Geçtiğimiz günlerde GDO’lu olduğu tespit edilen ithal pirinçlerin piyasaya verilmediği açıklandı ama... Bugüne kadar ithal edilen ve GDO’lu olduğu belirlenemediği için halka sunulan ve saf ve bakir halkımızın GDO’lu olduğunu bilemeden tükettiği pirinçler ne olacak? Çünkü GDO’lu pirinç ithal ettikleri belirlenen pirinç tacirlerinin bu ilk ithalatı değil ki. Yıllardır pirinç ithal ediyorlar. Daha önce ithal ettikleri pirinçler halkımızın midesine girdiği için, bunların GDO’lu olup olmadıklarını belirleme şansı yok. GDO’lu pirinç demek yapısı değiştirilmiş pirinç demektir. Konuyu bilen sağlık uzmanlarının açıklamalarına gören GDO’lu pirinçlerde, kanserojen özelliği olan ağır metal elementlerden kadmiyum maddesi var. Bu madde GDO’lu pirinçlerde, doğal pirinçte bulunandan 35 kat daha fazla. İşte bunun için bir çok ülke GDO’lu pirinci ülkesine sokmuyor.
Gözlerini para bürümüş
İyi de gözlerini para bürümüş bizim pirinç tacirleri neden bu GDO’lu pirinci ithal ederek saf ve bakir Türk halkına yediriyor? Çünkü GDO’lu tohumlarla verim artırılıyor. Bu nedenle GDO’lu pirincin maliyeti ve satış fiyatı doğal pirinçten çok çok ucuz. Gözlerini para bürümüş pirinç tacirlerimiz, başka ülkelerin sınırlarından içeri sokmadıkları bu GDO’lu pirinçleri ucuz ucuz toplayarak, getirmişler. Mersin Serbest Bölgesi’ndeki depolara istif etmişler. Serbest Bölge’deki depolardan azar azar ithal ederek iç piyasaya sürüyorlarmış. Bu iş ne zaman başladı? Bugüne kadar halkımız, doğal pirinç niyetine ne kadar GDO’lu pirinç yedi? Kaçımız bu yüzden kanser riski ile karşı karşıya? Bunları bilemiyoruz. Çünkü pirinç tacirleri halkımıza GDO’lu pirinçleri sessiz sedasız yedirmeyi sürdürürken, GDO değil, kaçakçılık ihbarı üzerine GDO’lu pirinç ithalatı komedisi ortaya çıkıyor. İşin kötü yanı şu. Bazı laboratuvarlar pirinçlere temiz raporu verebiliyor. Ancak TÜBİTAK’ın Marmara Araştırma Merkezi ‘bu pirinçler GDO’ludur’ raporu verince, iş ciddiye alınıyor.
Biz bunları yeriz
(Hep birlikte göreceğiz: Yakında TÜBİTAK raporunun da yanlış olduğu anlaşılır. Bu pirinçler GDO’suzdur denilir. Saf ve bakir Türk halkına bu GDO’lu pirinçler afiyet ile yedirilir. Biz şimdiye kadar neler yemedik?) Gelelim işin özüne... Biz neden pirinç ithal ediyoruz? Neden kendi pirincimizi üretemez durumdayız? Biz eskiden pirinç talebini karşılayacak kadar çeltik ekerdik. (1 kg. çeltikten 600 gr. pirinç elde edilir.) Derken çeltik üretimi birden geriledi. Son on yılda hem verim arttı, hem üretim arttı. Yılda 860 bin ton çeltik üretiyoruz. (500 bin ton pirinç demektir.) Ama üretim iç talebi karşılamıyor. Az da olsa (2010’da 91 bin ton) işlenmiş pirinç ihracatımız var. Buna karşılık 2010 yılında 535 bin ton pirinç ithal ettik. 264 milyon dolar ödedik. 2011 yılında 349 bin ton pirinç ithal ettik 152 milyon dolar ödedik. İşin kötüsü, pazardan,marketten aldığımız pirincin hangisi yerli, hangisi ithal bilemiyoruz. Yerli ile ithali ayırabilsek, GDO riski azalacak.
