Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 03 Mayıs 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Rezalete 'Dur' diyecek aranıyor!

 
Ahmet Yazıcıoğlu 
 
 
 
 
 
Gıdadaki hile giderek trajik bir hal aldı. Et ve süt ürünlerindeki mide bulandıran hile, sebze ve meyvelerde kanser yapan zirai ilaç kalıntılarıyla da birleşince daha korkunçlaştı.
 
Hijyen şartlarına riayet edilmeden bu ürünlerle pişirilen toplu yemekler ise halk sağlığını iyiden iyiye tehdit ediyor. İnsancıklar haklı olarak sızlanıyor.
 
- Artık sandviç de yemeyeceğiz, pizza da. Restoran ve lokantalarda yediklerimiz de güvenilir değil. Hile sucuktan, sosisten, salamdan, peynirden yağa, ekmeğe kadar uzandıysa ne yapabiliriz?
 
İşin acı yanı, pek çok okulda öğrencilere, hastanelerde ise hastalara verilen yemekler de yenecek gibi değil. Sebze ve meyveler, içlerine işlemiş zirai ilaç nedeniyle resmen zehir. Ayrıca doğru dürüst yıkanmadıkları için de adeta bakteri yatağı. Örneğin salatalar...
 
Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Sadık Çelik, ucuza satılan yemeklerin kesinlikle yenilmemesini istiyor.
 
- Dana etli köfte diye satılanları, tavuk derisi, her türlü sakatat ve soya etinden yapıyorlar. Dört liraya dört kap yemek, porsiyonu iki-üç liraya döner olmaz!
 
Dernek başkanı bile böyle diyorsa, yandık. Gıda maddelerindeki hileler, halkın sağlığını değil, canını tehdit eder hale geldi ama İl Tarım Müdürü Ahmet Gürdal, "Halkın sağlığı bizim için çok önemli" diyor. 240 görevli ile denetim yapıyorlarmış. 66 işletmeyi kapatmış ve 14.5 milyon lira da para cezası kesmişler. Haydi gözünüz aydın!

Emniyet Müdürü ve Belediye Başkanı
 
Her çalının dibi yatak odası gibiymiş, bu durum Bursa Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya'nın kanına dokunuyormuş! Müdür beyimiz lojmanından çıkınca, Kültürpark'ın her ağacının altında bir çift görüyormuş. Yasa da çiftlerin orası yatak odasıymış gibi davranmalarına cevaz veriyormuş. Bay müdürün fuhuşla aşıkları birbirine karıştırdığı belli.
Emniyet Müdürü'ne göre gençler sevişmesinler de oraya-buraya bomba mı koysunlar, birbirlerinin gözlerini mi oysunlar, hırsızlık, uğursuzluk mu yapsınlar? Genç onlar.
 
Bursa Emniyet Müdürü Ali Osman Kaya'nın elinden gelse, kimseye zararları dokunmadan kumrular gibi sevişen, muhabbet kuşları gibi koklaşan gençleri sürükleye sürükleye karakola götürecek. Gerisini siz düşünün artık.
 
Müdür Bey'e devlet bedava otursun diye lojman vermiş ama gençler yurtlarda bile parayla kalıyor. Belki ceplerinde sinemaya, kafeye gidecek kadar bile paraları yok. Gençlerin dövüşme yerine sevişmeleri müdür beyin kanına dokunuyorsa, onlara yer göstersin.
 
Daha önce anlattım ama şimdi tam sırası. 1964 yılında seçildiği İzmir belediye başkanlığını 9 yıl sürdüren rahmetli Osman Kibar, bir gün makam arabasıyla Kültürpark'tan geçerken, banklarda sevişen bazı gençlerin etrafını röntgencilerin sardığını görünce fena halde sinirlenmişti. Belediyeye girer girmez ilk işi Fuar Müdürü rahmetli Ahmet Dönmez'i çağırmak olmuştu.
- Fuardaki tüm işçilere kesin talimat verin. Aşıkların rahatsız edilmemelerini sağlasınlar!
 
1960'lı yıllarda bir belediye başkanının genç aşıklara bakış açısı ve yarım asır sonra bir emniyet müdürünün tavrı... Bir babacan Osman Kibar'ın davranışına bakın, bir de anlı şanlı Emniyet Müdürü'nünkine. Acaba Bay Müdür hiç genç olmadı mı? Bir yerlere mesaj mı veriyor yoksa?

KILÇIK
İhanetin kuşkusu dahi zehirlidir.
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
28.04.2012
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Ahmet Yazıcıoğlu ,gıda,gıda güvenliği
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız