Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 13 Mayıs 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Uzun aylardan bu yana hükümetin yeni ve kapsamlı bir teşvik paketi hazırlıkları içinde olduğu haberleri duyuluyordu.

 Bunun için toplantılar yapılıyor, ilgili bakanlar basına beyanatlar veriyordu. Bu açıklamalarda teşviklerin sektörel ve bölgesel olacağı üzerinde duruluyordu.
Nihayet Başbakan günlerce önceden açıklandığı üzere geçtiğimiz Perşembe günü mikrofonların karşısına geçti ve yeni ‘teşvik ve istihdam’ paketini kamuoyuna açıkladı. Dünyada krizin baş göstermesinden bu yana hükümetin 60 kadar tedbir aldığını söyledi. Bu tedbir paketlerinin hiçbirisi doğrudan Başbakan tarafından açıklanmamıştı. Bu defa doğrudan kendisinin bunu yapmış olması yeni pakete hükümetin verdiği önemi de gösteriyordu.
Açıklanan tedbirlerin bir bölümü doğrudan istihdam artışına yönelmiş bulunuyor. Ancak, daha kapsamlı ve ayrıntılı olan bölüm teşviklerle ilgili.
İstihdam artışı sağlamak için alınacağı söylenen tedbirler uzun bir süredir kamu oyunda konuşuluyordu. Kredi garanti sisteminin kurulması, işverenin ödemesi gereken primlerin bazı koşullarda devlet tarafından karşılanması, 200 bin işsize eğitim sağlanması, 120 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanması gibi tedbirler krizin olumsuz etkilerini hafifletmek ve krizden çıkışı kolaylaştırmak amacını güdüyor.
Genelde bu tedbirleri, atılmış olumlu adımlar olarak değerlendirmek lazım. Ancak, bu önlemleri almada niçin bu kadar geç kalınmış olduğunu anlamak kolay değil. Oysa, bunlar ve benzeri tedbirler daha önceden alınmış olsaydı etkileri çok daha büyük olabilirdi. Hükümetin bekleyerek ne kazanmış olduğunu anlamak kolay değil.
Teşvik politikaları olarak açıklanan paketin ise kısa dönemde krizden çıkışla fazla ilişkisi yok. Amacın orta dönemde yatırımları arttırmaya ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını azaltmaya yönelik olduğu açık.
Bölgesel teşviklere esas olmak üzere 81 il sosyo ekonomik gelişmişlik düzeyine göre dört gruba ayrılmış. Bazı ayrıntılar bir yana bırakılacak olursa, yeni teşvik sisteminde kurumlar vergisi birinci derecede gelişmiş yöreler için yüzde 10, dördüncü derecede gelişmiş yöreler için yüzde 2 olarak uygulanacak. Beş yıl süreyle gelişmişlik düzeyine göre yüzde 3 ile yüzde 5 arasında faiz desteği yapılacak. SSK primi işveren hissesi birinci bölgede 2 yıl, dördüncü bölgede yedi yıl süre ile Hazine tarafından karşılanacak.
Sektörel teşviklere gelince oldukça geniş bir alanı kapsayacak şekilde 12 sektör seçilmiş. Burada amaçlananın büyük yatırımların desteklenmesi olduğu anlaşılıyor
Teşvik iktisatçılar arasında ciddi tartışma konusu olan bir yaklaşım. Doğru kullanılmadığı taktirde teşviklerin doğurabileceği çarpıklıklar sağladığı yararları geçebilir.
Türkiye’de değişik dönemlerde teşvik politikaları uygulanmıştır. Son olarak 2005 yılında 49 il teşvik kapsamına alınmıştı. Yaklaşım ve uygulama ciddi tenkitlere yol açmış, bazı iller kendilerine haksızlık yapıldığını iddia etmişlerdi. Bu teşvik sistemi bugün hâlâ yürürlükte.
Bölgesel teşviklerde her şeyden önce iller için yapılan sosyo ekonomik derecelendirmenin ne kadar hassas olduğu tartışmaya açık. Daha önce olduğu gibi bu defa da derecelendirmede komşularına göre daha yukarıda gözüken bazı illerin şikayetlerini önlemek kolay olmayacaktır.
Sektör düzeyindeki teşviklerle ilgili olarak da söylenebilecek şeyler var. Teşvik edilmek üzere
12 sektörün seçilmesinde uygulanan kıstasların tartışmaya açık olduğu kanısındayım.
Genelde söylemek gerekirse, getirilmek istenen teşvikler şimdiye kadar uygulananlardan daha ayrıntılı ve karmaşık bir sistem oluşturuyor.
Böyle bir sistemin uygulanması bürokrasiyi arttıracak ve kamunun ekonomiye müdahalesinin boyutunu büyütecek nitelikte gözüküyor. 
Uygulanmaya başlanacak teşviklerin getirecekleri ve götüreceklerinin boyutlarını ölçmek kolay olmasa gerek. Nitekim,
Başbakan da sistemin maliyetinin ne olacağının yapılacak müracaatlara bağlı olduğunu ve bunu şimdiden bilmenin mümkün olmadığını söylüyor.
İş dünyasının yeni teşvik sistemine ilk reaksiyonu genellikle olumlu gözüküyor.
Bunun böyle kalıp kalmayacağını ayrıntılar
biraz daha ortaya çıktıktan ve uygulama başladıktan son göreceğiz.

Baran Tuncer

radikal.com.tr

Ekleme Tarihi
07.06.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız