Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 14 Mayıs 2024 Salı
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

ALAATTİN AKTAŞ / EKO ANALİZ

Yüzde 3.2 büyüme beklentileri artırdı; yıllık yüzde 4, artık daha
mümkün gibi
  
 
 
 

Yılın ilk çeyreğindeki büyüme, yüzde 3.2 ile neredeyse tüm tahminleri aşan bir düzeyde gerçekleşti. Bu oranı ihracatın, ihracatı da hiç hesapta olmayan altın ihracatının tetiklediği ayrı bir tartışma konusu. Ama ortada bir gerçek var; rakamlar bize Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 3.2 büyüdüğünü söylüyor. Şimdi üstünde durulan, bundan sonra ne olabileceği, yılın tümündeki yüzde 4'lük tahmine ulaşılıp ulaşılamayacağı ya da bu oranın aşılıp aşılamayacağı.

Tahmin yürütebilmek için bu aşamada elimizde iki temel veri var. Bunlardan biri sanayi üretimi ile sanayideki ciro ve siparişlerin nasıl seyrettiğine ilişkin veriler. Diğeri ise hala nasıl olduğu, niye olduğu bir türlü anlaşılamayan altın ihracatının düzeyi.

Sanayinin durumu

Sanayi, toplam GSYH'de dörtte birin biraz üstünde paya sahip. İlk çeyrekte bu oran yüzde 26 düzeyinde oluşmuştu. Yani, sanayi sektörü GSYH için en önemli sektör konumunda ve bu yüzden de bu sektördeki gelişme büyük önem taşıyor. Her ne kadar TÜİK'in açıkladığı sanayideki üretim artışıyla GSYH kapsamındaki sanayi sektörünün büyümesi arasındaki artık bire bir bağlantı yoksa da paralelliğin tümüyle yok olduğu söylenemez.

Dolayısıyla sanayi üretiminin nasıl seyretmekte olduğu en önemli göstergelerin başında geliyor. Sanayi üretiminin geçen yıla göre olan değişiminde belirgin bir hızlanma var. Üretim, ilk çeyrekte geçen yıla göre yüzde 2.8 artmıştı. Nisan ve mayıs ayları toplamında geçen yıla göre kaydedilen artış ise yüzde 3.8'i buldu. Mayıstaki yüzde 5.9'luk büyüme, bir önceki yılın aynı ayına göre son altı ayda kaydedilen en hızlı büyüme özelliğini taşıyor. Sanayi üretiminin ilk beş aylık artışı yüzde 3.2 olarak hesaplandı.
 
Sanayi üretiminin yanı sıra sanayideki ciro ve sipariş endekslerindeki artış da ilk çeyrekteki gerçekleşmeye göre hemen hemen aynı düzeyde seyrediyor. Sanayi ciro endeksi ilk çeyrekte yüzde 15.8, nisan ve mayıs ayları toplamında yüzde 15.2, ilk beş ay toplamında yüzde 15.6 arttı.

Benzer bir eğilim sanayi sipariş endeksinde de var. Siparişler ilk çeyrekte yüzde 17.8, nisan ve mayıs ayları toplamında yüzde 16.5, ilk beş ayda ise yüzde 17.2 oranında artış gösterdi.

İşte sanayide üretimin giderek hızlanma eğilimi gösteriyor olması; ciro ve siparişlerde de ilk çeyrekteki hıza göre çok az bir azalma kaydedilmekle birlikte genel temponun korunması, büyümeye ilişkin ikinci çeyrek tahminlerinin yüksek tutulması sonucunu doğuruyor.

Altın ihracatı ve büyüme

Türkiye bu yıl hemen hemen tümü İran'a olmak üzere çok yüklü miktarda altın ihraç ediyor. Geçen yılın ilk çeyreğinde 300 milyon dolar olan altın ihracatı bu yıl 1.3 milyar dolara çıktı. Prof. Fatih Özatay, ilk çeyrekteki altın ihracatı 1 milyar dolar daha fazla olmasaydı, diye bir hesaplama yaptı. Özatay, bu durumda yüzde 3.2 olarak açıklanan ilk çeyrek büyümesinin yüzde 2.6 olacağını buldu.

Altın ihracatı ilk çeyrekteki düzeyi geride bırakan bir tempoda artmaya devam ediyor. İlk çeyrek rakamlarını verdik; bu yılın 1.3 milyarı, geçen yılki 300 milyonun tam 1 milyar dolar üstünde. Nisan ve mayısta ise makas daha da açıldı. Türkiye geçen yılın nisan ve mayıs aylarında sırasıyla 75 ve 147 milyon dolarlık olmak üzere 222 milyon dolarlık altın ihraç etmişti. Bu yıl ise nisanda 1.3 milyar, mayısta 1.4 milyar olmak üzere iki ayda tam 2.7 milyar dolarlık altın ihraç edildi. Nisan ve mayıs ayları için geçen yılla olan fark yaklaşık 2.5 milyar dolar. Haziran ayındaki durumu ise henüz bilmiyoruz. Haziranda da nisan-mayıs ortalamasına yakın bir ihracat gerçekleşmişse, ikinci çeyrekteki altın ihracatı 4 milyar doları bulacak, geçen yılın haziranında yalnızca 50 milyon dolarlık ihracat yapıldığı dikkate alınırsa, iki yılın ikinci çeyrek farkı da 3.7 milyar dolara ulaşacak demektir.

İlk çeyrekte geçen yılın 1 milyar dolar üstünde gerçekleşen altın ihracatının bu dönemdeki büyümeyi yüzde 2.6'dan yüzde 3.2'ye yükselttiği dikkate alınırsa, ikinci çeyrekteki artı 3.7 milyar dolarlık altın ihracatı, büyümeyi hiç kuşku yok ki kayda değer biçimde yukarı iter.

Ama girişte de belirttik. Bu altın ihracatına ilişkin tartışmalar daha çok su kaldırır! Kimi görüşlere göre bu ihracat mal mukabili yapılıyor. Ama daha önce TÜİK verilerine dayalı olarak yazdık, İran'a altın satışı mal mukabili değil, peşin ödeme yöntemiyle gerçekleştirilmiş. Hem zaten toplam mal mukabili ticaret, İran'la yapılan ticaret kadar bile değil. Ama zihinlerdeki soru işaretleri de giderilebilmiş değil. İran niye böylesine yüklü miktarda altın alıyor, niye Türkiye'den alıyor, Türkiye nasıl oldu da birden altın ihracatçısı ülke konumuna geldi? Bu soruların tatmin edici bir yanıtı henüz yok.

Yüzde 4.2 yetiyor

İlk çeyrekte yüzde 3.2 olarak gerçekleşen büyümeden sonra yılın tümündeki yüzde 4'e ulaşabilmek için son üç çeyrek toplamında yüzde 4.2 büyümek yetiyor.

Geçen yılın söz konusu üç çeyreğinin toplamındaki büyümenin yüzde 7.5 olduğunu kıyaslama yapılabilmesi açısından hatırlatalım. Yani geçen yılki yüzde 7.5'lik büyümeden bu yıl yüzde 4.2'ye inilse bile, yılın tümü için öngörülen yüzde 4 yakalanabilecek.

Başka IMF ve OECD olmak üzere uluslararası kuruluşların çoğunun Türkiye'nin bu yılki büyüme hızını yüzde 4'ün altında tahmin ettiklerini de hatırlamakta yarar var.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
16.07.2012
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Etiketler: Yüzde 3.2 büyüme beklentileri artırdı, yıllık yüzde 4, artık daha mümkün gibi
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız