Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 29 Mart 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Ayçiçeği ve yağlı tohumlar ile ilgili gelişmeleri yaklaşık 15 yıldır çok yakından izliyoruz. Her yıl bu konuda birçok toplantı düzenlenir.

Üretici, tüccar, sanayici, ihracatçı, ithalatçı bir araya gelir. Uluslararası düzeyde konuşmacılar davet edilir. Saatler süren konuşmalar, tartışmalar olur.  Bu toplantılarda Türkiye'nin yağlı tohumlarda dışa bağımlılığı her seferinde yinelenir. Milyarlarca dolar dövizin dışarı gitmesinden herkes yakınır. Çare olarak yerli üretimin artırılması önerilir. Bu toplantıların birçoğunda Tarım ve Köyişleri Bakanı veya en üst düzey bürokratları hazır bulunur ve söylenenleri dinler, not eder, çözüm bulacaklarını söyler. Fakat, bizim sektörü izlemeye başladığımız 15 yıldan bu yana bir adım atılamadı. Bırakın üretimin artması, birçok yıl üretim beklenenden düşük olur. Türkiye'nin dışa bağımlılığı artar.

Diğer yağlı tohumları bir yana bırakırsak, Türkiye, 15 yıldan bu yana ayçiçeği üretimini neden artıramıyor?

Genel anlamda tarım politikasındaki yanlışlıklar ve buna bağlı olarak uygulanan destekleme politikası üretimin önündeki en büyük engel. Türkiye, hedefi olmayan, sonuçları hesaplanmayan bir destekleme politikası uyguluyor. Tarımsal desteklemeye iyi kötü bir bütçe ayrılıyor. Örneğin 2009 bütçesi 5 milyar lira. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bu desteği üretim planlaması için değerlendirmiyor. Genellikle,  "şu kadar bütçemiz var, biz bu parayı nasıl dağıtırız" gibi çağdışı bir yaklaşımla destekleme politikası yürütülüyor.

Destekleme politikası böyle olunca, buğdaya verilen desteğin ayçiçeği üretimine nasıl yansıyacağını kimse hesaplamıyor. Son yıllarda üretimi yaygınlaşan kanolaya verilen desteğin ayçiçeği üretimini olumsuz etkilediğinin kimse farkında değil.

Yağlı tohumlarda uygulanan dış ticaret politikası da ayçiçeği üretimini artırmayı değil, ithal etmeyi teşvik ediyor. Hububat ürünleri  üretimi dışarıya karşı yüksek vergi oranları ile korunurken, yağlı tohumlarda koruma oranı son derece düşük.

Yeterli denetim ve koruma olmadığı için dışarıdan değişik şekillerde ham yağ giriyor. Örneğin, son zamanlarda ayçiçeği unu ithal ediliyor. Bunun içerisinde yüzde 38-39 oranında yağ var. Ayçiçeği unu adı altında ham yağ getiriliyor. Çünkü, ayçiçeği ununun vergisi yüzde 13.5 olduğu için, daha az vergi ödenerek yağ ithal ediliyor. Aynı şekilde yüzde 9 yağ içeren küspe ithal ediliyor. Yem sanayicilerine sorarsanız, kullandıkları küspenin yüzde 2 yağ içermesi gerekiyor. O zaman yüzde 9 yağlı küspe getirenler de aslında yağ ithal ediyor. Dışarıdan ham yağ bu kadar kolay gelince, içeride ayçiçeği üretimini artırmak mümkün değil.

Geçenlerde Edirne'de sohbet ettiğimiz Trakyabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen, haklı olarak soruyor. Türkiye'nin 650 bin ton  ham ayçiçeği yağına ihtiyacı var. Bunun 350 bin tonu yerli üretimden karşılandı. Geri kalanı nereden geldi. Çünkü, dış ticaret verilerine göre Türkiye'ye bu sezon 1 kilogram ham ayçiçeği yağı girmemiş.

Rafet Sezen'in anlattığına göre, ayçiçeği üretiminin yüzde 80'ninin gerçekleştirildiği Trakya'da buğday ve kanola üretiminin cazip hale gelmesi ayçiçeği üretimini olumsuz etkiliyor. Sadece bu yıl bölgede ayçiçeği üretim alanlarında yüzde 5 oranında daralma var. Ayçiçeği yerine kanola ekimi yapılıyor.

Ayçiçeği üretim alanları artmadığına göre, üretimim artması için mevcut alanlardan daha yüksek verim elde edilmesi gerekiyor.

Sezen, iki üç yıldan beri üzerinde çalıştıkları yeni bir ayçiçeği çeşidi ile hem verimliliği sağlamayı hem de insan sağlığı için daha yararlı olan yüksek oleikli(hıgh oleik) ayçiçeği yağı üretimini artırmayı hedeflediklerini söyledi. Amerika ve Fransa başta olmak üzere birçok ülkede yaygın olarak üretilen oleik yağ oranı yüksek ayçiçeği çeşidinin Türkiye'de de yaygınlaşması için Trakyabirlik, çiftçilere ekim yaptırıyor. Bu konuda tohumculuk firmaları ile işbirliği yapılıyor. Bu yıl, Trakyabirlik bir tohumculuk şirketi de kurdu. Ayrıca, yüksek oleik yağ içeren ayçiçeği üretimi yapan çiftçilerin bu ürünleri diğer üründen farklı fiyatla alınıyor. Üretici, daha çok para kazanıyor.

Trakyabirlik, geçen sezon çiftçilere 6 bin 640 dekarda bu ayçiçeği üretimi yaptırdı. Çiftçilerden yüksek oleikli yağ içeren 624 ton ayçiçeği alındı. Bu yıl üretimin 3 bin tona çıkması bekleniyor.

Rafet Sezen'in anlattığına göre, yüksek oleikli ayçiçeği yağı, doymuş yağ oranı düşük. Raf ömrü uzun. Kızartma ve pişirme performansı daha yüksek. İnsan sağlığı açısından zeytinyağı ile yarışacak bir yağ olarak değerlendiriliyor.

Trakyabirlik'in bu çabalarının başarıya ulaşması için, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın da destekleme politikasını değiştirerek verimliliği ve teknolojiyi desteklemesi gerekmez mi?

Ali Ekber YILDIRIM


Kaynak: Dünya Gazetesi

Ekleme Tarihi
15.05.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız