Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 14 Mayıs 2024 Salı
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 
 
 
2012'ye girerken dünya ekonomisi
 
 
Orhan AKIŞIK /


 
 
 
 
 
 
2012'de ülkelerin büyüme hedeflerine ulaşabilmeleri, özel sektörün tüketim ve kamu harcamalarının yetersizliğinden doğan boşluğu doldurmadaki başarısına bağlı. Tahminler, önümüzdeki yılda küresel ekonominin yavaş olsa da büyümeye devam edeceği yönünde.

Küresel ekonomi 2012'de de büyümeye devam edecek

Dünya ekonomileri yeni bir yıla önceki yıldan devralınan sorunlarla giriyor. AB'deki krizin sonunun nereye varacağı, parasal birliğin şimdiki üyelerle birlikte yoluna devam edip etmeyeceği, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin 2012'de ortaya koyacakları performans zihinleri meşgul ediyor. Tahminler, önümüzdeki yılda küresel ekonominin yavaş olsa da büyümeye devam edeceği yönünde. Geride bıraktığımız 2011'in üçüncü çeyreğinde yüzde 1.8 oranında büyüyen ABD'nin, yılın son çeyreğinde yaklaşık yüzde 3 oranında büyümesi bekleniyor. Amerikan Merkez Bankası'nın da arasında yer aldığı birçok kuruluşun 2012 için öngördüğü büyüme oranı yüzde 2 - 2.5 arasında bir rakam. Geçmişteki büyüme oranları dikkate alındığında bu oldukça düşük. Fakat yüksek işsizlik ve AB krizi büyüme konusunda daha fazla iyimser olunmasını engelliyor. Hatta bu iki faktörün oranı aşağıya çekmesi olasılığı da uzak değil. Bundan dolayı, ABD Kongresi, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında uzun süren tartışmalardan sonra geçtiğimiz günlerde işsizlik paralarının ödenmesine devam edilmesi ve çalışanların maaşlarından kesilen vergilerin indirimiyle ilgili yasayı iki ay süreyle yeniden uzatma kararı aldı. Kongre'nin bu kararının altında kullanılabilir geliri arttırarak tüketimi, tüketim vasıtasıyla da üretimi canlandırmak düşüncesi yatıyor. Kararın bütçe açığını arttırması kaçınılmaz. Ancak, başka bir yol da görünmüyor.

Uzakdoğu en hızlı büyüyen bölge

Uzakdoğu, diğer bölgelerle karşılaştırıldığında ekonomisi en güçlü bölge. Dünyanın ikinci büyük ekonomisiyken 2010'nun sonlarına doğru bu unvanı Çin'e kaptıran Japonya'da hükümet, 2012 için büyüme rakamlarını aşağı doğru revize etti. Japon ekonomisi için öngörülen büyüme hızı yüzde 2.2. Büyüme tahmininin düzeltilmesinde geçen yıl yaşanan tsunami felaketinin üretim sektöründe yol açtığı tahribat kadar, uluslararası piyasalarda değer kazanan yen ve AB krizinin de payı var. Son otuz yıldan beri dış ticaret fazlası veren Japonya'nın 2011'de dış ticaretinde açık bekleniyor. Japonya'nın sadece komşusu Uzakdoğu ülkelerine yaptığı ihracat değil, AB ve ABD'ye ihracatı da giderek azalıyor. Öte yandan, başını Çin'in çektiği Asya'nın yükselen ekonomileri 2012'de de büyümeye devam edecekler. Bölgenin geneli için öngörülen büyüme oranı yaklaşık yüzde 5.5. Çin de ise büyümenin yaklaşık yüzde 8 oranında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu rakam, alışılmış çift haneli büyüme oranlarının altında olmasına rağmen yine de yüksek. Gelişmiş ülkelerde uygulamaya konulan gevşek para politikaları sayesinde ülkede aşırı artan emlak fiyatları son aylarda düşmeye başladı. Beklentilere göre gelecek üç yıl içinde fiyatlar yüzde 50 oranında gerileyecek. Gayrimenkul sektörünün ekonomi içinde ağırlığının yüksek olduğu Çin'de, bu sektörden kaynaklanacak bir krizin meydana gelmesi halinde, bundan sadece Çin'in değil, küresel ekonominin zarar göreceği açık. Asya'nın Japonya ve Çin'den sonra üçüncü büyük ekonomisi Hindistan'da yeni yılda büyüme hızının yüzde 7'nin altında gerçekleşmesi bekleniyor. Bu oran, 2011 için tahmin edilen yüzde 7.6'lık oranla karşılaştırıldığında düşük olmakla birlikte BRIC olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in oluşturduğu ülkeler grubunda Çin'den sonraki en yüksek büyüme hızı. Bu grupta yer alan Rusya ve

Brezilya'nın ise yeni yılda yüzde 4 civarında büyümesi bekleniyor.

AB resesyona girebilir

Yılı yüzde 7.5 oranında bir büyümeyle kapatması beklenen Türkiye'de, gelecek yıla dönük

tahminler yüzde 3-4 arasında bir büyümeye işaret ediyor. Yüksek cari açık ve en büyük ihracat pazarı AB'de devam eden kriz bunun nedenleri. Yine de, Türkiye krizin göbeğindeki Orta Avrupa'nın yükselen piyasa ekonomilerine göre şanslı. Zira, sadece Yunanistan, İrlanda, İspanya ve Portekiz'de değil, Birliğin zengin ülkelerinde de uygulamaya konulan kemer sıkma politikalarının bölgede bir resesyona yol açması muhtemel. İngiliz ekonomisinin, yeni yılla birlikte resesyona gireceğine ilişkin beklentiler güçleniyor. Bunun nedenleri, AB krizi dışında satın alma gücündeki gerileme, kamu harcamalarındaki kısıntı ve yatırımlardaki azalma. Bu etkenlere zor bir dönemden geçen Avrupa bankalarının kredi hacımlarındaki daralma da eklendiğinde büyüme konusundaki umutlar iyice zayıflıyor.

Özel sektör büyümenin motoru olabilir mi?

Aslında borç içinde yüzen hanehalkları ve devletlerin büyüme adına fazla yapabilecekleri bir şey yok. Geriye kala kala özel sektör kalıyor. Gerçekten de birçok ülkede son yıllarda kârlarına kâr katan işletmeler 2012'de büyümenin motoru olabilirler mi? Alman IFO Enstitüsü'nün yayınladığı rapora göre, yatırım ortamındaki iyileşme Aralıkta bir önceki aya nispetle ticaret ve endüstri sektörlerinde hızlanırken, imalat sanayiinde biraz yavaşlamış. Gayrisafi yurtiçi hasılası içinde ihracatın payı yüzde 50'ye ulaşan Almanya'nın kendi dışında gelişecek ekonomik olaylardan etkilenmemesi söz konusu değil. Resesyon içindeki Yunanistan dışında Portekiz, İtalya, İspanya ve İrlanda bıçak sırtındaki ekonomiler. Bir zamanlar dünya ekonomisinin lokomotifi vazifesini gören ABD ise kendi derdine düşmüş; Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinin büyümesine bel bağlamış durumda. Herkesin birbirinden medet umduğu, ama tek tek ülkelerin ekonomik sorunların çözümünde yetersiz kaldığı bir ortamda iyimser olmak zorlaşıyor. Fakat biz yine de iyimserliği elden bırakmayalım; yeni yılın tüm ülkelerde sadece ekonomik değil, siyasal

ve sosyal sorunların çözümü yolunda da önemli adımların atıldığı bir yıl olmasını dileyelim.

2012'nin ülkemize ve tüm insanlığa refah, barış ve huzur getirmesi dileğiyle; tüm kuyucularımın yeni yılını kutluyorum.
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
31.12.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız