Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 01 Mayıs 2024 Çarşamba
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Ya salgın hastalık kapıya dayanırsa?

 
 
 Ahmet Yazıcıoğlu 

 
 
 
İçme sularını yakın takibe alan gazeteler, günlerdir "Damacanadan dışkı çıktı", "Tahlil edilen 55 ayrı marka damacana suyunun 41'i mikroplu" diye yazıyor ama etkili ve yetkililerden çıt çıkmıyor. Bu sessizlik hayra alamet değil.
 
Özellikle aHaber ve Takvim Gazetesi "Halkı zehirleyen bu firmalar kim?" diye her gün soradursun, insanlar nereden ve ne şartlarda doldurulduğunu bilmedikleri damacana sularını içmeyi sürdürüyor. Bir başka deyişle felaket kapımızı çalıyor.
Sağlık Bakanlığı yetkilisi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Aksoy açık açık söyledi işte; "Kendi suları kaynak olarak yeterli olmayan bazı firmalar, zaman zaman ilave kaynak kullanarak kaçak dolum yapıyor!
Bu bilindiğine göre, o firmalar niçin açıklanmıyor ve cezalandırılmıyor? Sorunun nedenleri çok çeşitli.
. Suyun kaynağına bakteri karışabilir.
. Damacanalar iyi temizlenmiyor olabilir.
. Dolum aşamasında bir sorun yaşanabilir.
. Bayiden kaynaklanabilir.
. Su, damacana açıldıktan sonra çeşitli nedenlerle kirlenebilir.
Bunu bulmak bu kadar zor mu? Tek su şirketi bile hala kapatılmadığına göre, içinde koliform (dışkı yoluyla bulaşan bakteriler) bulunan o pis sular Türkiye genelinde halen satılıyor.
Beyler, pis suyun şakası olmaz. Millet öylesine salgın hastalıklardan kırılır ki, önünü alamazsınız. Tek çare kalıyor, damacana suyu içmemek. Şimdi diyeceksiniz ki, "Çeşme sularına takılan arıtmalar da tam bir aldatmaca." O da doğru. Şişe suları deseniz ateş pahası. Peki bakalım onlar da içilecek kadar temiz mi?
Sözün özü; bu işin iki ucu da pislik bulaşmış değnek!
Sular pis, değnek pis, pislik içimize işlemiş.

Zavallı yunuslar açlıktan ölecek
 
"Yunus Guantanamo'su Kaş..." Bundan güzel başlık olamaz. Anlamadım ki nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Belediye, ruhsatı olmadığı gerekçesiyle Kaş'taki "Yunus Park"ı mühürlüyor. İyi yapmış ama içerideki tutsak yunusların günahları ne?
Zavallıcıkların durumlarının giderek kötüleştiğini öğrenen vatandaşlar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na çok imzalı dilekçeler göndererek, deniz memelisi uzmanlarıyla yetkili veterinerlerden oluşan birer ekip istemişler. Kaş'a gelsinler ki, talihsiz yunusların içler acısı hallerini görerek olaya el koysunlar, daha açık bir ifadeyle Kaş'taki Guantanamo'dan esir yunusları kurtarsınlar diye.
Bu iki bakanlık hala Kaş'a bir ekip gönderecek. Beyzadeler gelinceye kadar yunuslar ölecek! Zaten beklemek de boşuna, çünkü gelmeyecekler.
Yunuslara Özgürlük platformu sözcüsü Derya Özkan, yunus parkının haftalardır kapalı olduğunu, içeriye kimse alınmadığı için de esir yunusların durumlarını kesin olarak bilmediklerini söylemiş.
- Yunusların sağlık kontrolleri acilen yapılmalıdır. Esir hayvanlara el konularak hürriyetlerine kavuşmaları sağlanmalıdır.
Böyle haykırıyor ama duyan kim? Ruhsatı olmadığı için yunus parkını mühürleyen Kaş Belediyesi'nin işi bitti mi? Koskoca belediye bu kadar aciz mi? Kapıyı kırar, yunusları kurtarırsın.
Herkes topu birbirine atacağına, yüz kızartıcı bu olay bir an önce temizlenmelidir. Duyarsızlar, Ege'den yükselen protesto seslerini de duymuyorlar mı?
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
28.07.2012
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Ahmet Yazıcıoğlu ,Ya salgın hastalık kapıya dayanırsa,içme suyu,damacana su
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız