner Yalçın,Tavuk tartışması
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız