Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 28 Mart 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Bilişim, Teknoloji »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Teknik Bilgiler
 Gıda, Tarım Bilişimi
 Bilgi Sistemleri
 E-Devlet Uygulamaları
 e-Ticaret, e-İş
 Hassas Tarım
 CBS, Uzaktan Algılama
 Nanoteknolojiler
 Biyoteknoloji, Gen Müh.
 Diğer

Bugün önemli bir gün

 
 
Güngör Uras
Olayların içinden
[email protected]


 
23 Nisan’ın neden önemli bir gün olduğunu hatırlayalım. Ne yazık ki çok kişi unuttu veya unutmuş görünüyor. 23 Nisan Cumhuriyet döneminin ‘ilk resmi bayramı’dır. ‘Milli Hâkimiyet Bayramı’dır.
 
- 16 Mart 1920: İstanbul işgal edildi. İşgal kuvvetleri bazı milletvekillerini tutukladı.
- 18 Mart 1920: “Meclis-i Mebusan” kapanış toplantısı yaptı.
- 19 Mart 1920: Mustafa Kemal, “Olağanüstü yetkiler taşıyacak bir meclisin” Ankara’da toplanmasının sağlanacağını ilan etti. Yurdun her yerinde seçimler yapıldı.
- 22 Nisan 1920’de yapılan çağrıyla Millet Meclisi 23 Nisan’da toplandı.
- Millet Meclisi, 24 Nisan 1920’da Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seçti.
- Millet Meclisi’nin açılış günü olan 23 Nisan, 1921’de çıkarılan bir kanunla ilk resmi bayram olarak ilan edildi. Kanunda, “23 Nisan günü milli bayramdır” deniliyordu.
- 1935 yılında çıkarılan bir kanunla 23 Nisan, “Milli Hâkimiyet Bayramı” olarak adlandırıldı.
23 Nisanlar’da Milli Hâkimiyet Bayram’ları kutlanırken, Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) tarafından da yetim çocukları eğlendirmek ve onlara gelir sağlamak için etkinlikler düzenlenir oldu. Cemiyet, 1927’de, 23 Nisan’ı ”Çocuk Günü” ilan etti. Halktan 23 Nisan’ların daha geniş çaplı etkinliklerle kutlanmasını istedi. 1980’de Milli Güvenlik Konseyi aldığı bir kararla, “Milli Hâkimiyet Bayramı”nın adını “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak değiştirdi.

Çocuklarımız ne durumda?
“Doğur, doğur, salıver sokağa... Allah nasıl olsa rızkını verir!” dönemi geçti. Günümüzde her doğan çocuğun, sağlıklı olması, sağlıklı beslenmesi, sağlıklı büyümesi ve iyi eğitim görmesi gerekiyor.
Çocuklarımız iyi eğitim görecekler ve küresel rekabet ortamında başkalarının önünde koşacaklar ki, Türkiye gelişebilsin, halkın refahı artsın.
Günümüzde “milli kaynak” denilen şey, yeraltı kaynağı, altın, petrol değil. Esas kaynak İnsan. İnsan denilince de sayıya değil, kafa yapısına bakılıyor. Okul sayısı, derslik sayısı, bilgisayar, akıllı tahta önemli de... Acaba bizim çocuklarımızın eğitim seviyeleri ne durumda ?
OECD tarafından yapılan araştırmaya göre - son araştırma 2009 yılında yapıldı - Türkiye’de 15 yaşındaki öğrencilerin bilgi düzeyi OECD şemsiyesi altındaki 35 ülke sıralamasında sondan 2’nci durumda. (Baştan değil, sondan 2’nci...)
Bu araştırma 2000 yılından bu yana her 3 yılda bir yapılıyor. Araştırmanın Türkiye’deki bacağını Milli Eğitim Bakanlığı gerçekleştiriyor.
Her ülkede 15 yaşındaki erkek ve kız öğrencilerin bilgi düzeyleri ölçülüyor. Ölçme 3 ayrı alanda yapılıyor: Okuma/Anlama, Matematik ve Fen/Bilim.
Araştırma Türkiye’de eğitim sisteminin ne kadar yetersiz olduğunu, 15 yaşındaki erkek ve kızlarımızın başka ülkelerdeki gençlere göre ne kadar geride kaldıklarını gösteriyor. OECD şemsiyesi altında 35 ülkedeki araştırmaya göre:
- Fen/Bilim’de ve matematikte bizim çocuklarımız sondan 2’nci.
- Okuma/Anlama’da 35 ülke çocukları arasında sondan 3’üncü durumda.
Önceki gün Yüksek Okullara Giriş Sınavları sonucu açıklandı. 1 milyon 837 bin kişinin katıldığı sınavlarda 1 milyon 260 bin gencimiz fenden sıfır almış. 870 bin gencimiz matematikten sıfır almış. Türkçe ve sosyal bilimlerden sıfır alanların sayısı artmış.
Çocuk bayramını kutluyoruz ama çocuklarımızın durumu hiç de iyi değil...
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
23.04.2012
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Güngör Uras , 23 nisan
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız