Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 28 Mart 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Sebzecilik »  TEKNİK BİLGİLER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Domates
 Soğan, Sarımsak
 Patates
 Patlıcan
 Biber
 Marul, Yeşillikler
 Karpuz, Kavun
 Havuç, Turp
 Hıyar
 Kabak
 Karnıbahar
 Diğer Sebzeler
 Seracılık
 Fasulye,Bezelye

1.1 SULAMANIN TANIMI VE ÖNEMİ

Bitkiler normal gelişmelerini sürdürebilmeleri için, çok yıllık bitkilerde kış dinlenme periyodu dışında, kökleri aracılığıyla topraktan devamlı su alırlar. Bitki tarafından alınan bu su;

1- Bitki dokularında su olarak kalır,

2- Parçalanarak bitki bünyesinde çeşitli bileşiklerin yapımında kullanılır ve

3- Bitki yapraklarından terleme yoluyla atmosfere verilir.

Sulama açısından, ilk iki maddede belirtilen su miktarı terleme yoluyla atmosfere verilen su miktarı yanında göz önüne alınmayacak kadar azdır. Bu nedenle, sulama suyu ihtiyacı hesaplarında bitki yapraklarından terleme (transpirasyon) miktarı dikkate alınmaktadır.

Büyüme mevsimi boyunca bitki kök bölgesinde yeterli nemin bulunması bitki gelişmesi açısından çok önemlidir. Gereğinden az yada fazla toprak nemi genellikle verim azalmasına neden olur. Konu su-verim ilişkisi eğrisi ile açıklanabilir. bitki kök bölgesinde gereğinden fazla su olacağı için verimde tekrar bir azalma meydana gelmektedir.

Büyüme mevsimi boyunca bitki kök bölgesinde gereğinden az nemin bulunması koşulunda verim azalmasının nedeni, su moleküllerinin toprak zerreleri tarafından tutulma gücünün artması ve bitkinin suyu alabilmesi için kökleri aracılığıyla daha yüksek basınç uygulamak zorunda kalmasıdır. Bu ise, bitki tarafından ürün yanına ayrılacak enerjinin su almak için harcanması-demektir. Bitki kök bölgesinde kötü drenaj nedeniyle gereğinden fazla nemin bulunması koşulunda verim azalmasının nedenleri ise toprak boşluklarındaki havanın ve dolayısı ile oksijenin azalması, bunun sonucunda ise;

1- Kök hücrelerinin bölünerek çoğalmasının yavaşlaması ve istenen düzeyde kök gelişiminin sağlanamaması,

2- Organik materyali parçalayarak bitkilerin alabileceği besin maddesi biçimine dönüştüren toprak mikroorganizmalarının faaliyetlerinin yavaşlaması ve

3- Toprakta bitki besin maddelerinin alınmasını engelleyen zararlı bileşiklerin oluşmasıdır.

Bu etmenler bitki gelişmesini olumsuz yönde etkiler ve dolayısı ile verim azalması meydana gelir.

Sonuç olarak, bitkinin normal gelişmesini sağlamak için önemli koşullardan biri büyüme mevsimi boyunca kök bölgesinde yeterli düzeyde nemin bulundurulmasıdır. Bu nemi sağlayan kaynaklardan.ilki doğal yağışlardır. Nemli bölgelerde bitki büyüme mevsimi boyunca düşen yağışların miktarı ve dağılımı genellikle bitki su ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmaktadır. Ancak, kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde bitki büyüme mevsimi boyunca düşen yağışlar hem miktar hem de dağılım açısından yetersiz kalmakta ve bitki su ihtiyacını karşılayamamaktadır. Dolayısıyla, bitki kök bölgesindeki eksik nem sulama suyu ile tamamlanmaktadır. Doğu Karadeniz Bölgesindeki dar bir alan dışında Türkiye'nin tüm bölgeleri kurak ve yarı kurak iklim kuşağında yer almaktadır. Dolayısıyla, Türkiye de sulama bitkisel üretim için oldukça önemlidir.

Sulama, bitkilerin normal gelişmeleri için ihtiyaç duydukları "Suyun-doğal. yağ aşlarla karşılanamayan kısmının-toprağa verilmesi biçiminde tanımlanmaktadır.

Sulanmayan alanlarda yetiştirilen kültür bitkilerinin oldukça sınırlı kalması, bu bitkilerin bile sulanması ile verim artışı sağlanması, bunun yanında sulanmayan alanlarda diğer tarımsal girdilerin kısıtlı kalması sulamanın önemini vurgulayan konulardır. Bu nedenle sulama, önemli tarımsal girdilerden biridir ve modern tarımın ayrılmaz bir parçasıdır.

1.2. SULAMANIN YAKARLARI

Sulamanın yararları şöylece sıralanabilir,-

1) Büyüme mevsimi boyunca bitkinin ihtiyaç duyduğu su miktarı kök bölgesinde depolanır, böylelikle devamlı ve kararlı bir bitki yetiştiriciliği yapılır,

2) Topraktaki fazla tuzun yıkanması sağlanır,

3) Toprakta mevcut taban taşı yumuşatılır,

4) Toprak ve bitki civarındaki hava serinletilir,

5) Ticari gübreler su ile birlikte toprağa verilebilir.

1.3. SULAMANIN TAKİPÇİSİ

Sulamanın tarihi, insanlık tarihi ile birlikte başlar. Medeniyetlerin doğuşundan önce bile, bitkisel üretim amacıyla, ilkel sulama tekniklerinin kullanıldığı bilinmektedir. Medeniyetlerin birçoğu suyun bulunduğu ve sulamanın yapıldığı bölgelerde gelişmiştir.

Genellikle, sulamanın doğduğu ülkenin Mısır olduğu kabul edilir. Bu ülkede sulama uygulamalarına milattan çok önceleri başlanmıştır. Örneğin, M. Ö. 5000 yıllarında Nil nehrinden su saptırılarak tarım alanlarına iletilmiştir. Dünyanın bilinen ilk kaya dolgu barajı, M.Ö. 3000 yıllarında Nil nehri üzerinde Kral Menes tarafından yaptırılmıştır. Bunun yanında, M.ö. 2000 yıllarında Mısır kraliçesi Semiramis büyük sulama kanalları inşa ettirmiştir. Bu sulama kanallarının bazılarından bugün halen yararlanılmaktadır.

Hindistan'ın Indus vadisinde M.Ö. 5000 yıllarında hüküm sürmüş Mahon Jo Daro medeniyeti sırasında, çağına göre oldukça ileri sayılabilecek sulama ve drenaj sistemleri kurulmuştur.

Arap yarımadası, Türkiye, İran ve Orta Doğunun diğer bölgelerinde de zamanımızdan 3000 yıl kadar önce sulama uygulamaları yapılmıştır. Babil kralı Hammurabi, M. Ö. 1700 yıllarında çıkardığı kanunlarla, sulama sistemlerinin kurulması ve işletilmesini devlet eliyle yapmış, suyu kurallara göre kullanmayan çiftçilere bazı cezalar getirilmiştir.

Bundan sonra yaşamış medeniyetlerde de bunlara benzer sulama tesisleri kurulmuştur. Bugün, birçok alanda asırlar boyunca hızlı ilerlemeler sağlanmasına karşın, özellikle yüzey sulama uygulamaları eski zamandaki ne benzemektedir. Bir an için taş yerine çimentonun kullanılması, daha karmaşık ölçüm araçlarının geliştirilmesi, daha iyi kanal kaplaması gibi gelişmeler bir tarafa bırakılırsa, sulama alanında belirtilebilecek çok büyük aşamalar oldukça azdır. Günümüzde, dünyanın birçok yerindeki yüzey sulama sistemleri, eski sulama sistemlerinden çok az farklılık göstermektedir. Bu ise, eski sulama sistemlerinin yapımında oldukça üst düzeyde uzmanlık ve beceri kullanıldığını ortaya koymaktadır. Kral Menes'in yaptırdığı baraj, Mısır ve diğer ülkelerde yapılan büyük kapasiteli, kilometrelerce uzunluktaki kanallar ve toprakaltı galerileri bunun tipik örnekleridir.

1.4. TÜRKİYE' DE SULAMA.

Osmanlı imparatorluğu döneminde, sulama çalışmalarına başlanması ve devlet eliyle bu hizmetlerin yürütülmesi 19. yüzyılın sonlarına rastlar. Bu amaçla, bugün sınırlarımız dışında kalan Işkodra ve Selanik'te dere ıslahı, Medine'de sulama kanallarının inşası, Musul ovasında sulama şebekesi kurulması gibi çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar içerisinde Konya ovası sulaması, sınırlarımız içerisinde kalan ilk sulama sistemi olmuştur. Birinci Dünya Savaşının hemen öncesinde büyük akarsularımızın bazılarının ıslahı ve bu akarsu havzalarında sulama çalışmaları planlanmış, ancak savaşın başlaması ile bu çalışmalar tamamlanamamıştır. Türkiye'de sulama çalışmaları, özellikle ikinci Dünya Savaşından sonra hız kazanmış ve birçok büyük sulama projesi kamu yatırımı ile gerçekleştirilmiştir.

Bugün, Türkiye'de 28.1xl06 ha tarım alanı mevcuttur. Bu alanın % 6 ya kadar eğime sahip kısmı içerisinde 13.5x10 ha inin sulanabilir özellikte olduğu yaklaşımı yapılmaktadır. Türkiye'de tüketici amaçlarla yararlanılabilecek su kaynakları potansiyeli ise, 95x10 m /yıl ı yerüstü ve 12xl09 m /yıl ı yeraltı olmak üzere toplam 107xl09 m3/yıl dır. Bugün, Türkiye'de uygulanan sulama teknolojileri iyileştirilmezse, mevcut su kaynakları ile sulanabilecek alanın 8.5xl06 ha olacağı hesaplanmaktadır.

Türkiye'de, 1992 yılı verilerine göre 4.2xl06 ha alan sulanmaktadır. Bu alanın % 95 inde yüzey, % 5 inde ise basınçlı sulama yöntemleri uygulanmaktadır. Yüzey sulama yöntemlerinin uygulandığı alanın yaklaşık % 60 ında, sulama randımanı son derece büyük sulama s i s temler i sulâma sistemler i biçiminde ikiye ayırmak mümkündür düşük olan salma sulama sistemleri, binlerce hektar alana hizmet edecek şekilde kurulur. Tarla sulama sistemleri ise bir yada birkaç tarım işletmesine hizmet götüren küçük kapasiteli sulama sistemleridir. Su kaynağı, büyük sulama sistemlerinin tersiyer kanalları üzerindeki tarla prizleri olabileceği gibi, işletmeye ait kuyu, gölet yada küçük bir akarsu olabilmektedir. Tarla sulama sistemine; çiftlik sulama sistemi, tersiyer altı sulama sistemi yada tarla içi su dağıtım sistemi gibi isimler de verilmektedir.

Sulama projesi ise, sulama ve drenaj sistemlerini de içine alan bir kavramdır ve sulu tarım alanı, bu alan üzerindeki sulama ve drenaj sistemleri ile sulu tarım alanında alınan tüm diğer teknik ve biyolojik önlemleri kapsamaktadır.

 

 

http://www.volkanderinbay.net/tarimnet/sulama.asp?konuno=1

 

Ekleme Tarihi
19.11.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız