Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 19 Nisan 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  İçecek  »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Tüketici köşesi
 Meyve suyu, şuruplar
 Kola, gazlı içecekler
 Su, Soda, Maden suyu
 Alkolü İçkiler
 Çay, Kahve
 Süt, Süt Ürünleri
 Şalgam
 Diğer içecekler

BU aralar hangi sektörden kiminle karşılaşsam, piyasanın nabzını tutma çabasıyla ilk sorum hep krizle bağlantılı: 

Kriz size nasıl ve ne kadar yansıdı?

Aynı soruyu geçenlerde buluştuğum The Pepsi Bottling Group Pazarlama BaşkanYardımcısı Deniz Aktürk Erdem, Satış Başkan Yardımcısı Hüseyin Tulpar ve Kurumsalİletişim Müdürü Didem Şinik’e de yönelttim.

- Kriz, kolalı, gazlı içeceklerde çok az hissediliyor. Kriz dönemlerinde gazozlar dahada öne çıkabiliyor.

Pepsi Bottling Group (PBG), sektördeki rakipleri gibi tüketiciyle "sıcak temas"ı kesmemeye özen gösteriyor. Deniz Aktürk Erdem ve Hüseyin Tulpar’ın anlattığınagöre, "sıcak temas" çabaları arasında öne çıkanlardan biri, Pepsi kutularının üzerinefotoğraf koydurma kampanyası olmuş. Kampanyası için 18 milyon kişi internetteki siteyi"tık"lamış. 100 bin kişi de resim göndermiş.

PBG Türkiye’nin geliştirdiği bu kampanya, İspanya, Rusya ve Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’nde de örnek alınmış.

PBG Türkiye, 60 milyonu aşan cep telefonu abonesini dikkate alıp, buradakipotansiyelden de yararlanmak üzere plan yapmış. Bu yöndeki ilk adım 2007’de atılmış.PBG Türkiye’nin ürünleriyle tüketicilere 90 milyondan fazla kontör kazandırılmış.

Bu yöntemin tuttuğunu gören PBG Türkiye, 2008 yılında da aynı kampanyayı çeşitli adlaraltında yürütmüş. Tüketiciler PBG ürünü içeceklerin kapaklarının altından geçen yıl da 100milyon kontörü cep telefonlarına yüklemiş.

Deniz Aktürk Erdem ve Hüseyin Tulpar’ın anlattığına göre, PBG Türkiye, "kapağınaltında kontör var" kampanyasını bu yıl daha da geliştirecek, sayıyı 200 milyona yükseltecek.

Normal fiyattan hesapladım, iki yılda "kapağın altındaki kontör"ler, tüketiciye bir anlamda 34.2 milyon TL’lik "konuşma süresi" kazandırmış... 2009’da bu rakam 200milyon kontörle 36 milyon TL’ye çıkacak...

PBG Türkiye, "İçtikçe konuş" diyor, tüketiciyi kendine çekmeye çalışıyor.

Kriz dönemlerinde bu tür kampanyalar tüketicinin işine geliyor...

MASAK, bankalara neden güvenmiyor

GEÇEN yılın ekim-kasım aylarında maaş aldığımızdan, kredi kartını kullandığımıza, tüketicikredisi borcu ödediğimiz bankaya kadar sektörün tüm oyuncularından şu mesajı aldık:"En yakın şubemize başvurup, telefon, doğalgaz, elektrik veya su faturası ibraz etmeniz gerekiyor."

Bu durum gazetelerde "Bankaya fatura götürmeyenin hesabı kapatılacak" başlığıylahaber oldu.

Bunun gerekçesi, Mali Suçlar Araştırma Kurumu’nun (MASAK), bankada hesabı olanlarınadreslerini "çapraz denetim" yöntemiyle sağlam şekilde elde etmek istemesiydi. Neyseki süre bu yılın haziran ayı sonuna kadar uzadı.

Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, Gümülcine’deki şube açılışından sonrasoruları yanıtlarken, "Piyasaya yön veren oyuncuyuz" cümlesini kullanınca, konuyuaçtım:

Madem bu kadar gücünüz var. MASAK’ın ’banka müşterisi fatura ibraz etsin’uygulamasına karşı çıkıp, kaldırılmasını sağlayamıyor musunuz?

- İtirazlarımızı elbette yaptık.

MASAK’ın uygulaması, "bankalara güvenmiyorum" gibi anlaşılmaz mı?

- Biz bu durumu anlatmaya çalıştık. Ancak otorite (MASAK) ısrar etti...

MASAK’ın bu ısrarı "Bankalar müşteri adresini sağlam tutamıyor, İGDAŞ, TEAŞ, TürkTelekom, İSKİ gibi kurumlar daha güvenilir" anlamına mı geliyor?..

MASAK’ın bankaları bu kadar "güvensiz" görmesinin özel bir anlamı var mı?

Halka açık şirketlerde ’kadın kotası’ olmalı

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) bir toplantısında TÜRKONFED BaşkanıCelal Beysel’le yan yanayım. Hemen onun yanında TOBB Kadın Girişimciler KuruluBaşkanı Aynur Bektaş var. Bektaş, yarınki İstanbul Sanayi Odası (İSO) seçimleri için heyecanlıydı:

Bektaş: Erkekler bana kazık atmaya kalktı, ben de meslek komitemde kendi listemiçıkardım.

Beysel: Nasıl gidiyor.

Bektaş: İddialıyım, İSO Meclisi’ne gireceğim.

Beysel: Aslında kadınların iş hayatında daha da etkin şekilde rol almalarını sağlamak için halka açık şirketlerin yönetim kurullarına örneğin en az yüzde 30 "kadın kotası"konulmalı.

Bektaş: Ben kota uygulamasına temelde karşıyım.

Beysel: Dünyada bunun örnekleri var. En son İspanya bunu yaptı.

Türkiye, bu konuda İspanya’nın yolundan gider mi?

 

Vahap Munyar

hurriyet.com.tr

Ekleme Tarihi
22.02.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız