Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 

   Yalçın BAYER 

 
 
 
Trakya’nın geleceğini ‘yargı’ belirleyecek


EVET, bu ülkede hukuka dair hâlâ umudu olanlar var.


Bunlardan biri de TEMA... Saygın isimler Hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit, çevresel konularda yıllardır emek veriyorlar. Türkiye’nin doğasına, toprağına, suyuna ve hatta meşesine sahip çıkıyorlar. “Ben yaptım, oldu” yağmacılığına karşı direniyorlar. TEMA’nın merkezinde ‘çevre konuları’nda uzman Avukat Ömer Aykul açtığı davalarıyla ‘yağma’ya karşı hukuksal mücadele veriyor. TEMA’nın, Trakya bölgesinde 17 yıldır gönüllü temsilciliğini yürüten Lüleburgaz’dan Hakan Dedeoğlu da Trakya’yı ‘yedirmemek’ için her bölgesini ‘jandarma’ gibi geziyor.

Sorun, Trakya’nın geleceğinin planlanması...

Trakya Üniversitesi’nin 2004’te onaylanan Çevre Düzeni Planı, Trakya’yı makul bir noktada koruyordu. Nitekim o zamanki Çevre Bakanlığı’nın da onayı ile Türkiye’nin ilk çevre düzeni planı olarak ilan edilmişti. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Metropol Planlama’nın (İMP) hazırladığı 2009 planında ‘Trakya İstanbul’un arka bahçesi’ olarak öngörülüyor. İki plan ‘amaç’ bakımından örtüşmüyor.

TEMA bu nedenle İMP’nin ‘Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planı’nın iptali için 22.01.2010 tarihinde Edirne Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, bilirkişi olarak Danıştay 6. Dairesi Naip Üyeleri ve Ege Üniversitesi’nden üç akademisyen görevlendirdi. Heyetin, 215 sayfalık raporunda, Trakya’daki ‘talan’ın engellenmesi noktasında önemli tespitlerde bulunuyor. İMP planının, bir revizyon plan olmaktan çok uzak, mevzuata, şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı ve yetersiz olduğu vurgulanıyor.

- Plansız sanayi tesislerinin, kullandıkları alanın büyüklüğü kadar bir alanı tarımsal toprağa kazandırmaları ile ilgili plan hükümleri 2.10.35. maddenin, planlama ilkeleri ve ilgili mevzuata aykırı olduğu,

- Madencilik faaliyetleri özelinde, planın özel bir yönlendirme yapmadığı ve yetersiz kaldığı,

- Planda, kirliliği giderecek ve oluşmasını önleyecek plan kararlarına yeterince ayrıntılı ve somut biçimde yer verilmediği,

- Tarım alanlarının farklı özellik ve nitelikleri dikkate alınarak planda ayrıştırılmadığı,

- Havzada yer alan sulak alanlar, doğal göller, ve delta alanlarının uluslararası gündeme taşınmasına neden olan ‘Önemli Kuş Alanı’ (ÖKA), ‘Önemli Bitki Alanları’ (ÖBA) ve ‘Önemli Doğa Alanı’na (ÖDA)  yönelik olarak turizm amaçlı plan kararları geliştirilmiş olmasına karşın bu alanların özel niteliklerini vurgulayan arazi kullanım kararları, plan gösterimleri, plan hükümleri ve kısıtlamalarının geliştirilmediği vurgulanıyor.

Türkiye’de genellikle “Atı alanın Üsküdar’ı geçtiği”, bazı çevrelerin çıkar ilişkilerine karşı sonunda Trakya’yı kurtarmak yine hukuka kalıyor.

YAĞMADAN YANALAR

Trakya’da üç ilin (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) il genel meclislerinde üyeler CHP ağırlıklı... 100 binlik planlardan sonra 25 binlik planlar yapılacak... Ne yazık ki, bu üç ilde de İMP’nin planları uzun tartışmalardan sonra onaylandı... İktidarın yaklaşımını benimsediler bir anlamda. Demek ki bu üyelerin yakalarındaki CHP rozeti, yürekleri ve bilgileri, gerçekleri görmekte yetersiz kalıyormuş.

NÜFUS 2.5 MİLYON

İMP planlarında Trakya’nın nüfusunun 2023’lerde 2.7 milyon olması öngörülüyor... Ne kadar yanlış bir öngörü... Bölgenin nüfusu bugün 2.5 milyona ulaşmış durumda. Bu üyeler, planlarda ‘gözden kaçırılmış’ rakamları ve değerlendirmeleri hiç mi görmediler? Bir tarafta sanayi tesisleri, diğer tarafta hayvan çiftlikleri (Angusları hatırlayın...) bir yanda da aşırı konutlaşma... Bu dar bölgede ‘3. kanal’ da, havaalanı da, hipodrom da, sanayi tesisleri de olacak... Böyle bir coğrafyada çoğu kirletici 1500 fabrika olur mu?

Yoksa, bu üyeler baskılardan korktular mı? Dönen oyunları hiç fark etmediler mi?

Türkiye’nin % 3 oranındaki en değerli ‘Avrupa Kıtası’ndaki topraklarının 5-10 yıl içinde nasıl elden gittiği ortaya çıktığında pişmanlığın bir fayda sağlamayacağı o zaman görülecektir.


 
 
 

Ekleme Tarihi
17.12.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız