Alata Araştırma İstasyonu çiftçinin umudu
Mersin'in Erdemli ilçesinde kurulu bulunan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu, yaptığı Ar-ge çalışmaları ve ürünleri ile bölge çiftçisinin umudu oldu.
Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu, betona teslim olan Mersin sahilinin tek yeşil kalmış bölgesi olan Erdemli ve Tarsus ilçelerindeki 4 bin 840 dekarlık alana yayılmış durumda. Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay illerini kapsayan bölgede meyvecilik, bağcılık, sebzecilik, süs bitkileri, tıbbi ve aromatik bitkiler, toprak su kaynakları ve arıcılık konularında uygulamalı tarımsal araştırmalar yapıyor. Araştırma faaliyetlerinin başladığı günden bu yana 345 adet araştırma projesi sonuçlandırmış, elde edilen bulgular Doğu Akdeniz Bölgesi çiftçileri başta olmak üzere tüm ülke çiftçilerinin hizmetine sunulmuş durumda.
Alata Araştırma İstasyonu Müdürü Dr. Davut Keleş, merkezin meyve, sebze, süs bitkileri, tıbbi aromatik bitkiler arıcılık gibi sektörlerde çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Keleş, 2011'deki rekreasyon sonrası toprak, su, havza yönetimi ve iklim değişikliği konularında çalışmalar yapıldığını kaydetti. Sebze ve meyvenin insanın dengeli beslenmesi için önemine dikkat çeken Keleş, "İnsan dengeli beslenmediği zaman bağışıklık sistemini geliştirmediği için savunma sisteminin gardı düşmüş oluyor. Yapılan tarımsal araştırmalar niye önemli diyecek olursak tarım insanların beslenmesi için olmazsa olmaz ve vazgeçilmez bir ürün. Herkesin kabul ettiği gibi stratejik ve gerçek ekonomi. Bu anlamda bu gerçek ekonomide insanların iyi beslenmesi ve üreticinin iyi para kazanması için araştırma geliştirme faaliyetleri önemli. Bu kapsamda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız Ar-Ge'ye oldukça fazla önem vermekte." diye konuştu.
İstasyonda turunçgiller, sofralık kayısı ve narda sanayiye yönelik yeni çeşitler geliştirildiğine dikkat çeken Keleş, "Sebzeler konusunda yeni çeşitler geliştiriliyor. Kurağa hastalığa dayanıklı çeşitler geliştiriliyor. Daha çok ıslah ve genetik ağırlıklı çalışıyoruz." dedi. Sektörle iş birliğine verdikleri özel öneme dikkat çeken Keleş, sözlerine şöyle devam etti: "Bakanlığımız sektörle yapılan projeleri daha çok önemsiyor. Daha fazla destekliyor. Dünyanın gittiği süreçte de kamu, özel sektör ve üniversitelerin birlikte yaptığı projeler revaçta ve daha iyi sonuçlar veriyor. Bu kapsamda Ar-Ge faaliyetleri sürüyor."
Kurumda, turunçgiller ve tropik iklim bitkileri, sebzecilik, mütedil iklim meyveleri, süs bitkileri, tarımsal ekonomi, arıcılık, bağcılık, tıbbi aromatik bitkiler, toprak ve su, konularında toplam 345 tane araştırma projesinin bitirildiğine vurgu yapan Keleş, "Bu projelerin çevreye yansıması oldukça fazla. Yalnız araştırma dönüşüm katsayısı tarımda düşük olduğu için bunun ölçümü biraz zor. Diğer sanayi kuruluşları gibi değil. Bu yüzden gelişmiş ülkeler, özellikle ABD, tarımsal Ar-Ge'ye daha fazla devlet desteği veriyor." şeklinde konuştu.
Bundan sonraki hedefleri hakkında da açıklamalarda bulunan Keleş şunları ekledi: "Hedefimiz araştırmacıların sürekli yurt dışına gidip geldiği, yurt dışından araştırmacıların buraya geldiği, beraber yaptığımız Ar-Ge çalışmalarının artmasıdır. Özel sektör ilişkilerinin daha fazla artmasını istiyoruz. Bunun içinde yapabilirsek tarımsal teknoparkın kurulmasıdır.
Düşündüğümüz projelerden biride Uluslararası Islah Akademisinin kurulması. Eğer bunları kurabilirsek burası uluslararası bir araştırma enstitüsü olacak. Uluslararası derken de gelişmiş ülkelerdeki gibi bir Japonya, bir ABD, bir Almanya'daki gibi. Özel sektörle iş birliğini artırmak istiyoruz. O zaman yapacağımız iş ekonomiye yansıyacağı için yaptığımız Ar-Ge dönüşümleri daha iyi olacak. Ekonomiye katkımız daha iyi olacak. Burda çalışanlar da hızlı bir şekilde motive olacak. Böyle bir örnek oluşturmayı düşünüyoruz." (CİHAN) |
