Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 19 Nisan 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Tarım Tedarik »  TEKNİK BİLGİLER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Tarım Finansmanı
 Tarım Sigortası
 Hizmet Sektörü
 Fuarlar
 Tohum
 Gübre
 Zirai İlaç
 Mekanizasyon
 Sulama
 Fidan
 Diğer

 

1. GİRİŞ

1.1. TARIMSAL MEKANİZASYON DÜZEYİ
1.2. TARIMSAL MEKANİZASYONUN SAĞLADIĞI YARARLAR
1.3. TARIM ALET ve MAKİNELERİNİN İŞ VERİMLERİ
1.4. TARIMSAL MEKANİZASYON SİSTEMİ
1.6. TOPRAK İŞLEME ALET ve MAKİNELERİ
1.6.1. TOPRAK İŞLEMENİN GÖREVLERİ

Özellikle ekonomileri tarıma dayalı ülkelerde tarımda temel hedef üretimde niteliksel ve niceliksel artışlar sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmanın tek yolu da tarımda bilimsel yöntemlerin uygulanması ve bu uygulamaya olanak sağlayacak yeni tarım tekniklerinin ortaya konulmasıdır. Yeni tarım teknikleri ise, tarımda bilimsel yöntemleri uygulayabilecek alet ve ekipmanları gerektirmektir.

Tarımsal üretimde alet, makine, cihaz ve tesislerin ileri tarım tekniğine uygun olarak kullanılması şeklinde tanımlanan Tarımsal Mekanizasyon, her şeyden önce ilkel tarım düzeyindeki işletmeleri ileri tarım düzeyine taşıyarak ülkeyi endüstri düzeyine kaydırıcı bir eylemdir.

Tarımsal mekanizasyonu tarımda makineleşme olarak anlaşılmamalı, tarımı bilimselliğe iten bir güç olarak anlaşılırsa, ülkemiz için de bu güçten yararlanmamız zorunluluğu ortaya çıkar. Önemli olan, ülkemiz kalkınmasında tarımın ne derecede bir kaynak olabileceğini kestirmek ve onu kullanabilmektir. Teknolojik gelişmenin sadece sanayi kesimi için değil, tarımsal üretim yönünden de büyük önem taşıdığı günümüzde; tarımsal mekanizasyon kavramı içinde tarım alanlarını geliştirme, tarımsal ürünleri değerlendirme, enerji kullanımı. Çeşitli alet makinelerin tasarımı, yapımı ve geliştirilmesi, tamir, bakım ve kullanımları, yayımı, eğitimi gibi çok yönlü eylemler yer almaktadır.

Ülkemizde tarımsal mekanizasyon anlayışına geç ulaşmıştır. Önceleri sadece traktör edinmek mekanizasyon olayı olarak görülmüş, giderek traktör ekipman olarak genişletilmiş ve zamanla üretim, üretim teknikleri, üretim ve verim artışı, yeni üretim teknolojilerinin uygulamaya konulması ve sosyo-ekonomik yaşama etkileri olarak ta anlaşılmaya başlamıştır. Artık tarımsal mekanizasyon; tarımsal işlemleri zamanında, hızlandırıcı ve ekonomik yöntemlere dayanan modern araçlarla, temel tarım girdilerini en etkin şekilde tarıma vererek, tüm tarımsal üretimde prodüktiviteyi arttırıcı eylemler olarak bilinmektedir.

Geleneksel tarımı bilimsel tarıma iten bu eylemler, üretimde niteliksel ve niceliksel artış sağlayarak, ülkelerin sosyo-ekonomik yaşamlarını etkiler. Ancak bu hızlı gelişme, ülkemizde istenilen düzeye ulaşmamıştır. Diğer bir deyişle ülkemiz geleneksel tarımdan bilimsel tarıma tam anlamıyla geçememiştir. Ülkemiz koşullarına uygun doğru ve etkin bir tarımsal mekanizasyon, ülkemizde insan gücü gereksinimini azaltarak, tarımsal işlemlerin zamanında, hızlı ve nitelikli yapılmasını sağlayacaktır. Tarımsal işlerin geniş alanlarda, çağdaş yöntemlerle kolay ve ucuz yapılabilmeleri gerçekleşecektir. Günümüzde sanayi ülkeleri refah düzeyine önce tarım sektöründe gelişme sağlayarak ulaşmışlardır.

Bütün bu yararlarına ve bu yararların tarım kesimince de hissedilmeye başlamasına rağmen Türkiye'de tarımsal mekanizasyon hızının arzulanan düzeye ulaşmasını geciktiren faktörlerin çoğu tarımsal ve sosyal yapıdan ileri gelmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir.

Kırsal yörelerde nüfusun yoğun olması ve nüfus artış hızının fazlalığı

Çiftçinin alım gücünün azlığına karşın tarım makinelerinin fiyatlarının yüksek oluşu, faiz oranlarının yüksekliği

Çiftçinin gerekli teknik bilgi ile donatılmamış olması. eğitim eksikliğinden dolayı uygunsuz kullanma ve bakımın doğurduğu kayıpların yarattığı sorunlar

Tarımsal Mekanizasyonla ilgili araştırma ve eğitime gerekli önemin verilmemesi. Bunun sonucu olarak sağlam temellere ve araştırmalara dayalı bir mekanizasyon politikasının ortaya konulamaması.

Arazi büyüklüklerinin uygun tarımsal mekanizasyon uygulamalarına olanak tanımaması ve Türkiye' nin tarımsal yapısında küçük işletmelerin önemli bir yer tutması.

1980 genel tarım sayımı sonuçlarına göre toplam işletme sayısı içinde, 50 dekardan küçük işletmeler % 62, 100 dekardan küçük işletmeler ise % 82 oranında yer almaktadır. İşletmelerin büyüklüklerine göre genel dağılımı çizelge 1'de verilmiştir.

Birleşmiş Milletler' in sınıflandırmasına göre dünya ilkeleri; gelişmiş ülkeler, orta gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler ya da geri kalmış ülkeler olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Türkiye, tarımsal mekanizasyon bakımından etkili olan kaynakların başında güç kaynağı gelmektedir. Son yıllarda güç kaynağı istatistikleri incelendiğinde tüm dünya ülkeleri ortalaması olarak tarımda % 43 insan ve hayvan gücü, % 57 mekanik güç kullanıldığı görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu oranlar sırasıyla% 18 ile % 82, gelişmekte olan ülkelerde ise 5 78 ve % 22 şeklindedir. Türkiye' de tarımda mekanik güç kullanım oranı % 77' dir. Türkiye nüfusunun yaklaşık % 502 si kırsal kesimde oturmakta ve tarımla uğraşmaktadır. Tarımsal işletme sayısı 3.6 milyon civarındadır ve bu işletmelerde hem bitkisel hem de hayvansal üretim gerçekleşmektedir.

Çizelge 1:İşletmelerin büyüklüklerine göre genel dağılımı

İşletme Büyüklüğü (dekar)

İşletme Sayısı

Tarım Alanı (dekar)

Küçük İşletmeler (Toplam)

3.644.505

216.671.422

0-49

2.267.021

45.555.886

50-99

738.376

48.392.133

100-249

639.108

122.723.403

Büyük İşletmeler (Toplam)

5584

10.884.667

250-499

930

285.944

500-999

1622

1.095.927

1000-2499

2500

3.507.951

2500-4999

373

1.214.931

> 5000

159

4.779.914

1991 yılı itibarıyla Türkiye' de toplam tarım alanı 23.263.931 hektar olup bunun % 90.7' si işlenmekte; % 9.32 ü ise tarıma elverişli olmakla birlikte kullanılmayan alan olara bulunmaktadır. Toplam işlenen alanın (21.103.247 ha) 3.655.156 hektarı nadas, 17.448.091 hektarı toplam ekili-dikili alandır.

Küçük işletmelerin tarımsal yapının egemen unsuru olma niteliklerini sürdürdüğü bir gerçektir. 1980 yılına göre işlenen alan % 6 artarken, tarımsal işletme sayısı % 19 artmıştır. Bunun sonucunda işletme başına düşen işlenen alan miktarı giderek azalmıştır. Küçük işletme sayısındaki fazlalığın değişik nedenleri bulunmaktadır.

Bunlardan birincisi miras yoluyla işletmenin parçalanması ve kırsal kesimdeki nüfusun gerektiği şekilde sanayiye doğru yönelememesidir. Miras yoluyla bölünen ve küçük çaplı aile işletmeleri şekline dönüşen tarımsal yapı, ekonomik bir değeri taşımaktan uzaklaşmaktadır. Kırsal kesimde bulunan bucak ve köy sayısının, 1955 yılında 34.787 iken 1985 yılında 36.031' e yükselmesi ise, nüfusun istenilen şekilde tarımdan sanayiye geçmediğini göstermektedir.

Diğer taraftan Türkiye' nin sağlıksız tarımsal yapısını düzeltmek amacıyla yapılmış olan toprak reformu girişimleri sonunda çiftçilere dağıtılan araziler nedeniyle işletme alanları küçülürken işletme sayısı artmıştır. Bu esnada tarımsal mekanizasyon düzeyi istenilen oranda arttırılamamıştır.

1.1. TARIMSAL MEKANİZASYON DÜZEYİ

1994 yılında işlenen arazi miktarı 1968 yılına öre yaklaşık % 20 artarken traktör sayısındaki artış 8.9 kat olmuştur. 1994 yılında işlenen alanların ve enerji kaynağı traktör bölgelere göre dağılımı Çizelge 2' de verilmiştir.

Traktör kullanımında bölgeler arasında ilk sırayı İç Anadolu Bölgesi almaktadır. Ancak bölgelerin tarımsal alan büyüklükleri farklı oldukları için sahip oldukları traktör varlığının sayıca karşılaştırılması hatalı olabilmektedir. Bunun yerine tarımsal mekanizasyon düzeyini saptamaya yarayan 1000 hektara düşen traktör sayısı veya bir hektara düşen traktör gücünün (BG) kullanılması daha yerinde bir değerlendirme olmaktadır.(çizelge 3) Bir hektara düşen beygir gücü yönünden Fransa ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin 1980 yılında sırasıyla 4.36 ve 5.65 BG/ha düzeyine ulaştığı görülmektedir. Türkiye ortalamasının 1994 yılında 1.58 BG/ha olduğu göz önüne alınırsa, ülkemizin mekanizasyon düzeyi bakımından gelişmiş ülkelerin ne kadar gerisinde olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.

Çizelge-2: Bölgelere göre işlenen alanlar ve traktör sayısı dağılımı

Bölgeler

İşlenen Alan (hektar)

Türkiye'yeOranı(%)

Traktör Sayısı

Türkiye' ye Oranı(%)

Akdeniz

2.149.171

11.27

93.620

12.36

Doğu Anadolu

1.677.414

8.79

38.927

5.14

Ege

2.124.033

11.14

137.769

18.19

Güneydoğu Anadolu

2.603.039

13.65

34.933

4.61

İç Anadolu

6.043.451

31.68

175.470

23.16

Karadeniz

2.197.189

11.52

108.633

14.34

Marmara

2.280.326

11.95

168.153

22.20

Türkiye

19.074.593

100

757.505

100

Bölgeler arasında ilk sırada yer alan İç Anadolu Bölgesi, hektara düşen beygir gücü bakımından ancak 5. Sırada yer almakta ve hatta Türkiye ortalamasının altında kalmaktadır.

Çizelge-3: Bölgelere göre makineleşme dereceleri (1994)

Bölgeler

BG/ha

1000 hektara düşen traktör sayısı

Bir traktör düşen alan (ha)

Akdeniz

1.78

43.56

22.96

Doğu Anadolu

0.88

23.21

43.09

Ege

2.49

64.86

15.42

Güneydoğu Anadolu

0.55

13.42

74.52

İç Anadolu

1.21

29.03

34.44

Karadeniz

1.88

49.44

20.23

Marmara

2.94

73.74

13.56

Türkiye

1.58

39.71

25.18

Ülkemizde mekanizasyon düzeyini belirleyen diğer bir faktör de traktör başına düşen alet ve makine varlığıdır. Bölgelere göre traktör başına düşen alet-makine varlığı Çizelge-4' te verilmiştir.

Türkiye genelinde traktör başına yaklaşık bir adet kulaklı traktör pulluğu düşmektedir.

Çizelge-4: Bölgelere göre traktör başına düşen alet-makine varlığı (1994)

Bölgeler

Kulaklı Pulluk

Toprak Frezesi

Kültivatör

Tırmık

Ekim Makinesi

Gübre Dağ. M.

Akdeniz

0.957

0.028

0.476

0.405

0.281

0.298

Doğu Anadolu

0.938

0.004

0.443

0.606

0.131

0.117

Ege

1.026

0.035

0.251

0.876

0.329

0.297

G. Doğu Ana.

0.879

0.005

0.689

0.195

0.401

0.232

İç Anadolu

0.867

0.012

0.480

0.412

0.549

0.399

Karadeniz

0.955

0.040

0.401

1.006

0.095

0.051

Marmara

1.144

0.039

0.431

1.032

0.377

0.311

Türkiye

0.967

0.023

0.453

0.647

0.309

0.244

1.2. TARIMSAL MEKANİZASYONUN SAĞLADIĞI YARARLAR

Tarımsal mekanizasyonun başlıca görevi, insan işgücünün prodüktivitesini arttırmak ve böylece işin maliyetini düşürmektedir. Öte yandan mekanizasyonun diğer bir yararı da, tarım işlerini kolaylaştırarak tarımın karakterini değiştirmesi, genellikle güç olan işleri daha az yorucu hale koyması ve iş kalitesini arttırmasıdır. Bu amaçlarla kullanılan çeşitli tarım makinelerinin yararları şu şekilde sıralanabilir.

1) Tarım makineleri, insan kuvveti ve hayvan kuvvetinin yetmediği hallerde makine kuvvetinden yararlanma olanağı sağlar.

2) Bir işçi belirli bir işi makine kullanarak daha kısa sürede yapar. Yani birim zamanda daha fazla iş yapılır.

3) Toprak işleme, ekim, hasat gibi işler makine ile daha iyi yapılır. Dolayısıyla iş kalitesi artar ve daha çok kazanç elde edilir.

4) Makine işleri daha çabuk bitirerek, ürünü kötü hava koşullarından kurtarır.

5) Bazı tarımsal işler (toprak koruma, toprak ıslahı) sadece makine ile yapılabilir.

6) Makine, az verimli toprakları değerlendirme ve bu topraklardan yararlanma olanağı sağlar.

7) Makine insan iş gücü kapasitesini arttırdığından işçilik giderleri azalmakta ve tarımsal nüfusun bir kısmı serbest kalarak sanayiye geçme olanağı bulmaktır.

8) Makinelerin üretimi için sanayiye yönelik çalışmalar ve istihdam artmakta, ülkenin sanayiye yönelmesine katkıda bulunulmaktadır.

9) Makine çiftçiye kısa zamanda yapılması gereken ve üst üste biriken işleri yapma olanağı sağlar.

10) Tarımsal mekanizasyon geliştikçe tarımla ilgili birçok yeni iş alanı açılmakta ve bu alanlarda geniş bir iş olanağı yaratılmaktadır.

1.3. TARIM ALET ve MAKİNELERİNİN İŞ VERİMLERİ

Hareket halinde iş yapan herhangi bir tarım makinesinin birim zaman içinde yapabileceği iş miktarı, makinenin iş genişliğine ve ilerleme hızına bağlıdır. Bu miktar dekar (1000 m2) veya hektar (10.000 m2) olarak çalışılan tarlanın yüzölçümü ile gösterilir. Örneğin; 1 metre iş genişliğine olan bir pulluk hiç durmadan saatte 5 km hızla çekildiği takdirde, 1 saatte 5000 m2 yani 5 dekar (da) yer sürer. Fakat alet ve makinelerin çalışma esnasında gösterdikleri arızalar yüzünden ve özellikle tarla başlarındaki dönüşler yüzünden belirli bir zaman kaybettikleri düşünülecek olursa, bir işin yapılması için harcanan zamanın bir kısmının boşa geçmiş olduğu anlaşılır. Bu nedenle, tarım alet ve makinelerinin günlük iş verimlerini hesaplarken, sadece yararlı işte geçen zamanın hesaplanması gerekir. Bu esaslara göre hareketli bir tarım makinesinin günlük iş verimi aşağıdaki şekilde hesaplanmalıdır.

M= m . v . t . k

M= Bir günde yapılan iş (da/gün)

m= Alet veya makinenin iş genişliği (m)

v= Alet veya makinenin çalışma hızı (km/h)

t= Günlük çalışma süresi (h)

k= Zamandan yararlanma (etkinlik) katsayısı

Formüldeki (k) katsayısının değeri, tarlanın büyüklüğüne, şekline ve işin organizasyonuna göre değişir. Tüm tarım makinelerinin küçük bir tarlada büyük tarlaya oranla daha sık dönmek ve dolayısıyla dönemeçlerde daha çok zaman kaybetmek zorunda olmaları doğaldır. Bu nedenle diğer bütün koşullar aynı kalsa bile, bir tarım makinesinin iş verimi, küçük tarlalarda daha azdır.

Bazı tarım alet ve makinelerde elde edilen ortalama (k) katsayısı değerleri Çizelge-5' te verilmiştir. Böylece iş genişliği, çalışma hızı ve etkinlik katsayısı bilinen herhangi bir tarım makinesinin saatlik veya günlük iş verimi hesaplanabilir.

Çizelge-5: Çeşitli çalışma koşullarında elde edilen zamandan yararlanma katsayısı (k) değerleri

Yapılan iş ve kullanılan alet ve makineler

(k)

Pullukla sürme

0.80-0.85

Kültivatör ve tırmık

0.85-0.90

Hububat ekimi

0.75-0.80

Ot biçme makinesi

0.80-0.90

Dolaplı orak makinesi

0.80-0.85

Tırmıklı orak makinesi

0.80

1.4. TARIMSAL MEKANİZASYON SİSTEMİ

Tarımsal üretimde mekanizasyon sistemi 3 unsurdan oluşur:

1) İnsan

2) Enerji kaynağı

3) İş makinesi

1) İnsan: Sistemin en önemli unsurudur. Enerji kaynağı ile iş makinesi arasındaki uyumu sağlar. Mekanizasyonun yararı ve etkinliği ancak insanın bilgi ve becerilerini uygun bir eğitim yardımıyla geliştirmesi ile sağlanır.

2) Enerji kaynağı: Sisteme enerji sağlar. Çok değişik tipte enerji kaynakları (rüzgar, su, jeotermal, elektrik, güneş) olmasına karşın tarımsal üretimde kullanılan birincil enerji kaynağı traktörlerdir. Bir kuvvet makinesi olan traktörün kelime anlamı "çeken" demektir.

3) İş makineleri: Üretim tekniğinin gerekleri olan tarımsal işleri yapar. Tarımsal mekanizasyonda kullanılan iş makineleri;

Basit yapılı; kullanım, ayar ve bakımları kolay olmalı

Satın alma bedeli düşük olmalı ve kredi ile desteklenmeli

Sağlam bir yapıya sahip olmalı

En yüksek iş verimini gerçekleştirebilmeli.

1.5. TARIM ALET ve MAKİNELERİ

Tarım alet ve makineleri denince, tarım işletmelerinde tarımsal üretim için kullanılan büyük- küçük her türlü teknik araç, alet ve ekipman anlaşılır. Tarım makineleri 2 gruba ayrılır.

1) Kuvvet makineleri: Doğada bulunan enerjilerden (ısı, rüzgar, su) birini, mekanik enerji haline çevirebilen makinelerdir. (su türbini)

2) İş makineleri: Dışarıdan aldığı enerji yardımıyla çalışarak herhangi bir tarım işini yerine getiren makinelerdir. Esas büyük grubu bu makineler oluşturur.

Tarım alet ve makineleri çok değişik yapıda oldukları ve çok değişik amaçlı kullanıldıkları için, çeşitli şekillerde sınıflandırılır.

A) Kullanılan kuvvet kaynaklarına göre:

1) El ile çalıştırılan alet ve makineler

2) Hayvanla çekilen alet ve makineler

3) Traktöre bağlı alet ve makineler

4) Kendi yürür (motorlu) alet ve makineler

B) Yaptıkları işe Göre:

1) Toprak işleme alet ve makineleri

2) Toprak tesviye aletleri

3) Gübreleme alet ve makineleri

4) Ekim ve dikim

5) Bakım aletleri

6) Sulama alet, makine ve düzenleri

7) Tarımsal savaş makineleri

8) Hasat ve harman makineleri

9) Tohum temizleme, ilaçlama ve sınıflandırma makineleri

10) Yem hazırlama makineleri

11) Taşıma vasıtaları

1.6. TOPRAK İŞLEME ALET ve MAKİNELERİ

Doğada her yerde ve her toprakta çeşitli bitkilerin yetiştiğini görüyoruz. Ancak bular, o koşullar altında uygun gelişme ortamı bulabilen ve aralarındaki rekabette üstün gelen yabani bitki türleridir. Biz ise belirli kültür bitkilerinin gelişmesini amaçlarız. Buna karşın toprakların doğal hali çok değişik olup genellikle kültür bitkilerinin yaşamasına uygun değildir. Kültür bitkilerinin yaşayabilmesine uygun bir gelişme ortamı olabilmesi için, toprağın yumuşak, su alma ve tutma kabiliyetinin yüksek olması ve içinde yeterli miktarda besin maddelerini bulması gerekir. Kısaca toprak verimli olmasıdır. Toprağı verimli hale getirmek ise ancak onu işlemekle olanaklıdır. Bu edenle tarımsal üretim zinciri içerisinde alınacak önlemlerin başında toprak işleme gelir. Toprak işlemenin amacı , toprağın üst kısmını açmak, yabani otlarla savaşmak ve kültür bitkileri için en iyi gelişme ortamını yaratmaktır. Diğer bir deyişle tarım, toprağı işlemekle başlar.

1.6.1. TOPRAK İŞLEMENİN GÖREVLERİ

1)Toprağın Kabartılması ve Havalanması: Toprağın devrilmesi ve karışması sonucu kabartılması, toprak ve bitkinin su düzenlerinin iyileşmesi açısından büyük önem taşır. Böylece yağışın büyük bir kısmının çok az miktarda buharlaşma ve sızma kayıplarıyla toprağa nüfuz edebildiği bir toprak yapısı elde edilir.

Öte yandan suyun işgal etmediği toprak boşluklarında hava bulunmaktadır. Topraktaki su miktarı yağışlara bağlı olara devamlı değişim gösterdiğinden su/hava oranı da değişim halindedir. İster mikroorganizma isterse bitki kökleri olsun, topraktaki her canlının gelişmesi için hava ve suya ihtiyaç vardır. Bu nedenle hava ve su miktarını ayarlayan boşlukların toprakta yeteri kadar bulunması gerekir. Toprak işleme bu dengeyi sağlayacak bir yapı sağlar.

2) Toprağın Karışması ve devrilmesi: Toprağa ilave olarak verilen bütün maddelerin toprağın içerisinde düzgün olarak dağıtılmış olması ve toprakla iyice karıştırılmış olması istenir. Toprak işleme sayesinde toprağa atılan materyalin arzu edilen şekilde toprakla karışması sağlanır.

3) Yabancı Ot Kontrolü: Yetiştirilen kültür bitkilerinin besin maddelerine, havasına ve yerine ortak olarak gelişmesini engelleyen yabancı otlarla savaşta ilk başvurulması gereken yöntemdir

4) Tohum Yatağı Hazırlamak: Ekim veya dikim işleminden önce uygun tohum veya fide yatağı hazırlamak çok önemli bir konudur. İyi bir tohum yatağı, ince taneli ve ekim derinliği düzeyinde daha sıkı bir yapı gerektirir. Çimlenmeden sonra kök ve hipokotil gelişmesini olumlu yönde etkileyecek toprak granülasyonu ve sıkılığı elde etmek, ekimin başarılı olmasında büyük rol oynar.

5) Bakım İşleri Yapmak: Üretim periyodunun değişik aşamalarında yapılacak olan bakım işlemleri toprak işleme ile yapılabilir. Verim artışı sağlamak ve nitelikli ürün elde edebilmek için, bakımı işlemlerinin ürünün istediği şekilde yapılması önem taşır. Toprak işlemede kullanılan çok değişik alet ve makinelerin seçimi ve kombinasyonu; işlenecek toprağın yapısına, işleme amacına, iklim koşullarına, tarım sistemine ve dbitki çeşidine bağlı olarak değişiklik gösterir.

 

 http://www.volkanderinbay.net/tarimnet/tmekanizasyon.asp?konuno=1#j1k1

Ekleme Tarihi
23.01.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız