Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 12 Mayıs 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Kriz dönemlerinde en büyük tehlike el-kol bağlayıp durmak, bekle-gör tutumu takınmaktır. Bu hükümetler için de, işletmeler için de böyledir.

Hükümetler ve ekonomi yönetimi reform için en uygun zamanın, dirençsiz değişim zamanının kriz zamanı olduğunu bilmesi gerekir. 2001 krizi dönemindeki mali reformlar bunun örneğidir. İşletmeler de iş süreçlerini yenileme, işbirlikleri ve ortaklıklar ile ölçek büyütmenin bu dönemde yapılması gerekenler olduğunu bilmelidir.

Kriz dönemlerinde kurumların da, hükümetlerin de iki türlü tutumları olur. Kriz dönemini yeni döneme hazırlanmak için kendine çekidüzen vermek için fırsat görmek bu tutulmadan biridir. Bu, olumlu bir tavır olarak yeni dönemde mutlaka başarılı sonuç verir. Diğeri ise karamsarlığa kapılıp bekle-gör tutumu içine girmektir, bu da olumsuzluk yaratır. Ve krizden çıkışta yeni imkanları yakalamakta, imkanları değerlendirmekte geç kalma sonucunu getirir. Krizi iyi okuyan kurumlar özellikle dipten dönüş dönemini iyi tayin ederek yatırıma yönelirler ve krizden çıkışta faz büyüterek piyasada yer alabilirlerse krizi fırsata çevirme başarısını elde ederler. Bilinmelidir ki, her krizde elenenler, krizin şiddetine dayanamayanlar olacağı gibi, kendilerini koruyanlar ve yerinde duranlar olacaktır. Ama asıl amaçlanması gereken krizden çıkışta yeni imkanlara sahip olarak büyüyen gelişen firmalar arasında olabilmektir.

 Yeni imkanların yaratılması yolunda firmaların kendi yapacakları kadar, hükümetlerin ekonomi yönetimlerinin tutumlarının reformist davranışlarının da önemi vardır.

Bu nedenle şimdi ülkemizde ekonomi yönetiminin eksikleri saptayıp, buna uygun reformist kararları alması gerekir. Çünkü en iyi reform dönemleri, normal zamanlar değil, krizli sıkışık dönemlerdir. Kriz dönemlerinde reformist davranışlara karşı toplumsal direnç, normal zamanlardan çok daha az olur. Bu nedenledir ki 2001 yılında kriz döneminde Kemal Derviş zorda olan mali sektöre çekidüzen veren reformist politikaları uygulayabilmiş ve BDDK gibi bağımsız bir denetim sistemini ve TMSF uygulamasını getirerek mali sisteme çekidüzen verebilmiştir. Onun sonucunda da 2007 Eylül'ünde Amerika'dan başlayarak bütün dünyaya ve ülkemize yayılan kriz birçok ülkede mali sektörde önemli sarsıntılar yaratıp, bankaların batmasına neden olurken, ülkemizde benzer olumsuzlukların yaşanması ve banka batması söz konusu olmamıştır. 2001 krizi döneminde yapılan reformlar ülkemiz açısından önemli ve olumlu değişimlere yol açmıştır.

Bu kriz dönemi de yeni bazı reform girişimleri için çok önemli fırsatlar içermektedir. Ekonomi yönetimi ve hükümet bu dönemden reformist adımlar atarak yararlanmak zorundadır. Bunların başında kayıtdışı ile mücadele konusunda atılacak adımlar gelmektedir. Kayıtdışıyla mücadele ve kayıttaki kurum sayısını artırma aynı zamanda vergi adaletini sağlayıcı sosyal bir adım olacaktır. Sistem içindeki kurum sayısı arttıkça, verginin tabana yayılması sağlanabilecektir. Dolaylı vergilerin vergi geliri içerisinde yüzde 70'lere gelen payı azaltılarak, katılaşan vergi sistemi yeniden esneklik kazanabilecektir. Bu dönemde yapılması gereken reformlardan biri de hukuk reformudur. Bu da yerli ve yabancı bütün kurum ve kişilerin sisteme güvenini artıracak bir gelişme olacaktır. Bunun yanı sıra, ağırlıklı olarak cüce kurumlardan oluşan ve bu nedenle ölçek ekonomisine uygun olmadığı için rekabet gücü zayıf olan işletme yapımızı birleşmeler, satın almalar yoluyla büyütme imkanı açısından da bu dönem çok önemlidir. Ekonomi yönetimi kurumları birleşme ve büyümeye yönlendirici, özendirici önlemleri bu dönemde rahatlıkla alabilir. İşletmeler de kendi sıkışıklıklarını bu yolla aşabileceklerine inançlı olarak davranabilir. Aynı birleştirme tarım alanları için de önemlidir. Miras yoluyla bölünmelerle ekonomik değerlerini yitiren arazilerin birleştirilip büyütülerek daha verimli kılınması yolunda da bu dönemde reformist uygulamalar gündeme alınmalıdır. AR-GE konusunda destekler genişletildiği gibi, işletmeler teknoloji geliştirme açısından da yeni özendirici uygulamalarla bu dönemde normal zamanla göre daha kolay yönlendirilebilir.

 Doğaldır ki, ekonomi yönetiminin doğru reformist kararlar almasında da, bu kararların hayata geçmesinde de tek tek işletmelerin rolü olacaktır. İşletmeler de bu kriz döneminde doğru yön seçerek, işbirliklerine, birleşmelere, satın almalara açık olarak yeni döneme daha iyi ve ölçeğe uygun üretim modellerini geliştirerek gireceklerdir. Bu günler el-kol bağlayıp beklemek değil, bir şeyler yapmak, yarına hazırlanmak zamanıdır.

Osman Arolat

dunyagazetesi.com.tr

Ekleme Tarihi
03.06.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız