Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 26 Nisan 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Hayvancılık »  Arıcılık »  HABERLER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Örgütler-Paydaşlar
 Tür-Irk
 Aşı-İlaç
 Mekanizasyon
 Yetiştirme teknikleri
 İyi tarım uygulamaları
 Organik üretim-ürün
 Hasat-Depolama
 Bal ve bal ürünleri
 İhracat-İthalat
 Ticaret-Pazarlama
 Araştırma-Geliştirme
 Kamu çalışmaları
 Destek ve teşvikler
 Hastalık
 Diğer
 


Yanlış ilaçlama arıcılığa darbe vuruyor

Son dönemlerde Çukurova Bölgesi'ndeki kovanlarda arıların toplu halde telef olması, bal üreticilerini kaygılandırıyor. Bilinçsiz ilaçlamalar yüzünden 100 bin tona yakın bal üreten Türkiye, yaklaşık 30 bin ton bal üretme kapasitesini kaybediyor. Uzmanlara göre bazı bölgelerde yanlış ilaçlama yüzünden arıların yüzde 40’ı telef oluyor.


Bugün Türkiye'de 40 bin aile arıcılık ile geçimini sağlıyor. Yıllık 94 bin tonu aşan bal üretimiyle dünyanın en büyük ikinci bal üreticisi konumunda. Potansiyeli yüksek ve önemli bir ekonomik değeri olan arıcılığı Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen ile konuştuk.
 
-Türkiye'nin arıcılık profili nasıl?

TÜİK verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 6,5 milyon arı kovanı bulunuyor. Bu rakam dünyadaki toplam arı kovanının yüzde 10'una denk geliyor. Türkiye, yıllık 94 bin tonu aşan bal üretimiyle dünyanın en büyük ikinci bal üreticisi konumunda. İlk sırada, yıllık 450 bin ton bal üretimi ile Çin yer alıyor.


-İklim değişiklikleri arıcılığı nasıl etkiliyor?

Bölgenin iklim raporları, toprağın yapısı ve gece-gündüz arasındaki ısı farkları önemlidir. Eğer bölge aşırı rüzgarlı ise arılar rüzgarlı havalarda uçamayacakları için, ne kadar çok çiçek olursa olsun arılar bunlardan yararlanamayacaktır. Yine aynı şekilde geceleri soğuk geçen bölgelerde arıların bal tüketimi de artacaktır. Bu nedenle arılığın seçimini yaparken rüzgar tutmayan, fazla soğuk olmayan, güneş alabilecek yerler tercih edilmelidir.


-Yanlış ilaçlamanın arıcılık sektörünü zedelediği belirtiliyor.Nedenleri? Önüne geçilemiyor mu?

Bal sektörünü en çok tehdit eden sorunlardan birisi tarımsal ilaçlama. Özellikle son dönemlerde Çukurova Bölgesi'ndeki kovanlarda arıların toplu halde telef olması, bal üreticilerini kaygılandırıyor. Bilinçsiz ilaçlamalar yüzünden 100 bin tona yakın bal üreten Türkiye, yaklaşık 30 bin ton bal üretme kapasitesini kaybediyor. 6 bin ton olan bal ihracatımızı 35 bin ton seviyelerine çıkarmak içinse üreticilerin inisiyatifi gerekiyor.


-Sağlıklı bir bal nasıl sofraya gelir? Hangi aşamalardan geçmelidir?

Kaliteli, yenebilir, sağlıklı ve doğal bal sofralara ulaşana kadar 70 ayrı analiz yapılıyor. Bunların ilki, her tenekeden tek tek numune alınarak yapılan ve balda ticari glikoz olup olmadığının kontrol edildiği analizdir. Ardından balın cinsi ve su içeriğinin belirlendiği analizler yapılıyor. Prolin, fruktoz, glikoz, sakkaroz gibi analizlerle, balda olması gereken doğal şeker miktarları kontrol ediliyor. Bu analizlerle bala dışarıdan müdahale olup olmadığı anlaşılıyor. Ayrıca arıya şeker yedirilip yedirilmediği de analizler neticesinde ortaya çıkıyor. Polen analizi ile arının hangi bitkilerden polen topladığı belirleniyor. Arıyla ilgili tespitler bununla da sınırlı değil! Arıyı hastalıklara karşı korumak için ilaç kullanımı da yapılıyorsa bu ilaçların doğru dönemde verilip verilmediğine de bakılıyor ki bu işlemin, belirli tarihler arasında yapılması gerekiyor. Bitkilerde kullanılan ilaçların arıya geçip geçmediğinin de analizi yapılıyor. Bala yol kenarındaki asfalttan, egzoz gazından ya da tenekeden zararlı metallerin bulaşıp bulaşmadığı; bakır, kurşun, çinko, kadmiyum gibi yarı ağır metaller de analizlerle tespit ediliyor



-Bal pazarı hakkında bilgi verir misiniz? Anavarza Bal'ın yeri nedir?

Türkiye'de tüketimin çoğunu markasız balların oluşturduğunu yaptığımız araştırmalarda görüyoruz.. Rakamsal olarak bir veriden söz etmemiz gerekir ise yüzde 80 markasız bal tüketiminden söz edebiliriz ki bu sağlıklı bir oran değildir. Açıkta satılan balların kontrolü yapılmamaktadır. Laboratuvar ortamında test edilmedikleri için açık balların içerisinde şeker, antibiyotik gibi katkıların olup olmadığını bilemezsiniz. Markalı balların yönetmelik gereği tüm bu kontrolleri yapmaları şarttır. Aslında markalı ballar laboratuvar testleri sayesinde doğal balı en doğru şekilde sunarlar. Açık bal olarak tükettiğiniz ve size “doğal” sıfatıyla sunulan balın katkısız doğal bal olup olmadığı belli değildir. Oysa markalı ballar kontrolden geçerek piyasaya sürülür. Açık bal kullanıldığında içerisinde antibiyotik kalıntısı, pestisit ilaç kalıntısı ya da naftalin olabilir. Bunların hepsi tüketildiğinde insan sağlığını olumsuz etkileyecek unsurlardır. Kendiniz ve çocuğunuz için markalı balı tercih etmenizi öneriyoruz.


Anavarza Bal TSE, ISO 22000 belgelerinin yanında ‘BRC Global Standart – Grand: A’ sertifikasyonuna sahip firmadır. Satın alma süreci ise Ari Gıda Laboratuvarı tarafından her bir ürün için 70 ayrı parametre kontrol edildikten sonra başlar. Bu politikalarımızdaki hassasiyet bizleri bugüne getiren anlayışın bir parçasıdır.




 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
14.09.2014
Ekleyen Kişi
Özgür Şevik

Etiketler: arıcılık, yanlış ilaçlama
Link: Yanlış ilaçlama arıcılığa darbe vuruyor




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız