Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 20 Mayıs 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 Yüksek enflasyon 2012 bekleyişini bozuyor...

 
 


   Güngör Uras

   Olayların içinden

   [email protected]



Yüzde 5’ler dolayında bir enflasyon bekleyişi oluşmuşken enflasyonun yüzde 10’lar dolayına tırmanması, 2012 bekleyişlerini bozdu.

Aralık ayı, şirketlerin, işadamlarının gelecek yıl için “fiyatlama” yaptıkları aydır. Şirketler, işadamları gelecek yılın enflasyonunun ne olacağını tahmin ederek gelir gider hesabı yaparlar. Kira giderleri, gelirleri ne olacak? Ücret faturası ne olacak? Girdi fiyatları ne olacak? Bu gibi göstergeleri kafalarında oluşturarak mal ve hizmetlerinin fiyatını belirlerler. Neye, ne kadar zam yapacaklarına karar verirler.

Aralık ayında kamuda ve özel sektörde çalışanlar ve emekliler de zam bekleyişine girerler.

Geçmişte enflasyonun düşük olması ve kriz nedeniyle çalışanlar ve emekliler düşük zamma veya zam yapılmamasına razı oldu. Fakat tırmanışa geçen enflasyon zam bekleyişlerini körükledi.

Merkez Bankası, Hazine ve Hükümet çevreleri 2012 yılında enflasyonun gene yüzde 5’lere doğru gerileyeceğini söylüyor, buna göre hesap yapıyorlar ama bir yanda döviz fiyatlarındaki yüzde 25 dolayındaki artışın, öte yanda toptan eşya fiyatlarındaki maliyet artışının 2012 yılında enflasyonun gerileme imkânını engelleyeceği görülüyor.

Dün TCMB, tarafından “Kasım Ayındaki Fiyat Gelişmeleri”ni değerlendiren bir not yayınlandı. Notun sonunda başlıca sanayi gruplarında kasım ayı itibariyle üretici fiyatlarındaki yıllık artış oranları veriliyor. Sanayi gruplarındaki bu yüzde 11-13-18 oranlarındaki yükler, önümüzdeki aylarda tüketici fiyatlarına yansıyacak.

Açık anlatımıyla, “Bu fiyat artışları geçicidir. Sigarada vergi arttı. Çarliston biberi ile patlıcan pahalılandı. Ondan böyle oldu” kolaycılığına kaçmadan, fiyat artışlarının nedenlerini açıklıkla ortaya koymak ve gidermeye çalışmak zorunluluğu var.

Bu durumda, TCMB’nin, Hazine’nin ve Hükümet’in yılbaşından sonra (1) Piyasadaki talebi kısıcı önlemler alması, likiditeyi azaltması, faizi yükseltmesi, vergileri artırması, maaş ve ücret artışını sınırlaması, (2) Ekonomik büyümeyi bir süre ertelemeyi göze alması gerekecektir. Kamuoyu ise bu tür ciddi önlemlere hazırlıklı değil.


Avrupa Birliği için her gün bir reçete


Önümüzdeki perşembe ve cuma günleri AB liderleri 24’üncü zirve için bir araya gelecek. Bu zirvelerde genelde Merkez ve Sarkozy tarafından gündeme getirilen reçeteler tartışılıyor.

Önceki gün Merkel ve Sarkozy gene el ele tutuştu. Ve son reçete açıklandı. (1) AB Sözleşmesi yenilenecek. Euro Bölgesi Hükümeti diye adlandırılabilecek bir tepe otorite oluşturulacak. Tepe otoritenin kararlarına uymayan ülke, 17 ülkelik euro birliğinden çıkarılacak (2) Her ülkenin bütçesi milli gelirinin yüzde 3’ünden fazla açık veremeyecek. Bütçe açığı bu sınırı aşan ülke Avrupa Adalet Mahkemesi’nde yargılanacak. (Bir ara bilgi: Bütçe açığının milli gelire oranı, Almanya’da yüzde 3.3, Fransa’da yüzde 7.0, İngiltere’de yüzde 10.7 oldu. AB ortalaması yüzde 6.7 olarak belirlendi. Türkiye’de bu yıl yüzde 2 dolayında bir açık bekleniyor.)

Bu arada Yunanistan’ın borç sorunu sanki çözülmüşçesine gündemden kalktı. İtalya’nın sorununun sona erdiği havası yaratılıyor. İspanya’nın, Portekiz’in adlarını anan yok. Bir konuya dikkat çekmek istiyorum. AB borç krizi tartışmalarında 25 ülkenin (bu arada İngiltere’nin)  liderlerinin isimleri anılmaz oldu. Merkel ve Sarkozy yıldızlaştı. Derken Sarkozy’nin Merkel’den rol çalmaya başladığı görüldü.

Geçen hafta sonu Fransa’da idim. Fransızlara Sarkozy’nin seçim şansını sordum. “Sarkozy borç krizi ile ilgili tartışmalarda Avrupa liderliğine oynadı. Almanya başbakanının bile önüne geçtiği görünümünü verdi. Bu çabaları belki AB borç sorununun çözümüne yardımcı olamayacak ama, Fransa’da seçimi kazanmasını sağlayacak” dediler.

 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
07.12.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız