Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 20 Nisan 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Dünya Bankası, bir ülkenin tarımını yok etmeye karar verdiyse, o ülkede bir "reform" projesi uygular.

Uygulanacak reform projesi ile, ülke tarımının darboğazdan kurtulacağı, rekabetçi yapıya kavuşacağı, zengin çiftçiler yerine fakir çiftçilerin destekleneceği, kurumların özerk, üretenlerin refah içinde yaşayacağı yalanlarıyla hem ülkeyi yönetenler hem de kamuoyu ikna edilir.

Dünya Bankası'nın 2000 yılında Türkiye'ye dayattığı Tarımda Reform Uygulama Projesi'de (TRUP veya İngilizce adıyla ARİP) aynen böyle uygulandı. Tarıma verilen tüm destekler kaldırıldı yerine üretime hiçbir katkısı olmayan doğrudan gelir desteği getirildi. Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri'nin yeniden yapılandırılarak özerk hale getirileceği ifade edildi. Çıkarılan 4572 sayılı Yasa ile birliklere devletin mali desteği yasaklandı. Proje, 4 yıl uygulanacaktı, tasfiye süreci tamamlanamayınca 8 yıl uygulandı ve 31 Aralık 2008?de sona erdi.

Projenin en önemli ayağı olan birliklerin yeniden yapılandırılarak özerkleşmesi hiçbir zaman gerçekleşmedi. Özerklik bir yana, birlikler tek tek iflas etmeye başladı.

Kayısıbirlik ve FİSKOBİRLİK'in durumunu daha önce defalarca yazdık. Sırada Türkiye'nin en eski ve en güçlü birliği Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği var.

Tariş Pamuk Birliği, 19 Ağustos'ta olağanüstü genel kurul toplantısını yaptı. Vicdan sahibi her insanın yüreğini yaralayan bir manzara yaşandı. Sanki toplanan genel kurul değil, iflas masası. Ege Bölgesi'ndeki 7 ilden 44 kooperatif ve 40 bini aşkın ortağı temsilen genel kurula 250 delege katıldı.Toplantının yapıldığı Tariş iplik fabrikası da dahil birliğin tüm gayri menkulleri tek tek oylanarak satılmasına karar verildi.

Tariş Pamuk Birliği bu sürece nasıl geldi?

1- Dünya Bankası'nın "reform" olarak dayattığı politikaların uygulanması ile Türkiye pamuk ekiminden hızla uzaklaştı. Tariş Pamuk ve diğer birlikler üreticiden aldığı pamuğu satarken ciddi zarara uğradı. Ekonomik kriz tekstil sektörünü vurunca pamuk ve iplikte büyük zarar oluştu. Tariş iplik fabrikasında üretimi durdurdu.

2- Türkiye, pamuk ithalatına yılda 1 milyar dolar öderken, yarısı devlete toplam 352 milyon lira borcu olan asırlık Tariş' in işletme sermayesi sorunu çözülemediği gibi, batması için özel çaba gösterildi.

3- Birliklerin yeniden yapılanması sürecinde, Tariş'in sahip olduğu Tarişbank, Dünya Bankası'nın baskısı ile tasfiye edildi. Banka ihalesiz olarak Zorlu Grubu'na verildi ve Denizbank ile birleştirildi. Zorlu Grubu bankayı Belçikalı Dexia Grubu'na sattı. Tariş Pamuk Birliği'nin 108 milyon liralık borcu Denizbank'a. Sahip olduğu banka hukuksuz olarak elinden alındı ve o bankaya borçlandırıldı.

4- Destekleme Fiyat İstikrar Fonu'ndan piyasa şartlarının çok üstünde faizle kredi kullanan Tariş Pamuk ve diğer birlikler faizi ve ana parayı ödeyemez duruma geldi.

5- Borçlarını yeniden yapılandırmak isteyen Tariş Pamuk'un bu girişimine Denizbank olumlu yaklaştı ve 108 milyon liralık borç 5 yıl süre ile ödenmek üzere yeniden yapılandırıldı. Fakat diğer alacaklı VakıfBank, Tariş Pamuk'un borcunu yeniden yapılandıracağını ve limitler çerçevesinde yeni kredi açacağını söyleyerek yöneticileri aylarca oyaladı. Bankanın üst düzey bir yöneticisinin Tariş Pamuk yöneticilerine "sizin paranız Alsancak Şubesi'nde hazır, fakat siyasi baskı var veremiyoruz" dediği iddia edildi. Başbakan Erdoğan, oğlunun çalıştığı şirkete gazete aldırmak için VakıfBank'tan milyonlarca dolar kredi sağlarken, binlerce üreticinin ortağı olduğu Tariş, hakkı olan krediyi alamadı. Borçlarının yapılanması engellendi.

6- Diğer bir çok birlikte olduğu gibi bu süreçte Tariş Pamuk Birliği'nin de yönetim hataları oldu.

Tariş Pamuk Birliği adım adım iflasa sürüklenirken devletten hiçbir destek alamadığı gibi, olağanüstü genel kurulda okunan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın 3 sayfalık talimatından da anlaşılacağı üzere tasfiye sürecini hızlandırmak için bakanlık elinden geleni yapıyor.

Özerk denilen birliğe Sanayi Bakanlığı 3 sayfalık bir talimat gönderiyor ve neler yapılması gerektiğini tek tek emrediyor. Bu nasıl özerklik?

Bakanlık daha önce birlikleri yeşil sermeyenin kucağına iterek İslam Kalkınma Bankası'nın bir kuruluşu olan "Uluslararası İslami Ticari Finansman Kuruluşu'ndan (ITFC)kredi almaya zorladı. Şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı'na, Sağlık Bakanlığı'na, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı'na ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na (TOKİ) yazı yazarak Tariş'in gayrimenkullerine müşteri arıyor.

İşte "özerk" denilen birlikler yıllardır böyle talimatlarla yönetildi ve sonunda iflas noktasına getirildi.

Olağanüstü Genel Kurulu'da Beliğ Azbazdar başkanlığında yeni bir yönetim göreve geldi. Bu yönetim Tariş tarihinde en zor görevi yapacak. Ellerindeki mal varlıklarını satarak borcu çevirmeye çalışacaklar. Bunu başarabilirlerse tarihe geçecekler. Başaramazlarsa Tariş Pamuk Birliği tarih olacak.

Genel kurulda Beliğ Azbazdar'ın oğlu Umur ile yan yanaydık. Üniversite öğrencisi Umur, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen pamuk üreterek pamukçuluğu yaşatmak istiyor. Umur'un ve onun gibi gençlerin geleceği için Tariş bu badireyi atlatmak zorunda.

 

Ali Ekber YILDIRIM

dunyagazetesi.com.tr

 

Ekleme Tarihi
26.08.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız