Şubat ayı sanayi üretim endeksi, bir yıl öncenin aynı ayına göre sanayide üretimin yüzde 23.7 oranında gerilediğini gösteriyor. Ocakta sanayi üretiminin bir yıl önceye göre gerileme oranı % 21.3 idi. Bu iki orana bakıp, “Battık, batıyoruz... İşte görüyorsunuz, sanayi çöküyor!” diyerek dövünmeye, morallere bozmaya gerek yok. Tamam... Krizden en fazla etkilenen ülkelerin başında geliyoruz. Tamam... Kriz sanayi sektörünü fena vurdu... Ama en kötü göstergeleri cımbızla ayıklayarak ağlaşmakla krizden çıkamayız. Moraller bozuldukça iyileşme gecikir. Geliniz, 2005=100.0 esasına dayalı olarak, sanayi üretimindeki değişimin izlendiği “Aylık Sanayi Üretim Endeksi’ni iyimser gözle okuyalım: (1) Endeks şubat ayındaki durumu gösteriyor. Şimdilerde nisan ayını yarılıyoruz. Mart ayında gerilemenin durmasa da yavaşladığını gösteren işaretler var. Şubat ayındaki göstergelere bakarak yılın ilk 3 ayı için olumsuz yorumlar yapılabilir ama yılın tamamı hakkında olumsuz tahminler yapmak güçtür. (2) Şubat ayı göstergelerinin olumlu, ümit verici bir yanı da var. Sanayi üretimindeki aylık gerileme ocak ayında yüzde 5.3 iken, şubat ayında yavaşladı. Yüzde 4.3 oldu. İmalat sanayiinde ocak ayında üretim gerilemesi yüzde 7.3 iken, şubat ayında yüzde 2.7’e düştü. Demek ki, dibe vuruş hızı yavaşladı.
Dibe vuruş yavaşladı (3) Sanayide toplam üretim düzeyi 2005=100.0 endeksinden izleniyor. Bu endeks sayı 2008 Mayıs ayında 123.9 idi. Sonra kademeli olarak düşüşe geçti. Kasım ayında 110.3 oldu. Aralıkta 16.8 puan (yüzde değil, puan) geriledi. Ocakta gerileme 5 puan idi. Şubatta gerileme 3.7 puana düştü. Açık anlatımıyla, toplam üretim çizgisindeki kötüye gidişte yavaşlama başlamış durumda. (4) Yıllık üretim düzeyi karşılaştırmasında bir yıl önceki ayın üretim çizgisi dikkate alınmalıdır. 2008 yılında şubat ayı sanayi üretim endeksi 111.1 iken, mart ayı endeksi 121.2 olarak gerçekleşmişti. Önümüzdeki günlerde 2009 Mart ayı endeksi açıklandığında, mart ayında üretim artışı gerçekleşse bile (baz ayı yüksek olduğu için) yıllık üretim gerilemesi yüzde 25’in üzerinde bir görünüm verecektir. Bizim iyi bakmamız gereken, imalat sanayiinin alt sektörlerinde üretimdeki gerilemenin oranıdır. Bu tür değerlemede de dikkate alınması gereken, her alt sektörün toplam ekonomideki ağırlığıdır. Pazara sunulan toplam ürünlerde sanayi ürünlerinin ağırlığı yüzde 82.24, imalat sanayi ürünlerinin ağırlığı 73.75’tir. Bu nedenle sanayinin ve imalat sanayiinin üretim değişmeleri ekonomiyi büyük ölçüde etkiler.
Sektörler farklı durumda İmalat sanayiinin alt sektörlerindeki üretim gerilemesini, her sektörün ekonomideki ağırlığını dikkate alarak değerlendirmek gerekir. Örneğin, gıda sektörünün ağırlığı % 18.78’dir. Bu sektörde üretim gerilemesi (bir yıl öncenin aynı ayına göre) yüzde 1.9 olmuştur. Ağırlığı % 8.14 olan tekstil sektöründe üretim azalması % 28.9’u, ağırlığı 4.75 olan giyim sanayiinde % 22.7’yi bulmuştur. Motorlu araç imalatının ağırlığı yüzde 5.31, bu alt sektördeki üretim gerilemesi ise yüzde 58.72’dir. (Alt sektör ağırlığı yüzde 5.31 olduğundan büyük ölçüdeki üretim gerilemesi ekonominin bütününe daha az yansımıştır.) Krizin çıktığı ülkelerde bu ölçülerde üretim gerilemesi olmadı. Biz kriz rüzgârından çok etkilendik. Dışarıda ılımlı rüzgârlar esmeye başladı. Bizde de üretim gerilemesi yıllar boyu devam etmeyecek... Şubat ayı göstergelerini karamsar yaklaşımla değerlendirerek moralleri daha fazla bozmayalım.
Güngör Uras
milliyet.com.tr |