Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 24 Nisan 2024 Çarşamba
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Bugün, yeni bir yılın ilk günü.

Size sıradan şeyler söylersem saygısızlık etmiş olurum. Sıra dışı şeyler söylersem, günün umuda olan ihtiyacına ters düşecek sözlerden korkarım.

Hem umudu diri tutup, hem hayatın öz gerçeğini anlatma, çok büyük yazı insanlarının işi… Haşa öyle bir iddianın da sahibi değiliz…

Bilgi üretimi, saklanması, akışı hızlandıkça  mesajların yaşama zamanı da kısalıyor.

Bu satırları tam bir hafta öncesinde Kandilli'de bir yazlık bahçede Boğaz'ın oynak sularını seyrederken yazıyorum. Yayınlandığı gün, değerinden çok şey aşınmış olabilir; günceliğin çeperlerine doğu itilebilir.

Bu satırları yazan insan, yetmiş yaşının kapı tokmağına  elinin uzandığının da farkında…

Boğaz sularının derinliklerini izlerken  konup göçtüğü  gök kubbe altında ne kadar hoş seda bıraktığını sorgulayacak yaşta…

Bizim kuşağın, bizden öncekilere göre şanslı olduğuna inanıyor. Biz doğup büyüdüğümüz köylerden çıkıp, kentlerin içinde uygarlığın derinliklerine yürürken, her adımımızda yol kat ettik.

Babalarımızın ve dedelerimizin  hiç biri bizim yaptığım işleri yapmadı.

Anadan, atadan hiç kimse ile yarışımız olmadı. Bizler hep kendimizi aşarak bir yerlere doğru ilerledik. Bu inanılmaz bir şanstı. Babayla yarış halinde olmamanın ne büyük şans olduğunu hiç düşündünüz mü?

Şimdiki gençlerin, genç kuşakların işi çok daha zor… Önce babalarını aşacaklar… Ağabeylerini geçecekler… Okul arkadaşlarını geride bırakacaklar… Hep yarış edecek, hep kazanacaklar ki içlerinde büyük boşluk dolabilsin.

Kadim Çin'de önemli beddualardan biri, "…Tanrı seni olağanüstü dönüşüm dönemlerinde yaşatsın!" dermiş… Biz hiç olmazsa yarı ömrümüzü klasik sanayileşme döneminin standartları içinde geçirdik… Gençlerimiz ise her şeyin alt üst olduğu, değerlerin aşındığı, kuramların yetmez hale geldiği, her şeyin çözüldüğü ve yeniden örüldüğü bir dönemden geçiyorlar…

Dilerim işleri bizden kolay olsun. Nice mutlu ve sağlıklı yıllar önlerine ipek halılar gibi  serilsin…

Gelin yine de yaşamın sürüp gittiğini unutmadan, yılın bu ilk günde kendimize şöyle seslenelim:

İrade dik dursun,teslim olmasın

"Ya bir yol bulalım,  ya yol açalım"

Düşlerimiz tökezleyip düşmesin

Korkuyu yenelim, güven seçelim

Bir çobanın eğer niyeti varsa

"Tekeden süt sağar gönlü dilerse"

İnsanoğlu iyi şeyler umarsa

Dağlar düz yol olur,hemen geçelim

Kin tutma ki yüreğine yük olur

Zihnin gölgelenir fikrin yok olur

Tökezlersen yol gösteren çok olur

Özgüvenle kendimizi aşalım

Dönmez geri, şu ağızdan çıkan söz

Rutubette çürümezmiş sağlam öz

Bize  gerek derinliğe bakan göz

Derinlikler  diyarına göçelim

Boş dönülmez nice yollar var imiş

"İçimize yolculuktur doğru iş"

Kendimizi sorgulamak erdemmiş

İyilik ekip güzellik biçelim

Gülağa der,bugün yılın ilk günü

İnsanlık da unutmalı  hüznünü

Kutlamalı içtenlikle bugünü

Kanatlanıp güneşlere ulaşım

 

 

Rüştü BOZKURT

http://www.dunyagazetesi.com.tr/

Ekleme Tarihi
01.01.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız