Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 
 
ALAATTİN AKTAŞ / EKO ANALİZ
"Sen bu işin sonunu düşünmedin mi" durumuna düşmeyelim!





Kısa vadeli dış borç ocak ayı sonunda 107.8 milyar dolara ulaştı. Bir ayda tam 6.6 milyar dolar artış var. Bankalarımız, şirketlerimiz sanki kısa vadeli dış borç kıtlığı çıkacakmış gibi borca sarılıyor adeta.
Ocak ayındaki 6.6 milyar dolar, neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir artış. Kısa vadeli dış borç, son yirmi yılın yalnızca beşinde, o da yıllık bazda ocak ayındakinden fazla artmıştı. Bir yanda yıl, bir yanda ay!
Kısa vadeli dış borçta en hızlı artış 28.3 milyar dolarla 2010 yılında görüldü. İkinci sırayı 19 milyar dolarla 2012 yılı aldı. Kısa vadeli borç, 2008'de 9.4 milyar dolar, 2004'te 9.2 milyar dolar, 2005'te ise 6.7 milyar dolar arttı.
Geldik bu yıla, yalnızca ocak ayında 6.6 milyar dolarlık artış ortaya çıktı.
Ocak ayındaki 6.6 milyar dolarlık artışın 4.7 milyar doları bankalardan, 1.9 milyar doları ise diğer sektörlerden kaynaklandı. Ocak sonu itibariyle bankacılık sektörünün 72.9, diğer sektörlerin 32.5 milyar dolar kısa vadeli dış borcu bulunuyor.
150 milyarlık ödeme
Ocak sonunda 107.6 milyar dolar düzeyinde bulunan borcun vadesi bir yıldan kısa ve dolayısıyla bu borç ocak itibariyle bir yıl içinde ödenmek durumunda. Ancak, Türkiye'nin bir yıl içinde ödeyeceği borç 107.6 milyarın çok üstünde.
Vadesi bir yıldan uzun olmakla birlikte ödeme dönemi bu bir yıl içinde gelecek olan borçlar da eklendiğinde toplam ödeme 149.6 milyar dolara ulaşıyor.
50 milyar da cari açık olsa...
Türkiye'nin ocak sonu itibariyle bir yılda ödeyeceği borç yaklaşık 150 milyar dolar, ancak bulunması gerekecek kaynak 200 milyar dolara dayanacak. Aradaki fark da cari açıktan kaynaklanacak.
Aslında 2013 için makul bir cari açık hedefinden söz etmek mümkün değil. Orta vadeli programa göre 2013 yılı cari açığı 60 milyar dolar olarak öngörülüyor. Ne var ki, 60 milyar hedeflenirken, 2012'nin gerçekleşme tahmini 58 milyardı, oysa 2012 rakamı 50 milyarın altında kaldı, turizm revizesiyle rakam daha da düştü. Yıllıklandırılmış cari açık revize rakamlara göre 2012 sonunda 46.9, ocak sonunda 46.8 milyar dolar düzeyinde. Dolayısıyla yaklaşık 47 milyardan 60 milyara çıkılması hedefleniyor olamaz.
Bu noktadan hareketle 2013 açığı için makul rakamı 50 milyar olarak alabiliriz. Bu da bizi 150 milyarlık dış borç ödemesinin üstüne 50 milyarlık cari açıkla birlikte 200 milyarlık finansman ihtiyacına götürür.
Bu işin sonu nereye varır?
Çark şimdilik dönüyor. Zaten çarkın sorunsuz döneceği varsayımıyla, umuduyla bu riskler üstleniliyor. Ama çarka bir şekilde çomak sokulmuyor da değil.
Baksanıza Kıbrıs Rum Kesimi'nde olanlara. Her ne kadar AB'nin dayatmasını Rum Parlamentosu kabul etmediyse de, gündeme gelen formül bile doların artmasına yol açtı.
Tamam kabul, dolarda ortaya çıkan bu artış bizi zora sokacak düzeyde değil. Ama doğrusu şunu da tam olarak bilemiyoruz; dolar hangi düzeye gelirse bizim finans kesimimiz, reel sektörümüz zora girer, domino etkisiyle yıkılmalar, devrilmeler başlar, tehlike noktası neresidir?
Çark dönüyor, sorun yok; ama yine de bir yılda 200 milyar dolar bulmak durumundaysak, ki öyle, arada bir de olsa durup düşünmek gerekir.











http://www.dunya.com/

Ekleme Tarihi
21.03.2013
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Alaattin Aktaş,
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız