Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Nisan 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Gıda »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Gıda Güvenliği
 Tüketici Köşesi
 Un, Unlu Ürünler
 Makarna
 KuruTahıl,Bakliyat
 Yemeklik Yağlar
 Kırmızı Et, Ürünleri
 Fast Food
 Dondurma
 Beyaz Et, Ürünleri
 Yumurta, ürünleri
 Süt, Süt Ürünleri
 DondurulmuşGıda
 Sebze,Meyve
 Bal, Reçel
 Zeytin, Ürünleri
 Konserve,Turşular
 Hazır Yemek
 Kuru Yemiş,Çerez
 KurutulmuşGıda
 Organik Gıdalar
 Diyet Gıdalar
 Baharatlar
 Salça, Ketçap
 Tatlı, Şekerleme
 GDO Gıdalar
 Marketler, Haller
 Toptancı, Bakkal
 Restoranlar
 Diğer Gıdalar
 Ambalaj
 Seminer,Kongre

Domuz gribi ile yumurta fiyatı arasında ne paralellik var diyenleriniz çıkabilir.

 Biz de bilmiyorduk. Ama hocalarla konuşurken satır arasında, domuz gribi aşısının yumurta içinde geliştirildiğini öğrendik. Yani her bir aşı için 1.2 yumurta gerekiyormuş. Üretim sürecinin bu kadar hızlı olmaması da yumurta üretimine de bağlıymış. Bu yüzden pek çok ülkedeki yumurtaların tümü bu işe tahsis edilmeye başlanmış. Yani yakında fiyatlar patlarmış.
Yine kesemizi ilgilendiren bir başka gelişme ise tavuk fiyatlarında yaşanacakmış. Onun domuz gribiyle ilgisi yok. O da önceki gün yayımlanan Tarım Bakanlığı yönetmeliğiyle ilişkili.
Tarım Bakanlığı önceki gün yayımladığı yönetmelikle, GDO’ların ithal edilmesine izin verdi. Yani genetiği değiştirilmiş gıdalar artık rahatlıkla ülkemize girebilecek. Ama tek şartla, çocuk mamalarında kullanılmayacak. İşte getirilen bu düzenleme, tavuk yemi konusunda bir kaos yaratacak deniliyor. Bu da mısır fiyatlarını artıracak, o da tavuk fiyatlarına yansıyacakmış...
Domuz gribi, genetiği değiştirilmiş gıdalar ve etkilerini, ilgili profesörlerle konuştukça kafamız karmakarışık oldu.
Örneğin aşı yapısın mı yapılmasın mı? Dahası kimyasal katkılı aşılar neden bazı ülkelerde yasak da biz de değil?
Öylesine senaryolar anlatıldı ki, pek çoğu tıbbi değil, ticari. Zaten yakında dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tartışılmaya başlar.
Peki katkılı ya da katkısız aşılar yapılsın mı yapılmasın mı? Kesinlikle yapılması gerekir deniliyor. En azından bu konuda kafanız rahat olsun.
Yaşlıların neden risk grubundan uzak olduğu ise virüslere karşı bağışıklık kazanmalarıyla bağdaştırılıyor.
Ve son bir anekdot ise ABD’de tıbbi hatalar nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı, diğer tüm etkenlerden çok daha yüksekmiş. Ve bunu söyleyenler de zaten tıp profesörleri.
Kanserle ilgili olarak omega 3 takviyesi için aşırıya kaçmayacak şekilde balık yiyelim, bunun yok edilmemesi için de omega 6 yağ asitlerinden zengin mısır özü ve ayçiçeği yağı gibi yağlardan uzak durulması gerektiği söylendi... Merada otlayan hayvanlardan üretilen tereyağın da zengin omega 3 içerdiğini göz önünde bulundurun...

GDO’lar Genç Bakış’ta
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin Türkiye’de yasal olarak kullanılmasını sağlayacak yönetmelik önceki gün Resmi Gazete’de yayımlandı. Kamuoyunun “Frankeştayn Ürünler” adını verdiği GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) artık yasal olarak ithal edilip, bebek mamaları hariç tüm ürünlerde kullanılabilecek.
Daha önce kullanılmıyor muydu? Kullanılıyordu ama yasal değildi. Şimdi yasal bir zemine oturtulmuş oldu.
Bu yeni gelişmeye destek verenler kadar karşı çıkanlar da var. Muhalefet, neden yasa değil de yönetmelik çıkarıldığını sorgularken, bilim adamları GDO’ların kısırlıktan kansere, Alzheimer’dan böbrek ve karaciğer yetmezliğine kadar pek çok hastalığa davetiye çıkaracağını iddia ediyorlar.
GDO’lar ve hormonlar nedeniyle A’dan Z’ye yediğimiz her şeyin bozulduğunu ve tadını kaybettiğini de öne sürenlere, diğer bilim adamlarının cevabı ise çok daha ilginç: “7 milyarlık dünya nasıl beslenecek? Yoksa açlıktan ölürüz.”
“Genetiği bozulmuş ya da hormonlanmış gıdalar, başta domuz gribi olmak üzere diğer hastalıkları nasıl tetikliyor? Ya da tedavilerinde çare olabiliyor mu?” sorularına cevap aranacak. İncir çekirdeğini doldurmayan konularda fırtınaların koptuğu bir ortamda sağlığımızı ve geleceğimizi derinden etkileyen bu konuya umarız duyarsız kalmazsınız. En azından çocuklarınız için!..
Peki ya yurtdışından geri gönderilen meyve ve sebzelerimiz ne oluyor? Çöpe mi atılıyor? İç piyasaya mı sürülüyor?
GDO’lar, hormon, hibrit tohumlar ve ilaçlamalar konusunda dünya standartları ne? Bizdeki uygulamaları nasıl?
Organik gıdaların ne kadarı organik?..
Evet, tüm bu tartışmalar bu gece Genç Bakış’ta tartışılacak.
Genç Bakış, Kanal D, 00.30
Özetin özeti: Sadece Türkiye değil dünya da önemli bir süreçten geçiyor. Ve bir onların gündemine bakın, bir de bizim!..

 

Abbas Güçlü

http://www.milliyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
28.10.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız