Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 18 Nisan 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

BARIŞ Tansever’in sahibi olduğu İstanbul Ulus’taki Sunset Gril&Bar’ın ‘somelie’si (şarap servisi yapan) Süleyman Şen, “Ne içersiniz” diye sormadan beyaz şarap servisi yaptı.

Tam ben “Nedir bu?” diye soracakken, anlatmaya başladı:

- Bu şarabı dün akşam ilk kez tattım. Viognier üzümünden üretilmiş, içtiğim en iyi beyaz şarap bu. Üzümler eski tip yöntemle sıkılır gibi sıkılmış, içinde bir miktar tortu kalmasına da izin verilmiş.

Şişeye uzanıp etiketine bakmak istedim:

- Henüz piyasada yok bu şarap. Ev yapımı. Bu gece ev sahibiniz olan Mustafa Çamlıca’nın ikramı.

Ernst&Young Türkiye Başkanı Mustafa Çamlıca’yla sohbete ister istemez üzüm bağları ve şaraptan girdik:

- Bağınız nerede?

- Kırklareli’nde... Istranca Dağları’nın havasını yansıtacak noktada...

- Neden Kırklareli?

- Birincisi kendi memleketim. İkincisi, geçmişte Fransızlar bölgemizde şarap üretimi yapmışlar. Nitekim, bizim bağın bulunduğu arazilerin tapusunda ‘Şarap yolu üstü’, ‘Şarap yolu altı’ gibi ifadeler geçer...

- Bağınızın büyüklüğü ne kadar?

- 400 dönüm.

- Kaç yaşında?

- Henüz 2 yaşında.

- 2 yılda şarap elde edecek noktaya gelmeniz dikkat çekici.

- Henüz şarabı ticarileştirecek boyuta gelmedik. Tütün ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (TAPDK) çizdiği sınırlara göre 300 şişeye kadar evde şarap üretimi mümkün. Bizim de üretimimiz o kadar. Tümüyle deneme yapıyoruz, konuklarımıza da ikram ediyoruz.

- Şaraba ilgi nereden?

- Enron skandalının patlayıp batması, sonra Arthur Andersen’in çöküşü beni şarapçı yaptı.

- Nasıl yani? Efkarlanıp şarap mı içmeye başladınız?

- Öyle değil... Ernst&Young, geçmişten beri sıkı kuralları olan bir danışmanlı şirketi. Borsalardan en küçük bir hisse senedi alımı yapmamız halinde şirkete bildirmemiz, o şirketlerle ilgili danışmanlık yapmamız halinde kâr veya zarara bakmadan elden çıkarmamız gerekiyor.

Çamlıca, Ernst&Young’ın bu kuralının başta eş ve çocuklar olmak üzere tüm aile bireylerini de kapsadığını vurguladı:

- Eşim eski bankacı, şimdi tasarımlar yapıyor. Ona, “Ya beni boşayacaksın, ya da eldeki hisseleri birlikte temizleyeceğiz” dedim. Sonra araştırmaya koyuldum. Şarabın iyi bir yatırım aracı olduğunu öğrendim. Birikimlerimizle şarap alım-satımı yapmaya başladım.

- Şaraba ilginiz yoğunlaşınca da bağ oluşturup, üretime geçmeye mi karar verdiniz.

- Öyle oldu. Bağı 2008’de diktik. Şarabımızın ticarileşmesi biraz zaman alacak.

Çamlıca, şarap konusunu Ernst&Young’ın ilkelerine bağladı:

- Ernst&Young’ın sloganı, “Yaptığımız her şeyde kalite ön planda” şeklindedir. Şirketimin ilkeleri beni borsaya, hisse senedine yatırımdan uzaklaştırdı. Şarap benim için yatırım aracı oldu. Şimdi bağı dikerken, şarabı üretirken yine Ernst&Young’ın ilkelerine göre hareket ediyorum.

Mustafa Çamlıca, 2002’den beri çalıştığı Ernst&Young’ın Ülke Başkanlığını aralık ayı başında üstlendi...

Biz Çamlıca’yla bu sohbeti yaptıktan birkaç gün sonra ABD’den haber geldi:

- Ernst&Young’a “Lehman Brothers’ı neden gizledin” davası açılacak.

Bakalım ABD’de gündeme gelen bu dava, Ernst&Yougn’ı nasıl etkileyecek.

 

Vergiden ‘kaçınmak’ isteyeni kabul etmeyiz

 

MUSTAFA Çamlıca’nın Ülke Başkanı olmasıyla birlikte, Ernst&Young’ta yeni bir yapılanmaya gidilmiş. Bünyede bir “Pazar ve İş Geliştirme Başkanlığı” oluşturulmuş. Başına da önceki Ülke Başkanı Osman Dinçbaş getirilmiş.

Ernst&Young Türkiye için bir başka yenilik de, Türkiye’nin “öncelikli bölge” kapsamına alınması olmuş. Türkiye, Ernst&Young haritasında 19 ülkenin yer aldığı “Merkez ve Doğu Avrupa Bölgesi”nde yer alırken, tek başına bir bölgeye dönüştürülmüş.

Mustafa Çamlıca, bir yandan bunları anlatırken, diğer taraftan danışmanlık kurumlarının verdiği hizmete dönük yeni tartışmaya dikkat çekti:

- Bizim gibi kuruluşlar, şirketlerin, çeşitli kuruluşların geçmişini inceler, ona göre raporlar veririz. Geleceğe dönük birşey söylemeyiz, tahminde bulunmayız. Bunun çok da işe yaramadığı düşünülür.

- Nedir tartışılan?

- Geleceğe dönük perspektif ortaya koyma, tahminlerde bulunma fonksiyonunu yerine getirebilir miyiz? Dünya şimdi bunu tartışıyor.

Çamlıca, Ernst&Young’un kurallara titizlikle bağlılığına bir örnek verdi:

- Eğer bir şirket bize, “Ben vergiden kaçınmak istiyorum” diye gelirse, o şirketi müşterilerimiz arasına asla almayız.

Yeri gelmişken hizmet verdikleri şirket sayısını da ortaya koydu:

- Türkiye’de alanında söz sahibi 1500 şirkete hizmet veriyoruz.

 

Yılda 100- 200 kişiye iş kapısı açabiliriz

 

MUSTAFA Çamlıca, Ernst&Young’taki planlarını şöyle sıraladı:

· Hizmet alanlarımızı çeşitlendirip, yılda 100-200 kişiye istihdam alanı açacağız. 3 yılda yeni işe alacağımız eleman sayısı 600-700’ü bulur.

· Hedefimiz ciro bazında da yüzde 70 büyümek. Bunun için hizmet alanlarımıza örneğin transfer fiyatlandırmasını ekleyeceğiz.

· Türkiye ve dünyanın alanlarından en büyük şirketlerinin yanısıra, gelişme potansiyeli yüksek gelecek vaad eden şirketleri ile çalışmak, önceliklerimiz arasında yer alıyor.

 

Maliye bursu kesti İngiltere’den aldı

 

ANKARA Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi Bölümü mezunu olan Mustafa Çamlıca, 1984-1994 döneminde 10 yıl boyunca Maliye Bakanlığı teftiş heyetinde müfettiş olarak çalışmış.

Lisans üstü eğitim için yurtdışına gitmeyi planlayan Çamlıca, bu konuda Maliye Bakanlığı’nın verdiği “burs molası”na takılmış. Bunun üzerine İngiltere Hükümeti’nden burs alıp, London School of Economics’te (LSE) muhasebe ve finansman alanında yüksek lisans derecesi almış:

- LSE’ye gidince dünyam değişti. O zamana kadar aldığım eğitim meğer hiçbirşeymiş...

1994’te kamudan ayrılıp özel sektöre geçmiş. 1996-2002 döneminde Arthur Andersen’da çalıştı. Son üç yılında şirket ortağı oldu. 2002 yılında Erns&Young’a Vergi Bölümü Başkanı olarak geçti...

1 Aralık 2010’dan itibaren de Erns&Young Türkiye Başkanlığı görevini üstlendi.

 

 

 

Vahap Munyar

 

http://www.hurriyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
24.12.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız