Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 28 Mart 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Tarım Tedarik »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Tarım Finansmanı
 Tarım Sigortası
 Hizmet Sektörü
 Fuarlar
 Tohum
 Gübre
 Zirai İlaç
 Mekanizasyon
 Sulama
 Fidan
 Diğer

95 yıllık sirke markası Kemal Kükrer markasını alan Sabri Gülel, markayı dört yılda pazar lideri yaptı.

Bugün 110 çeşit ürünü tüketiciyle buluşturan Gülel, teyzesi kanser olunca ‘tarım ilaçları yemeklere sos olmasın’ diye Ex-sir markasını da yarattı. Meyve ve sebzelerdeki her türlü zararlıyı ortadan kaldıran Ex-sir için 800 bin euro Ar-Ge çalışması yapan Gülel, sirke konusunda da iddialı. Gülel, “Hiç toz ürünümüz yok. Rakipler 16 saatte sirke yapıyor, biz 5.5 ayda” dedi


Kemal Kükrer tam 95 yıllık bir marka. Kemal Kükrer, markanın kurucusu. 1915’te Eskişehir Odunpazarı’ndaki evinin bodrum katında işe başlamış. Markanın şimdiki sahibi Sabri Gülel’in anlattığına göre, ürettiği sirke herkesinkinden farklıymış. Meşe fıçılarda yüksek dereceli sirke üretiyormuş. Tamamen doğal yöntemlerle yıllarca sirke, limon sosu üretmiş Kemal Kükrer. Namı Eskişehir dışına taşmış. Oğullar, torunlar derken Türkiye’deki birçok markanın kaderine benzemiş kaderi ve aile markayı yönetememiş. 


1999’da markanın Antalya bayiliğini yapan Sabri Gülel, çok genç yaşında Kemal Kükrer’i almış. 


Ve marka Sabri Gülel’le birlikte silkinmiş. Şimdilerde sos çeşitlerinde pazar lideri olan Kemal Kükrer, son olarak çok farklı bir ürün piyasaya çıkardı. Meyve ve sebzelerdeki her türlü zararlıyı ortadan kaldıran bir ürün. Adı Ex-sir. Sabri Gülel’le sohbete Ex-sir’den başladık. 


Sirke ve yemek soslarından değil de son çıkardığınız üründen başlamak istiyorum. Neden Ex-sir? 


Teyzem bir süre önce meme kanseri oldu. Tedavi sürecinde hepimiz doğal olarak seferber olduk. Radyoterapi ve kemoterapi süreci başladı. Sonuçta meme kanseri bir aile hastalığı. Doktoru tedavi sürecinde teyzeme bazı konulara özen göstermesi gerektiğini anlatırken, bağışıklık sisteminden kaynaklanan nedenlerle yediklerine içtiklerine dikkat etmesini ve özellikle de yediği meyve ve sebzeleri sirkeli suda bekletmesini önerdi. Bizim sirkeci olduğumuzu bilmiyordu doktor. 


Bunu aslında her kadın yapar. Meyve ve sebzeler suda bekletilir...


Kadınlar bunu bilir. Özellikle yeşillikleri bekletirler. Peki bu neye yarıyor ya da gerçekten işe yarıyor mu? 


Yaramıyor mu? 


Ben de bunu merak ettim. İşe dönüp Ar-Ge grubumdan denemeler yapmalarını istedim. Sonuç olumsuz çıktı. Bir litre suya bir litre sirke katılsa bile bunun en fazla yüzde 5’inin etkili olduğunu fark ettik. Meyve sebzelerin üzerinde dört zararlı kalıntı var. Gübre kalıntıları, mikro organizmalar, ilaç kalıntıları ve parafin. Mumsu tabaka olarak görünüyor parafin. Bazı meyve ve sebzeler kendi parafin üretiyor, bir de daha sonradan uzun raf ömürlü olsun diye parafin verilenler var. Sirkeli su meyve ve sebzelerin üzerindeki parafini, tarım ilaçlarının kalıntılarını filan temizlemiyor. Peki böyle bir ürün yapılabilir mi? diye araştırmalara devam edelim istedik. 


Ne kadar kalıntı, kötü bakteri kalıyor meyve ve sebzelerin üzerinde? 


Dünya Sağlık Örgütü’nün geçen yıl hazırladığı rapora göre yediğimiz tarım ürünlerinin yüzde 85’inden fazlası tarım ilaçları ile kirleniyor. 


Bu çok yüksek bir oran...


Bundan fazlası da var. Kirlilik bununla sınırlı değil. Market ya da manavdan alarak eve getirdiğimiz meyve ve sebzelerin üzerinde mikrop-bakteri, zirai ilaç, kimyasallar, gübre, parafin ve toprak kalıntıları bulunuyor. Bunlar da yalnızca sirkeli suyla temizlenmiyor. 


21 aylık araştırma


Dünyada buna benzer temizleyici ürünler var mı? 


Var. Japonlar ve Amerikalılar da üretmiş. Toz halinde olanlar da var. Ama bizim ürünümüz farklı oldu. Patent de alıyoruz. Biz hiçbir zaman taklit ürün yapmadık. Sirkelerimiz ve soslarımız bunun kanıtı. 


Ne zaman araştırmalara başladınız, ne kadar sürdü? 

Hemen başlamıştık. 21 ay sürdü. 2008 Nisan sonunda Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesi’yle gizlilik anlaşması yaparak çalışmalara başladık. Meyve-sebzelerin üzerindeki kimyasalları yüzde 100 temizleyen Ex-sir’i bulduk. Hem meyveyi hem de sebzeyi temizleyen bir ürün olsun istedik. Onkologların birleştiği bir nokta zirai ilaçların kansere olan olumsuz etkisi. Yalnızca kanser değil, alerjiler de oluyor. Geçen hafta anne sütünden zehirlenen bir bebek haberi vardı. Adana’da anne zirai ilaçtan zehirlenmiş bu da bebeğe geçmiş. Türkiye’de gübrelemelerin yüzde 80’i halen dışkılarla yapılıyor. Bu bile başlı başına bir sorun. 


Ex-sir’in içeriğinde ne var? 


Üzerinde yazıyor. Tamamen bitkisel bazlı bir ürün. İçinde mısır ve hindistancevizinden elde edilen yüzey aktif madde, şeker pancarından elde edilen organik asit, bitkilerden elde edilen organik çözücü, ylang ylang yağı, tarçın yağı, beyaz sirke ve su var. Üzerinde de yazıyor yüzde 100 doğal. 


Ne kadar para harcadınız? 


Ar-Ge için 800 bin euro harcadık. 


İhracat yapacak mısınız? 


Şu an Irak, Endonezya ve Kıbrıs’a ihracata başladık. 


Farkı ne sizin sirkenizin?


Hiç toz ürünümüz yok. Rakipler 16 saatte sirke yapıyor, biz 5.5 ayda. Aradaki en büyük fark bu. Bu da sözle anlatılmaz. Şarap firmalarının atık şaraplarını alıp sirke yapıyorlar. Biz mısırla fermante ediyor ve 5.5 ay çalışıyoruz. O yüzden de çok farklıyız. Bu konuda mütevazı değilim. 


Bir litrelik Ex-sir’le ne kadar meyve ve sebze temizleniyor?


1 litrelik ürünle 34 kez meyve-sebze suyu yıkamanız mümkün. Kapağı ölçü. Yani dört kişilik bir aile rahatlıkla kullanabilir ürünü. İki litre suya bir kapak ilave edilerek 3.5 kilo meyve-sebze yıkanabiliyor. 


Doğada yüzde 100 çözülebiliyor


Ex-sir nerede satılacak?


Marketlerde manav reyonlarında satılmaya başlandı. Migros ve Tansaş’ların 268 mağazasına ulaştık. 


Ex-sir tahıl ve etlerde de kullanılabilir mi?


Hayır. Bu ürünlerde de ciddi problem var ama Ex-sir bunlar için uygun değil. Bu ürünler içine çekme özelliğine sahip o yüzden olmaz. Bu arada Ex-sir aynı zamanda doğada yüzde 100 çözülebilir bir ürün. 


Bu ürün evler dışında da çok kullanılabilir. Oteller ve marketlerde değil mi?


Bu ürünümüzü ilk tanıttığımızda bizi meyve ve sebze ihracatçıları derneği aradı. Onlar çok zor durumda. Ürünlerinin yüzde 15’i geri dönüyor bu atıklar nedeniyle. Onlarla bu ürünü nasıl daha pratik olarak kullanabileceklerini konuşuyoruz. Ayrıca oteller ve restoranların için de önemli. Otellerde mikroorganizmaları yok etmek için ozon gazı kullanılıyor. 


Dört yılda pazar lideri olduk


Sizin başka farklı ürünleriniz de var. Bu aralar zayıflamaya yardımcı ürününüz de popüler...


Evet. Ballı elma sirkemiz var, zayıflamaya yardımcı. Hurma ve nar sirkemiz de ilk. 


Kaç çeşit ürününüz oldu? 


11 kategoride 110 barkodlu ürünümüz var. 1952’den şişe var... Biz alana kadar yalnızca sirke üretiminin, 3 bin metrekarelik yeri vardı. Bugün 28 bin metrekarede üretim yapıyoruz. 80 bin ton kapasitemiz var. 1999’da aldığımızda sürahiyle ürün dolduruluyordu. Markaya çok yatırım yaptık. Dört yılda açık ara pazar lideri olduk.

 
 
 
 
 
,Elif Ergu 
 
 

Ekleme Tarihi
23.05.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız