Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 Piyasada ithal et yerli et rekabeti yaşanıyor. Kimi marketler, kasaplar yüzde yüz yerli et satmakla övünürken kimileri daha ucuz diye ithal eti tercih ediyor.

Hükümet bu rekabette bütün kurumlarıyla ithal etçileri destekliyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Et ve Balık Kurumu, Tarım Kredi Kooperatifleri ithalat için canla başla çalışıyor.
Bu organizasyonun en tepesindeki Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, gazeteci arkadaşlarımızla sohbet toplantısında “ithal et gayet sağlıklı bende yedim” diyerek desteğini esirgemedi.
Bakanın verdiği mesaj çok açık. Tüketicilere diyor ki, hiç kuşku duymadan, korkmadan ithal et yiyebilirsiniz.
Bakanın bu tek cümlelik sözlerinin arkasında açıklanmayan, söylenmeyen fakat toplumun aylardır yaşadığı, gördüğü büyük bir mesaj daha var.
Bakan diyor ki: Biz 8 yıllık icraatımızla hayvancılık desteklerini 80 milyon liradan 1.2 milyar liraya çıkardık. Fakat, hayvancılık politikamız iflas etti. İthalata mahkum olduk.
Başlangıçta “yeterince hayvanımız var, ithalata gerek yok” diye açıklamalar yaptık. Fakat Sayın Başbakanımız piyasayı çok iyi takip ediyor. Bize inanmadı. “Et pahalı” diyerek ithalat için talimat verdi. Talimat Başbakan’dan olunca uymamak olmaz. Hemen hazırlıklara başladık. Et ve Balık Kurumu’na aceleyle ihale yaptırdık. Zamanlamayı iyi hesaplayamamışız. İhale ile 10 günde hayvanların Türkiye’ye getirilemeyeceğini anlayınca ilk iki ihaleyi iptal ettik.
Açıkça söylemem gerekir ki, bakanlık olarak et ithalatını kesinlikle istemedik. Dedik ki, canlı hayvan ithal edelim ki, burada islami şartlara uygun kesilsin. Vatandaşlarımız kendi gözleriyle görsün. Bizim kasaplar bu işten para kazansın. Hayvanın derisi ve gerisi bize kalsın.
İthalata canlı kasaplık hayvanla başladık. Hayvanlar gelmeden muhalefet bizi et ithal etmekle suçladı. Biz de onlara dedik ki, bir gram et ithal etmedik,etmeyeceğiz. Et değil canlı hayvan ithal ediyoruz.
Canlı kasaplık hayvanlarımız gelince sevinçle kestik ve marketlere dağıttık. Fakat et fiyatını düşüremedik.
Bürokratlarımla birlikte besicileri spekülatör ilan ettik. Fakat fiyat yine düşmedi. Bunun üzerine besi hayvanı ithalatına karar verdik.
Besicilere biz ithalat yapıyoruz ama yetmiyor. Vergileri indirelim sizde ithalata başlayın diye mesaj yolladık. Memleketin yurtsever evlatları Avrupa’ya,Uruguay’a, Avusturalya’ ya dağıldı. Herkes hayvan seçmeye gitti. Gittikleri ülkelerde fiyatları yükselttiler. Fakat bizim fiyat seviyemize getiremediler. Oradaki tüketiciler “Türkleri istemiyoruz” diye feryat figan etse de ithalata azimle devam ettik. Fiyat yine düşmedi.
Son çare olarak et ithalatına karar verdik. Daha önce “kesinlikle et ithal etmeyeceğiz” demiştik. Et yiyemeyen halkımız balık hafızalı olunca söylediklerimizi unutmuştur diyerek tüm vergileri indirdik. Bir yandan bakanlığımız bir yandan özel sektörümüz canlı hayvan, besi hayvanı, damızlık, koyun, kuzu, taze et, dondurulmuş et ne bulduysak ithal ediyoruz. İthalat kapılarını sonuna kadar açtık. Yine de başarılı olamadık. Et fiyatı düşmüyor be kardeşim.
Hayvancılığa yatırım yapmak isteyenlere sıfır faizli kredi vermeye karar verdik. Fakat, girişimcilerimiz parayı alıyor, hayvan bulamıyor. Damızlık ithalatına da kapıları açtık verdiğimiz kredi ile yurtdışından hayvan ithal ediyorlar. Bazı münafıklar “verdiğiniz kredi yurtdışındaki üreticilere gidiyor” dese de aldırmamak lazım.
Biz ithalatla uğraşırken arkadaşlar gelip, kurban bayramı yaklaşıyor ne yapacağız diye sordular. Bizde kurbanımızı alır keseriz dedik. Arkadaşların yüzü asıldı. Sıkıntılı, endişeli bir bekleyiş içerisindeler. Ne var diye sorunca, “kurbanlık yok efendim” dediler. Kesilecek kurbanlık yok. Meraklanmayın, nasıl olsa kapıları sonuna kadar açtık kurbanlıkları da ithal ederiz.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez kurbanlıkları da biz ithal ettik. Bir taşla iki kuş vuracağız. Hem vatandaşa kurbanlık getireceğiz hem de et fiyatını düşüreceğiz.
Kurbanda 2.5 milyon koyun, 500 bin büyükbaş hayvan kesilecek. Herkes bol bol et yiyecek ve bayramdan sonra kimse et almazsa fiyat düşer.
Sorunu tam çözecekken arkadaşlar uyardılar, vatandaş ithal ete kuşkuyla bakıyormuş. Bu vatandaşlar da hem et fiyatının düşmesini istiyor. Hem de ithal et yemiyor.
Yapacak bir şey yok. Bakan olarak “ithal et gayet sağlıklı, bende yedim” deyince herkes bize güvenir ve ithal et yemeye başlar.
Daha önce Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, radyasyonlu çayları içmiş, bakana bir şey olmadığı gibi vatandaşın çay tüketimi artmıştı.
Allah’ın izni ile ithal et tüketimi de artacak ve biz bu badireyi de atlatıp koltuğumuzu sağlama alacağız. Veteriner hekim olarak hayvancılığı bu noktaya getirdikten sonra istifa etmek aklımın köşesinden bile geçmez. Kim ki, istifa edeceğimi söylüyorsa, yalandır,iftiradır.
Sevgili okur, yukarıda yazılanların gerçekle ilgisi yoktur! Bu olaylar Türkiye’de yaşanmadı.Tamamen hayal ürünüdür.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 72. yıldönümünde 10 Kasım 2010’da saygıyla ve özlemle kaleme alındı. Sakın ola inanmayın.
Zaten siz bu satırları okurken biz Silivri’de olacağız. Hemen yanlış anlamayın.Kalmaya değil, dostum, kardeşim Mustafa Balbay’ın gazeteciliğe başlamasının 30.yılını hep birlikte kutlayacağız!
Haftaya bayram. Kurban bayramınızı kutlar,sağlık ve mutluluklar dileriz.
 
 
 
 
Ali Ekber Yıldırım
 
 

Ekleme Tarihi
11.11.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız