İGEME'nin raporunda, Filipinler pazarına girmek isteyen işadamlarının dikkat etmesi gereken konulara yer verildi.
Türkiye-Filipinler arasındaki dış ticaret dengesinin 2000 yılından bu yana geçen 10 yıllık sürede devamlı Türkiye aleyhine açık verdiği bildirildi. Bu açık, geçen yıl 36,6 milyon dolar olurken, 2009'da 14,1 milyon dolar, 2008'de de 44,8 milyon dolar olarak gerçekleşti.
İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi'nin (İGEME) hazırladığı ''Filipinler Ülke Raporu''ndan A.A muhabirinin aldığı bilgiye göre, 2000 yılında iki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacminin 44,2 milyon dolar olarak gerçekleşirken, bunun 15,7 milyon dolarının ihracat, 28,5 milyon dolarının da ithalattan oluştu.
2000'de iki ülke arasındaki dış ticaret dengesi ise 12,8 milyon dolar Türkiye aleyhine açık verdi.
2001 yılında iki ülke arasındaki dış ticaret dengesi 23,2 milyon dolar, 2002 de 28,3 milyon dolar, 2003'de 32,1 milyon dolar, 2004'de 82,7 milyon dolar, 2005 ve 2006 yıllarında ise 86,8'er milyon dolar Türkiye aleyhine açık verdi. 2007 yılında bu açık yüzde 80,5 artışla 156,3 milyon dolara yükseldi. 2008 yılında ise iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 239,6 milyon dolar ile en üst seviyeye çıkarken, 2009 yılında yaşanan global kriz nedeniyle bir önceki yıla göre yüzde 23,7 oranında azalarak 183,1 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. 2010 yılında ise iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 2009 yılına göre yüzde 2 oranında azalarak 178 milyon dolar oldu. Ancak son 10 yılda iki ülke arasındaki dış ticaret dengesi devamlı Türkiye aleyhine açık verdi.
2010 yılında Türkiye'den Filipinlere ihraç edilen ürünlere bakıldığında ise buğday ununun 27,6 milyon dolar ile ihracat içerisinde yüzde 39,1 oranında paya sahip olduğu görülürken, Filipinler, Türkiye'nin buğday ihracatında 3. sırada yer aldı. Diğer önemli kalemlere ait ihracat rakamları ve ihracat içerisinde
aldıkları paylar ise şöyle sıralandı: Yaprak ve tütün döküntüleri 9,6 milyon ABD dolar ve yüzde 8,4, devamsız suni liften dokumalar 3,2 milyon dolar ve yüzde 4,6, tedavide-korumada kullanılmak üzere hazırlanan ilaçlar 3 milyon dolar ve yüzde 4,2, vazelin, parafin, yağlı mum, ozakerit, linyit mum 2 milyon dolar ve yüzde 2.
İHRACAT POTANSİYELİ BULUNAN ÜRÜNLER
Öte yandan Raporda, Türkiye'den Filipinlere ihraç edilebileceği ürünlere de dikkat çekildi. Bu ürünler arasında buğday unu, maya, zeytinyağı, zeytin, domates salçası, kuru ve sert kabuklu meyveler, tütün, meyve suları, yaş meyve ve sebze gibi tarım ürünlerinin yanısıra sanayi ürünleri olarak demir çelik ürünleri, inşaat malzemeleri, kimyasallar, otomotiv yan sanayi, değirmen yan sanayi, değirmen makineleri, gıda işleme, paketleme, makine ve ekipmanları, tekstil makineleri, ağaç işleme makineleri, inşaat malzemeleri ve savunma sanayii ürünleri yer alıyor.
Türkiye'nin Filipinler'e en büyük ihraç kalemi olan buğday unu konusunda son aylarda Filipinler basınında Türkiye menşeli buğday ununun sağlığa zararlı olduğu ve toksit madde içerdiği yönünde haberler çıktığı ve buğday unu ihracatının engellenmeye çalışıldığına dikkat çekilen Raporda, Filipinler Sağlık Bakanlığı Gıda ve İlaç Dairesi'nin yapılan testler sonucunda Türk ununun güvenilir ve insan tüketimine uygun olduğunun tespit edilerek bunun ilan edildiği kaydedildi.
Ayrıca uluslararası gözetim şirketleri nezdinde bulundurulan numunelerden yapılan analizlerde de Türkiye menşeli buğday ununda herhangi bir zararlı kalıntı bulunmadığının belirtildiği Raporda, Birleşmiş Milletler verilerine göre de Türkiye'nin 2005-2007 yılları arasında ve 2009'da buğday unu ihracatında tutar bazında dünyada ilk sırada yer aldığına dikkat çekildi. Raporda 2009 yılında
Türkiye'nin 1,8 milyon ton olan toplam buğday unu ihracatı karşılığında 582 milyon dolar elde edildiği belirtildi.
İŞADAMLARINA TAVSİYELER
İGEME'nin raporunda, Filipinler pazarına girmek isteyen işadamlarının dikkat etmesi gereken konulara da yer verildi. Raporda, ticari anlaşmalarda yüz yüze yapılan görüşmelerin çok önemli olduğu belirtilerek, görüşmelerin nezaket çerçevesinde, sakin, doğrudan teklifi reddetmeme şeklinde gerçekleştirilmesi gerektiği kaydedildi. ''Evet'' cevabının her zaman müsbet olarak algılanmaması
gerektiği kaydedilen Raporda, kamu kurumlarıyla yapılan görüşmelerde, kişilere hitap ederken resmi ünvanlarının belirtilmesinin uygun olacağı anlatıldı.
Filipinler'de toplantıların muhtelif sebeplerle zamanında başlamaması ve son dakika değişikliklerinin normal kabul edildiği de anlatılan Raporda, ancak gecikmelerin bildirilmesinin aygın olduğu ve İngilizce'nin resmi iş dili olduğu vurgulandı.
Ülkenin ağırlıklı olarak katolik olduğu'na dikkat çekilen Raporda, bu nedenle dini tatillerin randevu ve görüşmelerde dikkate alınması gerektiği belirtildi.
Filipinlerde modern hastane ve tıbbi imkanların mevcut olduğu ifade edilen Raporda, ancak aşırı nüfus ve yeterli olmayan altyapı nedeniyle genel sağlık koşulları ve hijyenin gelişmiş ülkelere göre daha düşük seviyelerde olduğu kaydedildi.
2000 ve 2010 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde Türkiye-Filipinler arasındaki ihracat, ithalat, dış ticaret dengesi ve hacmi şöyle gerçekleşti:
. İHRACAT İTHALAT DIŞ TİCARET DIŞ
TİCARET HACMİ
YILLAR (MİLYON DOLAR) (MİLYON DOLAR) DENGESİ (MİLYON
DOLAR)
-------- ------------ ------------ ------------
----------------
2000 15,5 28,5 -12,8 44,2
2001 12,7 35,9 -23,2 48,6
2002 15,2 43,5 -28,3 58,7
2003 27,4 59,5 -32,1 86,9
2004 36,1 118,8 -82,7 154,9
2005 30,5 117,3 -86,8 147,8
2006 43,4 130,2 -86,8 173,6
2007 40,2 196,5 -156,3 236,7
2008 97,4 142,2 -44,8 239,6
2009 84,5 98,6 -14,1 183,1
2010 70,7 107,3 -36,6 178,0
www.patronlardunyasi.com
|