Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 30 Mayıs 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 
 
 
 
Kur artışı yalnızca döviz satarak önlenebilir mi?
Alaattin AKTAŞ / EKO ANALİZ
[email protected]
 
 
 
 
 
 
Merkez Bankası 5 Ağustos'ta başladığı döviz satım ihalelerinde dünkü 750 milyon dolarlık satış da dahil toplam 6 milyar 450 milyon dolarlık satış yaptı. Şimdiye kadar kırk dört döviz satım ihalesi gerçekleştirildi. Yani, ihale başına ortalama 146.6 milyon dolar satıldı.

Ancak, 5 Ağustos - 19 Ekim arasını topluca değil de, iki zaman dilimine bölerek incelemekte yarar var. 5 Ağustos - 4 Ekim döneminde toplam 3 milyar 220 milyon dolarlık döviz satıldı. Yani, bu dönemdeki otuz altı ihalede ihale başına ortalama satış 89.4 milyon dolar oldu.

5 Ekim'den sonraki sekiz ihalede satılan döviz ise, önceki otuz altı ihaledeki tutarı aştı. Son sekiz ihalede 3 milyar 230 milyon dolar satıldı. Bir başka ifadeyle ihale başına 403.8 milyon dolarlık satış yapıldı.

Bu arada, önceki gün gerçekleştirilen ve sonuçları 1 Şubat 2012 Çarşamba günü açıklanacak olan döviz müdahalesinde ne miktarda satış yapıldığına ilişkin olarak elde kesin veri elbette yok. Ama tahminler, bu müdahale çerçevesinde 700 milyon dolar civarında satış yapıldığı yönünde. Bu satış da dikkate alınırsa, Merkez Bankası'nın son dönemdeki operasyonlarının boyutunun çok daha büyük olduğu ortaya çıkıyor.

Yeri gelmişken, dövize müdahaleyle ilgili sonuçların neden 1 Şubat 2012'de açıklanacağını da belirtelim. Merkez Bankası, dövize alım ya da satım yönünde müdahalede bulunduğunda, miktarla ilgili verileri müdahaleden sonraki üç ayı izleyen ayın ilk işgününde yapıyor. Bu karar da bizi 1 Şubat 2012'ye götürüyor.

Sat sat, nereye kadar…

Rakamlar çok açık; otuz altı ihalede 3 milyar 220 milyon, sonrasındaki sekiz ihalede 3 milyar 230 milyon dolar satılmış. 70 milyon dolarlık ihalelerden 750 milyon dolarlık ihalelere gelinmiş; üstüne üstlük bu satış da talebi doyurmaya yetmemiş, doğrudan müdahale yapılmış.

İyi de bu nereye kadar sürecek? Döviz talebi bitmediği sürece Merkez Bankası rezervini eritme uğruna satışa devam mı edecek? Yani özetle, satış çare mi, yoksa başka bir adım mı atılması gerekiyor, o noktaya geldik mi?

TL kıtlaşır ve pahalanırsa…

İster yabancı bir fon olsun, ister yerli ya da yabancı bir banka, ister bir şirket ya da sıradan vatandaş… Her kişi ya da kurum için değişmez bir kural var; döviz almak için ulusal paraya sahip olmak gerekiyor. Türkiye'den söz ettiğimize göre elinizde TL olacak ki, döviz alabilesiniz, dövize talep gösterebilesiniz.

Eğer elinizde daha az TL olursa; ya da elinizdeki TL'yi değerlendireceğiniz önemli bir alan bulursanız; veya bu alanın getirisi artarsa; niye döviz talebinde bulunasınız ki…

Döviz borcu olanlar ayrı. Onlar bu değerlendirmenin dışında. Kastettiğimiz, bir anlamda yatırım için, bir anlamda Türk Lirası'ndan korktukları, yani Türk Lirası'nın getirisinin dövizdeki artışın çok çok altında kalacağı kaygısına kapıldıkları için dövize yönelenler…

Merkez Bankası bir karar arifesine gelmiş gibi görünüyor. Ya döviz satışına devam edilerek talebin önü alınmaya çalışılacak ya da döviz talebini körükleyen bol ve ucuz TL biraz pahalı, yani daha yüksek getirili hale dönüştürülecek.

Bunun yolu da belli. Türk Lirası faizler artırılacak. Bu yüzden, Para Politikası Kurulu'nun bugünkü toplantısından bir faiz artışı kararı çıkması sürpriz olmayacak. Ancak, Merkez Bankası faizle ilgili olarak ara bir toplantıda da elbette karar alabilir. Bunu da göz önünde bulundurmakta yarar var. Belki bir süre son satışların etkisi izlenir ve giderek daha yüksek tutarda olan bu satışların talebi doyurmadığı gözlenirse faiz konusunda adım atılır.

Merkez Bankası için faizle ilgili bir karar almak elbette zor. Yükseltilecek faiz, eski kısır döngüye dönülmesi anlamına gelecek. Yine yüksek faiz, gerileyen kur ve bunun yarattığı artık herkesin bildiği sorunlar… Ama bu yanda da erimekte olan rezervler…

Kuyruğunu yakalamaya çalışan kedi gibi dönüp duran bir sistem bizi esir aldı! Bir tarafta yüksek faizin yaratacağı bir dizi sıkıntı ve eskiye dönüş; bir tarafta yüksek kurdan kaynaklanacak sıkıntıları göğüsleyememe ve buna çare olması için rezervleri eritme açmazıyla karşı karşıya kalma… Merkez Bankası'nın işi gerçekten zor…
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
20.10.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız