Eker: Canlı yayında sütü reddedemezdim

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, sütle ilgili tartışmalar sürerken canlı yayında süt içmesinin Cahit Aral’ın Çernobil sonrası çay içmesine benzetilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını söyledi.

‘Reddedemezdim’

Eker, bu görüntünün basında yer alması üzerine dünkü görüşmemizde şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ben değerli bilim adamımız Osman Müftüoğlu’nun da katıldığı programa son dönemde sütle ilgili çıkan tartışmalara açıklık getirmek üzere katıldım. Sütle ilgili olarak gündeme getirilen ve gerçeği yansıtmayan haberler karşısında vatandaşımızın özellikle de annelerimizin kaygıya düşmemeleri için konuya açıklık getirdim. Ancak bu arada programın sunucusu bana bir bardak süt ikram etti. Ben ikram edilen sütü reddedemezdim. Bu da kamuoyunda başka yanlış anlamalara neden olabilirdi. Bu nedenle sütü canlı yayında içtim. Ancak bunun rahmetli Cahit Aral beyin Çernobil sonrası canlı yayında çay içmesine benzetilmesini doğru bulmuyorum. Gıda ile ilgili haberler, yorumlar ve benzetmeler halk sağlığı için çok önemlidir.”

Anneler rahat olsun

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, sütle ilgili bir soru önergesine bilimsel bir yanıt verdiğini, ancak konunun kamuoyuna yansıtılış şekli nedeniyle yanlış yönlere gittiğini vurgulayarak, şu bilgiyi verdi:

“Baştan şunu söylemeliyim ki, anneler rahat olsun ve çocuklarına süt içirsinler. Hiç endişe etmesinler. Vatandaşımız da rahat olsun ve sütünü içsin. Sütlerimizde bir sorun yoktur. En ileri teknoloji ile ve çok ciddi laboratuvar denetimlerinden geçerek hazırlanmaktadır. Türkiye’de 13 milyon ton süt üretilmektedir. Bunun 6.5 milyon tonu sanayide işlenerek sunulmaktadır. Türkiye’de en küçük mandıralarda bile çok gelişmiş laboratuvarlar vardır. Ve sütler bu laboratuvarlarda analiz edilerek sunulmaktadır. Pastörize sütlerde hiçbir sorun yoktur. Pastörize süt içindeki zararlı bakterilerin yok edildiği sağlığa uygun süttür.”

‘Binde birlik bir olay’

Bakan Eker, sütlerde antibiyotik bulunduğu bu nedenle içilmemesi gerektiği yolundaki iddialara da şu karşılığı verdi:

“Hayvanlar da insanlar gibi enfeksiyon hastalıkları geçirebilirler. Bu süreçte yine tıpkı insanlarda olduğu gibi tedavileri antibiyotikle yapılır. Antibiyotiğin vücuttan atılmasının belli bir süresi vardır. Eğer antibiyotik, hayvanın vücudundan tümüyle atılmadan süt alınırsa, bu sütte antibiyotik kalıntıları olabilir. Ancak bu durum laboratuvarda tespit edilir ve o süt diğer sütlerle karıştırılmaz ve piyasaya sürülmez. Bu da binde bir görülebilecek bir olaydır. Bu oran bilimsel olarak ihmal edilebilir bir orandır. Ben soru önergesine yanıt verirken bu bilimsel veriyi ifade ettim. Binde bir çıkabilir anlamında. Onun da tedbiri alınır. Sıfırdır diye yanıt vermem bilimsel olmazdı. Ayrıca bu durum, bütün dünyada geçerlidir. Süt üretilen her ülkede binde bir oranında bu olasılık vardır. Önemli olan bunun saptanması ve önlemin alınmasıdır. Bu açıdan Türkiye’de bir sorun yoktur.”

‘Sıkı denetim’

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, süt üretim sürecinin çok sıkı bir denetim altında bulunduğunu da vurgulayarak, şu bilgiyi verdi:

“Süt üretimini bakanlık olarak çok sıkı bir denetim altında tutuyoruz. En küçük mandıralar bile en gelişmiş tekniklerle denetleniyor. Halkımızın dikkat etmesi gereken husus, sokak sütçülerinin sattığı süttür. İşlenmemiş olarak sokak aralarında dağıtılan bu süt, denetimden geçmemiştir. Bu nedenle bizim mücadele etmemiz gereken denetim dışındaki sokak sütüdür. Yoksa işlenmiş sütün tüketilmesinde hiçbir sakınca yoktur.”