Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 14 Mayıs 2024 Salı
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 
 
Enflasyon sorunu önem kazanmaya başladı
 
Tevfik GÜNGÖR / OLAYLARIN İÇİNDEN
[email protected]

 
 
 
Ocak ayında yıllık tüketici fiyatları artışı yüzde 10.61, üretici fiyatları artışı yüze 11.11 olarak gerçekleşti.

Enflasyon, Tüketici Fiyatları Endeksi’ndeki (TÜFE) artışından izleniyor.

TÜFE, Aralık ayında yüzde 10.45 yıllık artış gösteriyordu. Açık anlatımı ile ocak ayında enflasyon tırmanışı devam etti.

Burada 3 önemli nokta var :

- Merkez Bankası yıllık yüzde 5 enflasyon hedefi benimsemişti. Daha sonra hedefi yüzde 6.5’e çıkardı. Gerçekleşme, Merkez Bankası’nın ilk hedefinin 2 katının üzerinde.

- 2010 Yılı Ocak ayında yıllık TÜFE artışı –enflasyon oranı yüzde 4.80 idi. Mayısta yüzde 7.19 oldu. Kasım’da yüzde 9.48’e çıktı. Yılı yüzde 10.45 olarak tamamladık.

- Dünyada bazı ülkelerde kriz var. Bazı ülkeler krizi atlattı. Bizim kadar yüksek enflasyonlu ülke yok.

ABD’de yıllık enflasyon yüzde 3.0,Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama 2.2,Fransa’da 2.5,Almanya’da 2.0,İtalya’da 3.3,İspanya’da 2.0,Yunanistan’da 2.4 oranında.

Demek ki bizde bir yanlışlık var.

TÜFE artışı genelde Üretici Fiyatları’nın (ÜFE) artışına bağlanır. Ocak ayı itibariyle tarım üretimlerinde yıllık ÜFE artışı yüzde 8.44,sanayi ürünlerinde yüzde 11.71 olarak gerçekleşti.

Demek ki sanayide üretici fiyatlarında ciddi bir artış eğilimi var. İmalat sanayinde yıllık ÜFE artışı yüzde 12.08 oranında. Ana metal sanayinde yıllık ÜFE artışı yüzde14.82, motorlu karayolu taşıt araçlarında yüzde 14.46 oranında.

Yılın son aylarında döviz fiyatlarındaki artışın, büyük ölçüde ithal girdiye bağlı olan sanayilerde maliyetleri artırdığı bir gerçek.

Önemli olan tüketicinin ve üreticinin önümüzdeki dönemi nasıl göreceği. Çünkü insanlar geçmişe bakarak gelecek hakkında karar verir.

Bir işadamı geçen yıl Ocak ayında yıllık TÜFE artış oranının yüzde 4.90 olduğuna bakarak yılın tümü için yüzde 5 dolayında bir fiyat artışına göre hesap yaptı ise, önemli risklerle karşılaştı demektir.

Aynı iş adamı bu Ocak ayında yıllık TÜFE artışının yüzde 10.61 olduğunu görünce, yılın kalan ayları için nasıl karar alacaktır?

- Merkez Bankası’na inanarak yılın sonunda enflasyonun yüzde 6.5’e ineceğine göre mi fiyatlama yapacaktır?

- Yoksa enflasyonun yüzde 10’un altına çekilemeyeceğini düşünerek fiyatlamayı yüksek mi tutacaktır?

Döviz kuru ve enflasyon iş çevrelerinin karar almalarında göz önünde bulundurdukları 2 temel göstergedir.

Ekonomide-piyasada istikrar denilen şey de budur. Çünkü bu iki göstergedeki oynamalar iş yapanlara ciddi riskler yükler.

Bu arada cari açık sorunu unutulur oldu. Halbuki cari açığı kapatacak ölçüde sermaye hareketindeki iyileşme, döviz fiyatını ucuzlatıyor. Ucuz döviz bir yanda maliyetleri ucuzlatıyor ama öte yanda tüketimi coşturuyor.

Kriz şartlarında iş çevrelerinin-piyasanın gözü kulağı Merkez Bankası’ndaÖ Merkez Bankası para politikası ile parayı azaltıp çoğaltarak, faiz politikası ile ve dövize müdahale ile faiz oranlarını, döviz fiyatını yönlendiriyor. Enflasyonun kaderini belirliyor.

İşte bu nedenle Merkez Bankası’nın güvenirliği, saygınlığı önem taşıyor.
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
06.02.2012
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız