Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 19 Nisan 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Hayvancılık »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Süt sığırcılığı
 Sığır Besiciliği
 Koyunculuk, Keçicilik
 Etlik Piliç Üretimi
 Yumurta Üretimi
 Hindi,Devekuşu ve Diğer Kanatlılar
 Arıcılık
 Diğer

ALİ EKBER YILDIRIM / TARIM DÜNYASINDAN
 
Polonya büyükelçimizin ithal et ısrarı...

Polonya defterini kapatmaya hazırlanırken bir son dakika açıklaması geldi. Açıklama, Türkiye'nin Polonya Büyükelçisi ve Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'dan.


Amacımız Özcan ile polemiğe girmek değil. Ancak gönderdiği açıklamayı görmezden gelmek olmazdı. Önce açıklamayı sonrada yanıtımızı verelim:

Ali Ekber Bey,

Yazınızı üzülerek okudum. Benim söylediklerimle hiç alakası olmayan yorumlar yapmışsınız. Tohum konusunda aynı şekilde düşünüyorum ve kesinlikle bir hata söz konusu değildir. Biraz genetik biliminin çalışmalarını takip edenler bileceklerdir. Tohumlar kolaylıkla söylediğim amaçla kullanılabilir. Tashih ettiğim kısım özellikle domates tohumunu İsrail ve ABD'den almamıza rağmen başka sebzelere ait daha fazla tohumu dışarıya sattığımız konusu idi. Yani toplamda daha fazla tohum ihraç ettiğimizi Tarım ve Orman Bakanımızın referansı ile anlatmak istemiştim. Bu, miktarı az olsa da dışarıdan alınan domates tohumlarının bizi hastalık sahibi edeceği ihtimalini ortadan kaldırmaz. Unutmayın, insanlar tohumları ile oynandığı için GDO'lu yiyeceklere karşı çıkıyorlar.

Et meselesine gelince. Eğer iç piyasayı desteklemek için dışarıdan gelen eti daha çok vergilendirirseniz iç piyasada etin fiyatı artar. Bunu görmek için tarımcı olmaya gerek yoktur. Eğer iç piyasa et ihtiyacını karşılayabilseydi ithalata gerek yoktu. Gerek olduğuna göre iç piyasada talebin karşılanması yönünde bir sorun var demektir. İthalata izin verilmediği dönemlerde fiyattaki devamlı artış eğilimi herkesin malumlarıdır. Ve bu nedenle ithalata başvurulmuştu. Simdi yine benzer bir surece girilmiş oldu. Sizde takip edin ve sizinle 3- 4 ay sonra konuşalım. Ben et ihraç eden bir ülkede çalıştığım için buradaki ve Türkiye'deki fiyatları neredeyse günü gününe takip ediyorum. Burada da et son bir ay içinde 30 cent pahalandı ve ortalama 3.30 eurodan satılıyor.

Daha doğru yorumlu yazılar yazmanız dileğiyle,
Yusuf Ziya Özcan."


Sayın Büyükelçi, 26 Eylül 2010 tarihli DÜNYA Gazetesi'nde yayınlanan "Polonya tarımında değişim ve Türkiye" başlıklı yazımız üzerine bu açıklamayı gönderdi. O yazıyı www.tarimdunyasi.net adresinden okuyabilirsiniz.
Polonya Büyükelçiliğimizde gerçekleşen nezaket ziyaretinde bizimle birlikte Anadolu Ajansı Ekonomi Muhabiri Erdal Çelikel, Yeni Şafak Gazetesi Ekonomi Muhabiri Cahit Saraçoğlu, Hilal TV'den yapımcı Mehmet Damar, Polonya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde görevli Süleyman Sarıhan ve rehberimiz Magdalena Olbrys da vardı. Mehmet Damar arkadaşımız konuşulanların çok büyük bölümünü kamerası ile kaydetti.

Yazıda da belirttiğimiz gibi Sayın Yusuf Ziya Özcan, tohumda dışa bağımlılık konusundaki endişesini "domates tohumuna bir gen yerleştirerek bizi yavaş yavaş yok ederler" görüşünü hatırlattığımızda, bu konuda yanıldığını, yanlış bir çıkış yaptığını daha sonra Tarım Bakanlığı'ndan doğru bilgileri aldığını söyledi. Biz de bunu yazdık. Ancak, Sayın Özcan, tarıma o kadar yabancı ki bakanlığın adını bile bilmiyor. Gönderdiği açıklamada "Tarım ve Orman Bakanımız" diyor. Bunu basit bir dil sürçmesi olarak kabul edebiliriz. Ama, gönderdiği açıklamadan da anlaşılıyor ki, domates tohumuna gen yerleştirilerek Türklerin yavaş yavaş yok edileceği fikrinden vazgeçmiş değil. Bizde tohum ithalatına sonuna kadar karşıyız. Ama, Sayın Özcan bilmiyor ki, aldığımız domates tohumu ile ürettiğimiz domatesi Avrupa' ya, Rusya'ya salçasını Avrupa ve Amerika'ya ihraç ettiğimizi. Demek ki onlar da yavaş yavaş yok olacaklar.

Et konusuna gelince, Özcan, internetten ette gümrük vergilerinin artırılacağı haberini okuduğunu ve çok üzüldüğünü söyledi. Vergi artışı nedeniyle Türkiye'de tüketiciye pahallı et yedirileceğini savunan Özcan'a; "O haberi ben yazdım" diyerek yerli besicilerin karkas etin kilosunu 14-15 liraya mal ederken dışarıdan ithal edilen ucuz et nedeniyle üretimi sürdüremediklerini anlattım. Vergi artışının yerli besicilere nefes aldırmak için yapılacağını söyledim. Özcan ikna olmuş gibiydi. Ama gönderdiği açıklamadan da anlaşılıyor ki,ikna olmamış. Israrla ithalatı savunuyor.

Sayın Büyükelçiye sormak gerekir, domates tohumuna gen yerleştirerek bizi yavaş yavaş yok edenler, ithal etle de aynı şeyi yaparlarsa ne olacak?
 
Domateste ithalata karşı çıkarken ette neden ithalatı savunuyor?
Özcan'a, Türkiye'nin Büyükelçisi olduğunu hatırlatmaya gerek var mı? Türkiye'den Polonya'ya ihracatı artırmak için çaba göstermesi gerekirken Polonya'dan Türkiye'ye et ithalatını savunması en hafif deyimle şık değil. Polonya'nın Ankara Büyükelçisi bunu yapabilir. Zaten yapıyor da. Bizim büyükelçimizin bizim çıkarlarımızı koruması gerekmez mi?

Kaldı ki, ithalata rağmen Türkiye'de et fiyatının yüksek olduğunu da büyükelçiye hatırlatmakta yarar var.

Özetle, domates tohumu ithalatını endişe ile karşılayan Polonya Büyükelçimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ısrarla et ithalatını savunuyorsa bilmediğimiz "bilimsel" bir açıklaması mutlaka vardır.

***
Sadullah Usumi'siz 10 yıl

Türkiye'de tarım yazarlığı Sadullah Usumi ile özdeşleşmiştir. Gazeteci, sendikacı, eski milletvekili ve son olarak Cumhuriyet Gazetesi'nde "Çiftçi Dostu" adıyla tarım yazıları kaleme alan Sadullah Usumi, 10 yıl önce yaşama veda etti. Rahmetli Nezih Demirkent, tarım yazmamı istediğinde O'nu örnek göstermişti. Bir çok okurumuzdan, dostumuzdan "Sadullah Usumi'nin bayrağını yerde bırakmadınız" sözünü duymak çok onur verici. Sadullah Usumi'yi saygıyla ve özlemle anıyoruz.

***
Hayrettin Karaca'ya Nobel ödülü

TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, 'Alternatif Nobel Ödülü' olarak adlandırılan 'The Right Livelihood Award - Doğru Yaşam Onur Ödülü' nü aldı. Merkezi İsveç'te bulunan Doğru Yaşam Ödülü Vakfı, 1980 yılından bu yana "Doğru Yaşam Ödülü" veriyor. Yaptığı çalışmalar, doğaya ve toprağa sahip çıkması ile sadece Türkiye'de değil, dünyada da bu ödülü en çok hak eden Hayrettin Karaca'yı yürekten kutlarız.






Ekleme Tarihi
02.10.2012
Ekleyen Kişi
Celil PAKSOY

Etiketler: Ali Ekber YILDIRIM, Polonya büyükelçimizin ithal et ısrarı...
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız