Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 07 Mayıs 2024 Salı
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Bugün balık mevsimi başlıyor. n Ramazan nedeniyle bazı balıkçı teknelerinin tayfaları gelmedi. Bazı tekneler sefere çıkamayacak veya eksik tayfayla çıkacak. 

  Karadeniz bölgesi dışındaki bölgelerde halkınız ramazan ayında balık tüketmiyor.
Balıkçılar daha az ağ atacak.
İşte bunun için “balıkçılar” bu mevsimi “neşeli ve coşkulu” açamıyor.
Günümüzde bir balıkçı teknesinin ağ donanımıyla birlikte maliyeti 800 bin TL ile 1.5 milyon TL arasında. Tekneye orkinos ağı da konulursa maliyet 2.5 milyon TL’nin üzerine çıkıyor. Çünkü bir takım orkinos ağı 750 bin TL.
Bir balıkçı teknesinde 28-30 kişi çalışır. Balıkçı teknelerinde çalışanlar genelde Ordu, Perşembe ve Giresun’dan gelir. Tekne sahipleri evlerini terk etmeden önce tayfalara 2.5-3.0 bin TL yola çıkış parası (buna “pulatka” deniliyor) öder. Tayfa bu parayı eve bırakarak yola çıkar. Eskiden tayfalar “pay” alırlardı. Şimdi “aylık ücret+pay” ile çalışıyorlar.
Bizde uluslararası sularda avlanabilecek kapasite ve donanımda çok az tekne var. Bizim tekneler genelde kendi kıyılarımızda avlanacak güçte ve donanımda tekneler. Ama çoğunda ileri teknolojiye dayalı alet edavat var. Maalesef bu ileri teknolojiyi bizim bazı balıkçılarımız o kadar yanlış kullanıyor ki, bazı tür balıklar kıyıdan uzaklaşıyor, başka kıyılara kaçıyor. Bazı türlerde ise yanlış avlanmayla balık türleri yok oluyor. 

Balıkçılık sektörü sahipsiz
Türkiye’de profesyonel balık teknelerinin üretiminin izlenebilmesi ve kontrolü için 36 çıkış noktası belirlenmişti. Ama gereken tedbirler alınmadığından balıkçılar istedikleri noktadan balıklarını boşaltabiliyor.
Bunun içindir ki ne kadar balık üretildiğini bilemiyoruz. Balıkçıların verdiği bilgiye göre, denizlerimizde yılda 700 bin ton dolayında balık tutuluyor. Bunun 400 bin tonu hamsi, 120 bin tonu istavrit, 20 bin tonu kefal, 20 bin tonu sardalye. Üretim rakamları tartışmalı.
Genelde söylendiğine göre, bizde kişi başı balık tüketimi yılda 8-10 kg dolayında. Dünya ortalaması kişi başına 16 kg. AB ülkeleri ortalaması 22 kg. Biz az balık yiyoruz. Ama denizlerimizden de az balık çıkarabiliyoruz. Çiftlik balıklarının desteği olmasa, insanlar daha pahalı balık yiyecek. 

Denizimizi kurutuyoruz
Sarıyerli Alpaslan Elmas diyor ki, balıkçılık konusunda yanlış politikalar, bazı balık türlerinin yok olmasına neden oluyor. (1) Profesyonel balıkçı teknesi sayısı kontrolsüz teşvik edildi. Her yeni tekne sahibi balık yakalamak telaşında, yanlış avlanmayla balık kaynağını kuruttu. (2) Türkiye’de balık yemi sanayii teşvik edilirken yanlış yapıldı. Şimdi bizim balıklarımızı halkımız değil, çiftlik balıkları yiyor. Denizden balık yakalıyoruz. Onun yağını çıkarıyoruz. Etini öğütüyor, çiftlik balıklarına yem yapıyoruz. Sonuç olarak denizde balık kalmıyor. Kalan balığın çoğu da yem sanayiine gidiyor.
Bugünden itibaren Karadeniz’den palamut gelecek. 200 g’lık “çingene palamudu” yiyeceğiz. Marmara’da hamsi avlanacak. Ve de balıkçılar çipura yakalayacak. Çipura avı da çok hatalı bir av. Çünkü bugünün 1 kasa çipurası, bir ay sonranın 100 kasa lüferi demek. Son yıllarda çipura bol. Lüfer yok. Çünkü çipuraların lüfer olmasına izin vermiyoruz.
Bakalım bugün bizim İstinye’deki balıkçılarımız “Kaptanlar ve Cevahirler”e hangi tür balıklar gelecek ve kaça satılacak? Balık mevsimi açılışına en fazla “çingene palamudu” meraklıları sevinecek. Balıkçılar bu yıl palamudun bol ve fiyatının ucuz olacağını söylüyor.

 

Güngör Uras

http://www.milliyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
01.09.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız