Satışları 2 trilyon doları aşıyor, İstanbul’u ‘büyümeye açılan kapı’ olarak görüyor

THE Coca-Cola Company Başkan ve CEO’su Muhtar Kent, haziran ayı öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan bir ricada bulundu:

- Sayın Başbakanım, Eşbaşkanlığını yürüttüğüm “The Consumer Goods Forum” (Tüketici Ürünleri Forumu) Barcelona’da (İspanya) 15 Haziran’da toplantısı var. 2012 yılı toplantısını İstanbul’a çekmek istiyoruz. Görüntülü bir mesajla yönetiminde dünyanın önde gelen 50 CEO’su bulunan bu Forumu davet eder misiniz?

15-17 Haziran’da Barcelona’da gerçekleşen toplantıda Başbakan Erdoğan’ın mesajını yıllık satışları 2.1 trilyon doları bulunan şirketlerin 650 temsilcisi izledikten sonra karar verildi:

- 2012 yılı toplantımız 20-22 Haziran’da İstanbul’da gerçekleşecek. Toplantının ana başlığı, “İstanbul: Büyümeye Açılan Kapı” olacak.

Cuma günü İnönü Üniversitesi’nde “Karaciğer Transplantasyonu Sempozyumu” toplantısındayken Procter & Gamble (P&G) Türkiye Genel Müdürü ve İsrail, Orta Asya ve Kafkasya’yı kapsayan bölgenin Başkanı Saffet Karpat aradı:

- Haziran 2012’de İstanbul’da toplanacak “The Consumer Goods Forum”un hazırlık toplantısını gerçekleştiriyoruz. Forumun Eşbaşkanı ve Dohle Handelsgruppe Holding CEO’su Klaus Dohle ile P&G’nin Başkan ve CEO’su Bob McDonald da burada. Bu akşam veya yarın sabah gelebilirsen sana anlatacaklarımız var.

Cumartesi sabahı Swissotel’e gittiğimde Forum’un Türkiye Hazırlık Komitesi’nde görev alan Hedef Aliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Coca-Cola Türkiye Genel Müdürü Galia Frayman Molinas, Migros Genel Müdür Özgür Tort konuklarıyla birlikte çalışıyordu. Karpat, Türkiye Komitesi’ndeki diğer isimleri de ekledi:

- Sabancı Holding Perakende Grubu Başkanı Haluk Dinçer, Yıldız Holdig Gıda ve İçecek Grubu Başkanı Mehmet Tütüncü de komitemizde. Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan da bize destek veriyor.

Tam konuşmaya başlamıştık ki, P&G’nin Başkan ve CEO’su Bob McDonald toplantıdan çıktı ve ABD’ye dönmek üzere Atatürk Havalimanı’nda bekleyen özel uçağına gitti.

Karpat’a sordum:

- Patronunuz sadece İstanbul 

toplantısı hazırlıklarını görüşmek üzere mi geldi.

- Asıl geliş amacı buydu.

Biraz sonra Claus Dohle ile The Consumer Forum’un Genel Direktörü Jean-Marc Saubade yanımıza geldi. Saubade, Forum’la ilgili bilgi verdi:

- Yönetim Kurulu 50 CEO’dan oluşuyor. 25’i tüketiciye dönük üretim yapan dünya devlerinin, 25’i de perakende gruplarının CEO’ları.

- Dünya devlerini böyle bir Forumda buluşmaya iten nedir?

Klaus Dohle yanıtladı:

- Aslında birbiriyle kıyasıya rekabet eden şirketleriz. Ancak, birlikte yapacağımız işler de var. Sürdürülebilirlik, yapılan işlerin çevreye etkisi ve bunları azaltacak yolları birlikte aramak gibi şeyler bizi bir araya getiren nedenlerin başında yer alıyor.

- Size önümüzdeki yıl İstanbul’da buluşma yönünde karar aldıran nedir?

- İstanbul, dünyada önemli bir büyüme bölgesini temsil ediyor. Kentin dinamizmi insana ilham veriyor. Türkiye’nin büyüme başarısını hepimiz görüyor ve biliyoruz.

- İstanbul toplantınıza daha çok zaman var ama Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açılışa katılması söz konusu olacak mı?

- Barcelona’da bize video konferans yoluyla seslendi ve Türkiye’ye, İstanbul’a davet etti. Bu çağrıyı memnuniyetle karşıladık. Biz Sayın Başbakan’ın toplantımızı açmasını istiyoruz. Gelmesini bekliyoruz.

Ethem Sancak araya girdi:

- İstanbul buluşmasına dünya çapında 3 bine yakın CEO ve üst düzey şirket yöneticisini davet edeceğiz.

Dünyanın önde gelen CEO’ları “hazırlık” için bile İstanbul’da 2-3 gün geçirdiğine göre, asıl toplantı Türkiye’yi dev şirketlerin gündemine oturtacak gibi duruyor...

İş için ormanların yok edilmesini sona erdirme konusunda söz verdiler

THE Consumer Goods Forum Genel Direktörü Jean-Marc Saubade, Muhtar Kent ve Klaus Dohle’nin başkanlığında geçen haziran ayında Barcelona’da gerçekleşen zirvede alınan kararları içeren raporu verdi. Alınan kararlar özetle şöyle:

·  Bir yandan şirketlerimizi büyütmeyi sürdürürken, diğer yandan 2020 yılına kadar ormanların tahrip edilmesinin ya da yok edilmesinin ortadan kaldırılması sözü veriyoruz. Bu hedefe hükümetler ve sivil toplum kuruluşlarıyla da işbirliği yaparak ulaşacağız.

· 2015 yılına kadar karbon emisyonu konusunda küresel ısınmayı yavaşlatacak uygulamalara 

geçeceğiz.

· Daha sağlıklı gıda tüketmek ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı sürmek isteyen tüketicilere bu isteklerine uygun ürün gamı sunacağız.

· Sağlıklı gıda ve yaşam tarzı konusunda iletişim ve eğitim olanaklarını kullanarak müşterilerimizin farkındalığını artıracağız.

· Tüketicilere şeffaf ve yeterli düzeyde ürün ve hizmet bilgisi sunacağız.

Turgut Özal Tıp Merkezi için ABD’ye gönderilen öğrencilerin parasını Prof. Oto’dan istediler

ANAP döneminin ekonomiden sorumlu bakanlarından Işın Çelebi aradı:

- Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Fakültesi’ndeki güzel gelişmeleri yazmışsınız. Merkezin kuruluşunda önemli emeği olan bir kişiyi, Prof. Ali Oto’yu unutmuşsunuz.

Ardından anlatmaya koyuldu:

- Turgut Özal, o dönemde bize özel görev verdi. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin başına da şimdi Hacettepe Üniversitesi’nde olan ünlü kardiyolog Prof. Ali Oto’yu gönderdi. Prof. Oto, Tıp Merkezi’nde çalışmalarını planlayarak ABD’ye gönderdiğimiz tıp öğrencilerini tek tek, en başarılılar arasından seçti.

Çelebi, sonra yaşadıkları sıkıntılara da değindi:

- Biz iktidardan düştükten sonra Prof. Oto ve benim hakkımda soruşturma açıldı. Benim dokunulmazlığım vardı ama Prof. Oto’yu çok yıprattılar.

- Neler oldu?

- Öğrencilerin ABD’ye gitmelerine dönük faturayı TÜMAŞ’tan karşılamıştık. Amaç işi hızlandırmaktı. Açılan soruşturma ve davada o paraları kişisel olarak bizden istediler.

- Dava nasıl sonuçlandı?

- Neyse ki paraların Prof. Oto’dan tahsil edilmesi gibi bir karar çıkmadı.

Cuma günü katıldığımız panel sırasında 

bir soru üzerine Çalık Holding Yönetim 

Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, şu saptamayı yaptı:

- 100 öğrenciyi ABD’ye özel eğitime göndermek doğru bir adımdı ama onlara belirli süre Turgut Özal Tıp Merkezi’nde çalışma şartı konulmalıydı.

Çelebi yanıtladı:

- Söz konusu öğrencilerin büyük bölümü bugün Türkiye’de önemli tıp insanı oldular. Bir bölümü de Malatya’da göreve döndü sanıyorum.

Prof. Ali Oto’nun çabalarını anımsattığı için Çelebi’ye teşekkür ediyorum.