Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 08 Mayıs 2024 Çarşamba
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

ALAATTİN AKTAŞ / EKO ANALİZ
Günü kurtaran veriler güzel de...

  
 


Hızı yavaşlamakla birlikte büyümeye devam ediyor muyuz; ediyoruz.

İhracatımız artıyor, ithalatımız azalıyor mu; evet. Buna bağlı olarak azalan dış ticaret açığıyla birlikte cari açığımız küçülüyor mu; küçülüyor.

Bütçe açığı son aylarda biraz büyüme eğilimi içine girmiş olmakla birlikte, yılın tümünde öngörülen açığa ulaşmaya daha çok var mı; var.

Enflasyon büyük ölçüde kontrol altında mı ve son raporla yüzde 6.5'ten yüzde 6.2'ye düşürülen yılsonunu tahminine ulaşmak mümkün görünüyor mu; görünüyor.

İşsizlik oranı son yılların en düşük düzeyine indi mi; indi. Hatta mayıstaki yüzde 8.2'nin bir miktar daha gerileme olasılığı var mı; var.

***

Bütün dünya ekonomileri sıkıntı içindeyken bundan iyisi can sağlığı, diye düşünülebilir elbette. Bu düşüncede haklılık payı da yok değil. Ama hep vurgulamakta olduğumuz bir gerçek var; ekonomi biraz da bileşik kaplar teorisinin kurallarına tabidir. Ulusal bazda da böyledir bu, uluslararası ölçekte de.

Bir ülkedeki herhangi bir veri, bir başka verinin öncü göstergesidir, en azından onu etkiler. Uluslararasında da durum çok farklı değil.

Türkiye ekonomisi, dünya ekonomisinden izole mi ki çevremizde olup bitenlerden hiç etkilenmeyeceğiz? Bazen böyle bir havaya giriyoruz. "Sorun onların sorunu, bize ne" dercesine. Örneğin Avrupa'da olup bitenler... Avrupa'nın bizim için eskisi kadar öneminin kalmadığını söyleyebiliyoruz. Neye dayandırıyoruz bu görüşü; ihracatımızda AB'nin payının düşmüş olmasına. İlk bakışta doğru bir değerlendirme. İlk yarı verilerine göre, AB-27'nin ihracatımızda geçen yıl 48.1 olan payı bu yıl yüzde 39.6'ya inmiş. Yani yeni pazarlar keşfetmişiz ve AB'ye olan bağımlılığımız azalmış.

Bu görüş ne kadar doğru? Örneğin, artık bizim yazmaktan yorulduğumuz, sanırız sizin de okumaktan bıktığınız şu İran'a altın ihracatı olmasa AB'nin payı yüzde 42.2 düzeyinde oluşacaktı. Tamam, yine de geçen yıla göre bir gerileme var, ama öyle "AB'ye bağımlılığımız çok çok azaldı, ihraç pazarlarımızı çok çeşitlendirdik" diyebileceğimiz ölçüde değil.

"Dahi iktisatçıların" arada bir söyledikleri sansasyonel sözler bir yana, aklı başında iktisatçılar, hemen her gün AB'de ve ABD'de işlerin pek de iyi gitmediğini, hele yakın gelecekte durumun daha da sarpa saracağını dile getiriyorlar zaten. Yakın gelecek olarak da 2013 yılına işaret ediliyor. Biz ise, her zaman olduğu gibi "bize bir şey olmaz"ı oynamaya devam ediyoruz. Ayrıca, oynamakla da kalmıyor, "aman dikkat" diye uyaranları da sert bir şekilde eleştirmekten geri durmuyoruz.

***

Kamunun ayağı "şimdilik" frende, iç talebi baskılayarak ekonomiyi götürüyoruz. Bu sayede enflasyonda yılbaşındaki hedefin yine çok uzağına düşülmüş olsa da, yıl ortasındaki tahmini tutturabilme olanağı doğmuş görünüyor. Hedefe göre bakarsanız başarısızlık çok açık; sonraki tahminleri esas alırsanız, bir başarı var. Artık hangisi işinize gelirse!

Ama hedefin çok uzağında olan enflasyon tahminini bile zorlayabilecek gelişmeler de gündeme gelmiyor değil. Bir bakıma, tüm olanaklar zorlandığı halde bu düzeyde kalınabiliyor.

İş alemi haklı olarak tüketimin önündeki engellerin esnetilmesini istiyor.

Petrol fiyatları artış eğilimi içine girdi, son zamanlarda akaryakıta peş peşe zamlar geliyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, haziran ayı bütçesini açıklarken bakan arkadaşlarına basın aracılığıyla bile mesaj gönderme ihtiyacı duydu; "Ek ödenek talebiyle gelmeyin, bütçede sıkıntı var" diye.

Yani sıkıntı var, var olmasına da görmek isteyene. Peki, bu sıkıntıyı enflasyona yol açmadan, daha yüksek bütçe açıkları vermeden ve bu açıkları yüksek faizle kapatmadan atlatabilme şansımız var mı?
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
18.08.2012
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Etiketler: Günü kurtaran veriler güzel de, Alaattin AKTAŞ
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız