Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 16 Nisan 2024 Salı
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Özel sektörün HES ve rüzgar enerjisi alanlarında ciddi yatırımları var. Nükleer santral projeleri uzun dönemde üretime geçecek projeler. 

Acaba kısa dönemde elektrik talebi nasıl karşılanabilecek? 

2010 yılında 210 milyar kws elektrik tükettik. Türkiye'nin yıllık tüketimi (ekonominin canlı olduğu yıllarda) yüzde 5 ile 10 dolayında artıyor, artacak. Demek ki her yıl 10-20 milyar kilovat saat (kwh) elektrik üretecek kaynağın devreye girmesi gerekiyor. 

Tahminlere göre 2023 yılında elektrik enerjisi tüketimi 500 milyar kwh seviyesine çıkacak. 

* Güneşten elektrik üretme işi henüz pahalı ve zor. İyimser hedef yakın dönemde 600 MW (MG-Megavat 1 milyon vattır. GW - Gigavat 1 milyar vattır) güce erişmek. (Güç başka, üretim başkadır. Üretim kwh -kilovat saat olarak ölçülür) Bu güç yılda 1.5 milyar kwh elektrik üretimi demektir ki... 

* Rüzgar gülünde 1.320 MW kapasiteye ulaştık. Yılda 3 milyar kwh elektrik üretebiliyoruz. Hedef 20 bin MW kapasitedir. O zaman yılda 40-50 milyar kwh elektrik üretebileceğiz. 

* Türkiye'nin sularından elde edilebilecek elektrik gücü ölçülmüş. Ekonomik potansiyel 140 milyar kwh. 

Bu potansiyelin kabaca yüzde 40'ı harekete geçirildi. 2010 yılında 51 milyar kwh elektrik üretildi. 

Akarsular üzerinde HES denilen küçük üretim tesisleri kuruluyor. 16 bin MW'si devreye girdi. 15 bin MW için lisans verildi. Bunlar devreye girince yaklaşık 40 milyar kwh elektrik üretilecek. 

* Jeotermal (sıcak su) kaynaklarımızdan elektrik üretilebiliyor. Ama bölgesel ve sınırlı miktarda üretim var.

 

2010 yılı sonu itibarıyla toplam elektrik üretiminin yüzde 46'sını doğalgaz, yüzde 17'sini linyit, yüzde 8'ini taş kömürü, yüzde 2.3'ünü fuel yakarak elde ediyoruz. Hidrolik santrallerin payı yüzde 24.5, rüzgarın payı yüzde 1.3 ve jeotermal enerjinin payı yüzde 0.3 dolayında. 

Her yakıt türünde, 1 MW kapasiteli tesisin yatırım maliyeti farklı. Enerji tesislerinde yatırım maliyeti önce sermayenin faiz yükü olmadan (bir gecede tesis inşa edilerek üretime geçecekmişçesine/overnight capital cost) veriliyor. Çünkü yatırımın süresine ve büyüklüğüne göre faiz yükü değişiyor. 

OECD'nin yayınladığı ortalama maliyet istatistiklerine göre, 1 MW için rüzgar gülünde maliyet 1.900-3.700 dolar. Hidrolikte 1.500-3.000 dolar. Kömürde 900-2.800 dolar. Doğalgazda 600-1.000 dolar. Nükleerde 1.600-5.900 dolar. Nükleerde ortalama 4 bin dolar. 

Ruslarla yapılan anlaşmaya göre Rus teknolojisi ile kurulacak nükleer santralin 4 ünitesi olacak. Her bir ünitenin gücü 1.200 MW olarak belirlenmiş. Demek ki her bir ünitenin maliyeti 1.200x4 bin dolar, 5 milyar dolar dolayında. 4 ünitenin toplam maliyeti 20 milyar dolar. 

Yıllardır, ulusal bir enerji politikamız olamadı. Göbekten doğalgaza bağlandık. 

Modası geçti. Başkaları söküyor. Biz 5-8 yıl sonra devreye ancak girebilecek, teknolojisi belirsiz bir Rus nükleer tesisini yaptırmaya çabalıyoruz.

 
 
 
 
 
 
Tevfik Güngör 
 
 

Ekleme Tarihi
11.05.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız