Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Nisan 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 İki gündür tarım ve gıda konuşuyoruz. Bir yanda 'Dünya gıda kıtlığı ve pahalılığına gidiyor!' diyen kötümser bakışlar var. Diğer yanda da Brezilya gibi tarım reformu (hatta devrimi diyelim) sonucu ayağa kalkan ve bu nedenle de dünyaya iyimserlik dağıtan yaklaşımlar.

Brezilya'da tarımda devrimin arkasında Embrepa adı ile tanınan ve 1973'te bir kamu şirketi olarak kurulmuş bir bilimsel araştırma şirketinde üretilen stratejiler olduğu her yerde vurgulanıyor. 1970'li yıllarda petrol fiyatları azıp da Brezilya'da tarıma sübvansiyonlar kesilmek zorunda kalınınca, az da olsa fon bu kuruma akmış. Bunu son derece başarılı kullanan Embrepa da dünyanın bir numaralı 'tropik ortamda tarım araştırma ve geliştirme kurumu' haline gelmiş. Kurumun temel başarısı ülkenin kuzey doğusunda ve Amazon'dan 1000 kilometre uzakta bulunan ve 'cerrado' adını taşıyan, çorak olduğu düşünülen bölgede, tarım üretimi patlamasını yoktan var etmek olmuş. 

Embrepa bu topraklarda dört önemli iş becermiş. Birincisi, kireç taşından üretilen pulverize parçalar toprağın yüzeyine dökülerek toprağın asit derecesi düşürülmüş.1990'lı yıllarda yılda 15 milyon ton kireç taşı tarım arazilerine dökülürken, 2004'te bu miktar 25 milyon tona çıkmış. Bu hektar başına 5 ton kireç taşı tozu demek. Ayrıca toprağın suni gübre gereksinmesini ortadan kaldırmak için de 'rhizobium' denen bir bakteri yetiştirilerek 'cerrado' toprağında nitrojeni sabitleştirmek ve toprağı gübre ihtiyacını karşı korumak adımı atılmış. Yani Embrepa boş duran toprağı alıp kullanmamış, kullanılabilecek tarım arazisini yaratmada başarılı olmuş. Bu çabanın sonuncunda da bugün 'cerrado'lar Brezilya'nın tarım üretiminin yüzde 70 kadarını üretir hale gelmiş. 

İkincisi, Embrepa Afrika'ya giderek orada 'brachiaria' adını taşıyan bir tür çimen bulmuş. Bu çimen farklı türlerle de aşılanarak Brezilya dilinde 'braquiarinha' adı verilen ve hektar başına 20-25 ton çimen veren bir tür yaratılmış. Bu sayede çorak 'cerrado' hayvan beslemek için müsait bir mera alanına dönüştürülmüş. Otuz yıl evvel Brezilya'da kesimlik bir büyük baş hayvan dört yılda yetişirken, bugün 18-20 ay arasında sonuç alınmaktaymış. Bir adım daha atılmış ve 'braquiardo' adı verilen ve daha büyük yapraklı bir tür çimen de üretilerek hayvanların daha da iyi beslenmesi sağlanmış. Hayvancılıkta, verimliliğin üçte biri hayvanların beslenmesinden geçiyor, üçte biri hayvanların hastalığa karşı korunmasına bağlı ve üçte biri de daha iyi yemden kaynaklanıyor. Brezilya, yem konusunu da bu yeni tür çimle halletmiş. 

Üçüncüsü, soya fasulyesi Kuzeydoğu Asya'da  (Japonya, Kore Yarımadası ve Kuzeydoğu Çin'de) yetişen bir ürünken, Amerika kıtasında da sadece Arjantin ve ABD'de yetişirken, soya başka ürünlerle klasik şekilde aşılanarak en sıcak tropik bölgelerde bile yetişen bir bitki haline dönüştürülmüş. Yeni türün Brezilya'nın asitli toprağından rahatsız olmayacak şekle dönüştürülmesi de sağlanmış. Soyanın 8-12 hafta kadar daha kısa zamanda yetişmesi sağlanırken, yılda iki ürün almak mümkün olmuş. Bugün Brezilya'daki soya beş yıl evvel ülkede hiç yok imiş.
Dördüncüsü de Embrepa yeni tür bir tarım yaklaşımı üretmiş. Bu türde toprak sürülmüyor. Üstelik ürün de toprağa ekilmiyor. Tarım ürünü ürünün sapının yarısından kesiliyor ve geri kalan saman tarlada kalarak çürümeye bırakılıyor. Bu organik maddeler de halı gibi toprağın üstünü kaplıyor. Bir sonraki yılın ürünü bu yeni toprak üstü örtüye yapılıyor. Böylece toprağın nadasa bırakılması, sürülmesi gibi işler gerekmiyor. 1990'da hububat tarımının yüzde 2.6 kadarı toprak sürülmeden bu metotla yapılırken, şimdi ise tarımın yüzde 50 kadarı bu metotla yapılmakta. Aynen ilkokul çocuklarının tabaktaki pamuk üzerinde fasulye yetiştirme deneyleri gibi bir şey! 

Bütün bu adımlardan sonra ise en önemli noktaya gelinmiş: yani tarım ile hayvancılığı birleştirmek. Tarlalar sıra değiştirilerek hem hayvancılık hem de tarım için kullanılıyor. Ama tarlaların ortasına ağaç dikilerek hayvanların onlardan beslenmesi sağlanıyor. Böylece hayvancılık ile tarım arasında rotasyon sağlanarak tüm arazilerin kullanılır olması Amazon ormanlarını keserek tarım arazisi ve mera kazanma türü girişimlere gerek bırakmıyor. 
Brezilya'daki çiftçilerin sübvansiyonsuz tarım devrimi ortamında şikayetleri azalmış, ama taşımacılık şikayetleri de artmış. Çünkü cerrado'dan kazanılan tarlalar soya fasulyesi ihracatının yapıldığı limandan 1000-2000 kilometre daha ötede. Kamyon nakliyesi kullanılıyor ve bu da çok masraflı. Ama Brezilyada tarım arazisini genişletmenin ucuz olması nakliye şikayetlerini de önemli ölçüde dengeliyor.

Brezilya'da tarım üniteleri ya çok büyük verimli işletmeler ya da amatörce işletilen küçük ve verimli olmayan çiftlikler. Ülkenin küçük tarım işletmeleri tüm 5.6 milyon işletmenin yarısını oluşturuyor, ama ülkenin tarım üretimin sadece yüzde 7 kadarını gerçekleştiriyor. Geri kalanlar içinde en büyük ticari işletmelerden oluşan 1.6 milyon adet kadar en büyük işletme ise, ülkenin tarım üretiminin yüzde 76 kadarını oluşturuyor. Ama küçük çiftlikler ülkeye yük değil, birçoğu kanatlı hayvan üretimine dönük ve ihracatın artmasına, işsizliğin azaltılmasına katkı yapıyorlar.

Brezilya'nın yaklaşımı dünyada kabul gören yaklaşıma ters. Dünya genelinde küçük işletmeleri korumak ve organik tarıma ağırlık vermek, genetik modifikasyondan ve kimyevi gübrelerden kaçmak ve tarıma sübvansiyon makbul. Brezilya ise büyük işletmelere, akıllı genetik modifikasyona, yeni teknolojilere ve bilimsel araştırmalara dayanıyor. Devletin fonksiyonu sübvansiyon değil, bilimsel araştırmaya katkı yapmak. Brezilya'nın metotları müthiş verimli, üstelik Brezilya gibi tropik iklimi olan Afrika ve Asya'daki fakir ülkelerde de uygulanabilir cinsten bir tarım yaklaşımı. İnsana da zararı yok! Yani yapılanlar müthiş!

Ekleme Tarihi
15.09.2010
Ekleyen Kişi
Kemal Erdoğan

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız