Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 28 Mart 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Meyvecilik »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Turunçgil
 Elma
 Armut
 Zeytin
 Fındık
 Üzüm
 Kayısı
 Şeftali, Nektarin
 Çay
 Seracılık
 İncir
 Kiraz, Vişne
 Erik
 Çilek
 Nar
 Antepfıstığı
 Muz
 Karpuz, Kavun
 Kivi
 Seracılık
 Ceviz
 Badem
 Diğer Meyveler

 
 
 
 
 
RÜŞTÜ BOZKURT / BUZDAĞININ DİBİ
                               Ceviz yetiştiriciliğinde  'Özel koşullar'
                               [email protected]



Bir önceki denemede ceviz yetiştiriciliğinin "sabitleri" olan bazı "yapısal ve ekonomik özellikler" üzerinde duruldu: Denenimizin bu bölümünde yatırım yapmak isteyenlerin "öngörme ve önlem alma disiplini" bağlamında gözden ırak tutmamaları gereken başka değişkenleri irdeleyeceğiz.
 
Bilgi eksikliği: Ceviz yetiştiriciliğini küresel rekabet bağlamında ele aldığımızda, önemli sorunlardan birinin "bilgi eksikliği" olduğunu gözlenir. Hangi alanda yatırım yaparsak yapalım, net bilgi, kaynakların etkin koordinasyonu ve odaklanma önem taşır. Ceviz yatırımı kararlarında özenle ele alınması gereken birkaç soruna kısa değinmeler yapalım:
 
" Eğilimler ve olası fırsat ve tehlikeler: Yatırım yaptığımız alan ne olursa olsun, başarılı yatırım yapabilmemiz için dünya genelindeki eğilimlerin, eğilimlerin yarattığı fırsat ve tehlikelerin farkında olmalıyız. Eğilimler bizim dışımızda oluşur; kendi iç dinamikleri ile gelişir; akışlarını bizden bağımsız olarak sürdürür. Nasıl ki, zamanı durdurma, stoklama, ihtiyacımız olduğu zaman değerlendirme şansımız yoksa, eğilimlerin olası etkilerini "tam zamanında" değerlendirmezsek, istediğimiz sonucu elde edemeyiz.
Ceviz yetiştirmek için ciddi yatırım yapmak isteyen bir girişimci, "Sanayi Toplumu aşamasından Bilgi Toplumu aşamasına geçişiş eğiliminin" anlamı, fırsatları ve tehlikeleri üzerinde bilgi ve fikir sahibi olmalı. Bütün insanlık tarihi boyunca "topraklar insanları zengin ettiği için" kavgalar, savaşlar, egemenlik hırsları hep "geniş topraklara sahip olma" algısına dayandı. Bilgi Toplumu aşamasında ise, topraklar insanları değil, insanlar toprakları zengin ediyor. Şimon Perez'in bir konuşmasında altını çizdiği gibi, " Yaklaşık 100 yıl önce bir dönüm toprakta 300 kg salatalık üretiliyordu. İki kuşak önce 70 yıl önce aynı araziden 1000 kilogram salatalık üretilir oldu… Bir kuşak önce, yaklaşık 40 yıl önce aynı araziden 3 bin kilogram salatalık alındı… Bugün ise aynı araziden 30 bin kilogram salatalık alınıyor". Verimde bu olağanüstü sıçramanın ardında evrim ve ekolojiyi birlikte analiz eden bilimin yarattığını, bitki ve hayvanlardaki performansı açığa çıkaran gelişmelerin hızlandığını bilerek yola çıkmalıyız. Ceviz üretiminde de bilgiyle beslenen ıslah çalışmalarının hangi aşamalardan geçtiğini bilmeden yatırım yapmaya kalkarsak başarılı olamayız.
 
"Ekonomide güç merkezi kayması" ,güçlenen ekonomilerin yarattığı "talebin" de kaymasıdır. Yakın gelecekte ceviz tüketimi, üretimi ve ticareti bu güç kaymasından nasıl etkilenir? Hangi eksenlerde ceviz tüketimi alışkanlıklarında değişmeler yaşanabilir? Meyve kalitesi trendlerinde gelecekte hangi trendler öne çıkabilir? Bu temel sorunun yanıtını vermeden ceviz üretimine ciddi kaynak bağlayabilir misiniz? "Refah arayışı ile göç eden insanların kentleşmeyi hızlandırması" tüketim kalıplarını değiştirmez mi? Değişen tüketimi kalıbında cevizin nasıl bir yer alacağını analiz etmeden yatırım yapılabilir mi? "Teknolojiye erişme kolaylığının yarattığı üretim yapılanması" eğiliminin olası fırsat ve tehlikelerini bilmeden rekabet edebilir ve uzun soluklu yatırım fizibilitesi yapılabilir mi? "Dönüştürücü inovasyonun etkilerini" karar süreçlerinde değerlendirmezsek hayatın öz gerçeğine yaklaşabilir miyiz? Ya da "gelişen orta sınıfın tüketici değer, beklenti ve davranışlarına etkilerini" analiz etmeyen bir ceviz yetiştiriciliğinin yaratmak istediği sonucu yakalaması mümkün mü? "Ölçek ekonomisi ile küçük ve orta ölçek yapının esneklik ve hızını dengeleyen örgütlenme" eğilimini hesaba katmadan, ceviz üretiminde ölçek sınırlarını belirleyebilir miyiz? Ülkemiz koşullarında ceviz bahçesi tesisinde ölçek olayı kapsamında en alt sınırların kararlaştırılması, rekabet koşulları dikkate alındığında ne olacak? "Sınırlı şeffaflıktan sınırsız şeffaflığa geçiş sürecinin", farkında olmadan sürdürülebilir bir rekabet yaratabilir miyiz? "Emtia yani mal kapitalizminden entelektüel kapitalizme geçişin yarattığı yeni ihtiyaçları " dikkate almayan bir "kapama bahçe" yatırımını bir dizi tehlikenin tuzağına düşürmez miyiz? Sözün özü, genel eğilimler bağlamı üzerinde kafa yormadan ciddi bir ceviz yatırımı yapılabilir mi?
 
" Olanak ve kısıtlarımız: Dünya genelinde eğilimlerin yarattığı fırsatın ve tehlikelerin neler olduğunu bilmek gerek şart ise, kendi olanak ve kısıtlarımızı bilmek de yeter şarttır.
 
Hangi alanda yatırım yaparsak yapalım, o alanla ilgili olanak ve kısıtlarımız hakkında net fikrimiz yoksa, yatırımda kaynak israfı kaçınılmaz hale gelir. Toprağa sahip olmak, uygun toprak özelliklerinin bulunması, sulama olanakları, yöreye uygun fide, bakım ve işleme olanakları hakkında net bilgi ile eğilimlerin fırsat ve tehlikelerini dengelersek yatırım başarılı olabilir. Özellikle çiftlik muhasebe sistemi kapama ceviz bahçelerini yönetmede ela alınmalıdır.
Etkin bir kayıt sistemi, yöre, bölge, ülke ve dünya genelinde olup bitenler hakkında sürekli bilgi üreten "dinamik envanter" diğer üretim alanları gibi ceviz üretiminde de vazgeçilmez araçlardır.
 
Başarılı yatırım yapabil menin koşullarından biri de, çağın gerçeklerine uygun "değerler sistemi" ile "erişilebilir kaynakların" üretim sürecinde etkin ve verimli kullanma becerisidir. Ceviz üretimi de bu temel ilkenin dışında değildir.
Dinamik mevzuat ihtiyacı: Dinamik envantere sahip olursak, gereksiz alanlara sermaye bağlamanın önüne geçer, aşırı kapasiteler yaratmaz, fiyat-rekabeti ile birbirimizin ayaklarına kurşun sıkmayız. Fındık çıkmazının uzun yılların birikimi ve son yıllarda zeytin üretiminde saptanan yanlışları ceviz üretiminde de tekrarlamamak için "dinamik envanterin" aşağıdaki belirtilen konuları kapsaması gerekir. Bütün bu gelişmeleri yaratmanın özünde de, "dinamik mevzuatla" düzenlemeler yapma işin olmazsa olmazıdır. Daha önce belirtilen, daha sonra üzerinde duracağımız bütün sorunların etkili çözümü "dinamik mevzuat" gerektirir:
" Mülkiyet yapısı ve bahçe ölçekleri: Ülkemizde kadastro çalışmaları tamamlanmış değil.. Tarihçi İlber Ortaylı " Şehirleşme ve ziraat arasında iyi bir denge kurmak gerekir. Türkiye'de bilinçli köylüye ihtiyaç var" diyor. Bilgimiz yoksa, temel değişmezlerden biri olan "aşırı ya da noksan değerlendirme" tuzağına yakalanırız. O nedenle, ülkemizde mülkiyet yapısının yarattığı arazi parçalanması üzerinde sürekli yenilenen bilgiler elimizde olması gerek. Ceviz konusunda yatırım yapacaklar, mülkiyet yapısı ile ceviz bahçesi ölçeklerinde doğru konumlanma yapabilmek için mutlaka bu konuda ön-bilgiler edinmeli, yerinde gözlemlerle bilgilerini pekiştirmeli.
 
" Hizmet birleştirmeyi özendirme: Diğer toprak-odaklı üretim alanlarında olduğu gibi, ceviz yetiştiricilerinin de yasalarla birleştirilmesi güç olan topraklarda "hizmet birleştirmesi" konusunu analiz etmeleri gerekli. Ciddi bir toprak reformu, bugünün siyasi koşullarında mümkün değil… Yıllardır toplulaştırma konusunda da sonucu etkileyecek bir başarı ortada yok. Metot değiştirerek mekanizmalar hizmet birleşmeleri üzerine yönlendirilmeli.
 
" Mekana, ürüne teşvik yerine proje teşvikleri: Tarımsal desteklerimizde mekana, ürüne vb. alanlara yönelik destekler uzun yıllardır yürürlükte. İlber Ortaylı'nın işaret ettiği kentleşme ile ziraat arasında denge kurmak için teşvik sistemini ülke koşulları, kültürleri, alışkanlıkları, yerleşik doğruları ve kalıp düşünceleri dikkate alınarak davranmak gerekir. Ekonomide oluşan ağlar, ulaşım ve iletişimin kolaylaşması, erişme olanaklarının genişlemesi "asimetrik yapı" oluşturmuştur. Çok temel değişmez, değişmenin hızlı ve sürekli olmasıdır. Değişmelerin hızı ve sürekliliği "proje-odaklı teşvik" gibi asimetrik araçların kullanılmasını gerektirir. Türkiye'de başarılı ceviz yetiştiriciliği için kümelenme modeli esas alınarak, kabuklu ve iç ceviz i işlemeye yönelik bölgelerin belirlenmesi gerekiyor. Bahçe tesisine yönelik teşviklerin ölçek ekonomisi kapsamında yeniden ele alınması uluslararası rekabet gücümüzü artıracaktır. Örneğin 100-500 dekar büyüklükteki bahçelere en az 300 TL destek verilmeli… Bu destekler zaman içinde ithalatı ortadan kaldırır diye düşünüyoruz.
 
" Rehberlik eden kayıt, gözetim ve denetim: Üretim örgütlenmesi yapaydır. İnsanların kendi aralarında, insanla doğa arasında koşullandırılmış ortamlardaki ilişkilerin yapaylığı nedeniyle, "gözetim ve denetim" gelişme yaratmanın gerek şartı haline gelir.
Suç, suçlu arayan gözetim ve denetim yerine, sapmaları belirleyen, ince ayar yapılmasına yardımcı olan ve sürdürülebilir gelişmeye katkı yapan gözetim ve denetim anlayışını hızla hakim kılmalıyız. Gerek kamu birimleri denetimleri. gerekse ceviz üreticilerinin birliklerinin yaratacağı öz denetim, şehirleşme ile ziraat arasında denge kurmanın olmazsa olmazıdır. Gözetim ve denetim için kurumsal öneri olmadan, ödünsüz gözetim ve denetim yapan işleyen kurumlar yaratmadan ceviz üretiminde de başarılı sonuçlar yaratabilme zor. İşimizin kolay olmadığı da çok açık: Üretici birlikleri ve onların etkili olmaları konusunda çok başarılı örnekler az, hatta bu konuda insanlarda "bizde üretici birlikleri olmuyor" gibi zihni kelepçeleyen bir algı da hayli yaygın. Yeni birlikler tasarlanırken ve oluşturulurken, İspanya ev İtalya'da yaygın olan "işleyen modellerden" ders alınmalı.
Üretim anlayışının değişmesi: Geleneği yaratan bazı rutinleri kavramadan etkili yatırım yapamayız. Unutmayalım ki, "geleneği geleceğe taşımadan" da başarılı işler yapılamaz. Bu nedenle, ceviz üretiminde de geçmişten bugüne taşıdığımız anlayışlarımızı sıkı bir sorgulamadan geçirerek, sürdürülebilirlik yaratan rutin ile gelişmeyi engelleyen alışkanlıkları ayıklamalıyız.
" Geleneksel üretim yapısı: Ceviz üretimi, bahçe kıyılarına, yol kıyılarına dikim anlayışı üzerine kuruludur. İhtiyaç için üretim yapılır; genellikle piyasa için üretim yoktur. Atılacak ilk adım, gelenekten getirdiğimiz ama, bugünün dünyasında rekabet şansı yaratmayan alışkanlıklar üzerine gitmedir.
 
Geleneksel olan, gelişme yaratmayan alışkanlıkların tasfiyesi için siyaset, bürokrasi, üniversiteler, piyasa yapıcısı kuruluşlar, girişimciler ve üreticiler bir ortak noktada birleşmeli ve "ortak dil" yaratmalıdır ki hızlı sonuç alınsın.
" Standart üretim ve piyasada değerlendirme: Üretimi piyasa için yapmadığımız zaman değer üretimine katkı yapamayız. Piyasanın istediği kalite ve standardı tutturma önemli bir adım. Ülkemizde "ceviz yetiştirme kültürü" açısından bakıldığında "piyasa için üretim" yeni bir algı ve anlayış. Bu anlayış üzerinde bütün aktörler işbirliği içinde olmalı ki etkili sonuçlar yaratılabilsin.
" Üretim miktarı, ithalat ve kaçak girişler: Ülkemizde mevcut üretim miktarı ve özellikle kaçak ceviz girişleri konusunda güvenilir rakamlar bulmak zor…Daha önce belirtilen "dinamik envanter" bize net bilgi sağlar. O zaman TAGEM daha etkin destek politikalara üretmeye katkı yapar… Üniversiteler Ar-Ge çalışmalarını daha belirleyici alanlara odaklar vb. Mevcut durum dikkate alındığında, Türkiye'de 180 bin ton ceviz üretilmediği ortak bir görüş olarak ortaya çıkmaktadır.
 
Çağımızda herhangi bir girişimin başarılı olmasının üç koşulunu bir kez daha anımsayalım: Net bilgi, kaynaklar arasında etkin koordinasyon ve odaklanma…
 
Ceviz üretiminde ülkemizin yapısal ve ekonomik koşullarından kaynaklanan bazı etkenlere kısa değinmeler yaptık… Biri sonraki denememizde, ceviz çeşitlerinin performansı, üretim döneminin sorunları, teşvik sisteminin etkinliği, Ar-Ge çalışmalarının kararlılığı konularında gözlem ve saptamalarımızı paylaşacağız.
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
14.10.2012
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: ceviz,Rüştü BOZKURT
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız