Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 19 Mayıs 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

TÜİK'in dün yayınladığı aylık kapasite kullanım oranı, temmuz ayında az da olsa kapasite kullanımının gerilediğini gösteriyor.

Daha önceki aylara ait kapasite kullanım göstergeleri aylık üretim endeksleriyle uyumlu olduğuna göre, acaba temmuz ayında üretimde gerileme mi görüldü?

Bilindiği gibi ocak ve şubat aylarında aylık üretim endeksi 5.3 ve 4.4 gerileme gösterdikten sonra, mart ayından itibaren 13.5, daha sonra 1.4 ve hazirandan da 7.3 artış kaydetti.

Kapasite kullanım oranları da üretim göstergeleri ile uyum içinde.

Kapasite kullanım oranı ocak ve şubatta 63.8 olarak gerçekleştikten sonra, martta 64.7, nisanda 66.8, mayısta 70.4 ve haziranda 72.7 olmuştu.

Kapasite kullanım göstergeleri, sanayi üretimi göstergelerinden bir ay önce açıklanıyor.

Dün açıklanan temmuz ayı kapasite kullanımı göstergesine göre temmuz ayında kapasite kullanımı 72.7'den 72.3'e gerilemiş durumda.

Bu gerileme çok küçük de olsa akılları karıştırıyor. Acaba temmuzda üretimde gerileme mi var. Bir gün önce ne güzel sevinmiştik. Haziranda sanayi üretiminin yüzde 7.3 artması işler düzeliyor ümidini güçlendirmişti

Aylık kapasite kullanım oranları

Yıl/Ay 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

2008 80,3 79,3 81,2 81,7 82,4 82,3 80,0 76,2 79,8 76,7 72,9 64,7

2009 63,8 63,8 64,7 66,8 70,4 72,7 72,3     

Nereden geldiği belli olmayan döviz

sayesinde, döviz sorununu hissetmiyoruz

Merkez Bankası'nın açıkladığı ocak-haziran cari açık ve sermaye hareketleri rakamları endişe vericidir.

Genelde sadece cari açığın (döviz açığının) küçüldüğüne bakılarak "Ohhh… Geçen yıl 6 ayda açık 27 milyar dolar idi… Bu yıl 6 milyar dolara indi" deniliyor.

Acaba:

(1) Döviz açığı ekonomideki iyileşmenin mi yoksa bozulmanın mı sonucu?

(2) Döviz açığını sermaye hareketi ile nasıl finanse ediyoruz? Eskiden büyüktü diye zorlandık mı? Şimdi küçüldü diye rahatladık mı?

Çok açıklıkla görülüyor ki cari açığın /döviz açığının nedeni ithalat ile ihracat dövizi arasındaki fark: Dış ticaret açığı. Geçen yılın ilk yarısında bu açık 28 milyar dolar idi, cari açık 27 dolar oldu. Bu yıl dış ticaret açığı 7 milyar dolar. Cari açık 6 milyar dolara indi.

Ekonomi yavaşladığından ara malı, hammadde ve makine ve teçhizat alamayınca ithalat da azalıyor. İhracat yavaşlayınca ithalat da yavaşlıyor.

Açık anlatımı ile cari açığın küçülmesinin nedeni ekonominin durması.

Önemli olan dış açığın sermaye hareketleri ile finanse şeklidir.

Sermaye hareketi ile içeriye döviz girecek ki, açığı kapatmak mümkün olabilsin.

2008 yılının ilk 6 ayında açık 27 milyar dolar idi, ama o dönemde içeriye milyar dolar döviz girdi.

2009 yılının ilk yarısında açık 6 milyar dolar ama, aynı dönemde sermaye hareketi ile de dışarıya 5 milyar dolar döviz çıktı.

Yılın ilk 6 ayında cari açığı kapatmak için 6 milyar dolar sermaye girişi olsun bekleyişi varken sermaye çıkışı da eklenince döviz ihtiyacı 12 milyar dolara ulaştı.

Bereket ki 2009 yılının ilk aylarından bu yana net hata noksan kaleminden nereden geldiği belli olmayan döviz girişi devam ediyor. İlk 6 ayda döviz girişi 8 milyar doları buldu. Bu sayede ilk 6 ayda döviz hesabınızı 3.7 milyar dolar döviz açığı ile kapatabildik.

Ama görülüyor ki 1) Açığın ticaretteki daralmadan küçülmesi 2) sermaye hareketi ile döviz girecek yerde döviz çıkışı olması hiç de iyi gelişmeler değildir.

 

Tevfik Güngör

dunyagazetesi.com.tr

Ekleme Tarihi
13.08.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız