KURBAN Bayramı’na sayılı günler kala Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali aradı. Kurban pazarında yaşanan olumsuzluklar ve yolsuzluklardan duyduğu rahatsızlığı sıkça dile getiren ve bu alanda geliştirdikleri ‘Kurbanda Kızılay Modeli’ ile topluma örnek olmayı hedefleyen Küçükali sorularımızı yanıtladı:
- ‘Kurban pazarı’ çok mu tatlı ki herkes bu alana ilgi gösteriyor?
- Öyle olmalı ki ilgili-ilgisiz her kurum kurban kesme yarışına giriyor. Kurban, dini bir ibadettir, oysa pek çok kurum bu bayramı fırsat bilerek merhamet duygusunu kendi çıkarları doğrultusunda sömürüyor.
- Nasıl oluyor bu?
- Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada bu konunun ayrıntıları fazlasıyla var. Merhametin ve yardımlaşmanın çatı örgütü olan Kızılay’ı bu tartışmalardan uzak tutmaya ve isim babası olan Atatürk’e layık kalmaya çalışıyoruz. Bunun en kolay yolu da toplumsal sorunlarda sorumluluk almak ve yoksulun, fukaranın hakkını korumaktır.
- Fukaranın hakkını korumak için kurban kesmek mi gerekiyor?
- Kurban Bayramı’nın özü, fakir fukaranın evine et girmesini sağlamak, bunu yaparken de toplumsal barışa katkı yapmaktır. Savcılığın iddianamesinde de ‘kayda geçtiği’ gibi, Türkiye’de vekâletle kurban kesenler şimdiye kadar böyle yapmamışlar. Türkiye’de yılda yaklaşık olarak 2 milyon hisse vekâletle kurban kesimi yapılıyor. Her kurbanın aşağı yukarı 20 kilo et olduğunu düşünürsek 20 milyon kilo et olması gerekir ve bu da tüm ülkede hane başına 4 kilo et demektir. Üstelik kesen kesmeyen her eve girmesi gereken ettir bu. Peki ortada böyle bir et var mı? Yok!
- Nerede bu et peki?
- Böyle bir et yok, çünkü hayvanlar kesilmiyor. İnsanlar bilerek ya da bilmeyerek kandırılıyor, olan da Kurban Bayramı vesilesiyle kursaklarından birkaç lokma et geçmesini uman fakir fukaraya oluyor. Yine kaybeden fakir fukara yani. Bizim Kızılay olarak görevimiz ve tarihsel sorumluluğumuz bu fakir fukaranın hakkını korumaktır.
HAYVAN HAKLARI
- Kızılay modeli neyi sağlayacak peki?
- Bizim derdimiz asla çok kurban kesmek, birinci olmak vesaire olmadı, olamaz. Bizim derdimiz bu alanda yaşanan suiistimalleri, sıfır noktasına yaklaştırmak ve bu modeli tüm ülkede zorunluluk noktasına taşımaktır. Bu model; Et Balık Kurumu, Noterler Birliği, Veterinerler Birliği, Diyanet İşleri Başkanlığı ve vekâlet veren vatandaşların sınırsız kontrol olanağı ile bir bütündür. Modelimizin bir başka kısa dönemde görünmeyen yararı da, sokaklarda elde bıçak hayvan peşinde koşan ‘tip’lerin özellikle çocuklar ve kadınlar üzerinde olumsuz etkilerini azaltmak ve hayvan haklarını da gözetmektir.
- Hedefiniz nedir? Kaç kurban hedefliyorsunuz?
- Rakamsal hedefler koymaktan çok, modelimizin sektöre hâkim olmasını hedefliyoruz. Kasasına kurban pazarından tek kuruş bile koymayan Türk Kızılay’ı, kendi modelinin izin verdiği ölçüde kurban vekâletini kabul edecektir.
Yalçın Bayer
| 
