Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 27 Nisan 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Faiz inince ne olacak?

 
 

Güngör Uras Olayların içinden
[email protected]

 
 
 
Merkez Bankası ise, (1) Faizin inmesini hem istiyor, hem istemiyor. (2) Faizi indirerek dışarıdan döviz girişinin yavaşlamasını hem istiyor, hem istemiyor.
- Merkez Bankası, yurt dışından döviz girişinin “azının karar-çoğunun zarar” olduğunu biliyor. Tasarruf açığımız var. Bu nedenle yurtdışından her ay yaklaşık 5 milyar dolar döviz girişi bekliyoruz. Tasarruf açığını kapatacak olandan az döviz girer ise, döviz fiyatı yükseliyor. Fazla girer ise bu defa döviz fiyatı düşüyor. Halbuki Merkez Bankası döviz fiyatında istikrarı sağlamaya çalışıyor.
ABD ve Japonya’nın başını çektiği ülkeler piyasaya bolca para salıyor. Dışarıda faiz sıfır. Bu nedenle ülkeye döviz girişi hızlanmaya başladı. Merkez Bankası bu durumda faizi aşağıya çekerek döviz girişini “kararda tutmak” arayışında.
- Merkez Bankası, cari açığın büyümemesi için, iç talepteki artışı kontrol altında tutmaya çalışıyor. İç talebin “ölçüyü kaçırmadan” canlandırılmasına ihtiyaç var. Çünkü ekonominin 2013 yılında en az yüzde 4 büyümesi hedeflendi. Ancak talebin canlanmasının da azı karar, çoğu zarar. Faiz ucuzladı diyerek, tüketici, yatırımcı, üretici kredileri artar ise, önce cari açık (döviz açığı) büyüyecek sonra enflasyon kontrolden çıkacak.

İstikrar öne çıktı
 
İşte bu tabloda, Merkez Bankası, (1) Yurtdışından döviz girişinin “kararda kalmasını sağlayacak ölçüde” faizi indirirken, (2) Ucuzlayan faizin içeride kredi kullanımını artırmaması, tüketimi coşturmaması için, tedbirler alıyor. Kredi büyümesine sınır getiriyor. Bankaların kaynaklarına el koyarak, kredi fiyatını hızla aşağıya çekmelerini güçleştiriyor.

Sonuçta ne oluyor?
 
- Merkez Bankası faizi indirince mevduat faizi de hemen aşağıya iniyor. Bankada birikimi olanlar enflasyonun altında faize mahkum ediliyor.
- Kredi faizlerinde önemli ölçüde ucuzlama görülmüyor.
- Hazine daha ucuz faiz ile borçlanıyor. İç borçların bütçeye yükü azalıyor.

Üretim unutuluyor
 
Gelelim birikim sahiplerinin durumuna. Halkın çoğunun birikimi (az da olsa çok da olsa) bankalardaki mevduat hesaplarında veya faiz getirisi olan diğer yatırımlarda...
Faiz enflasyonun altına inince, mevduat hesaplarındaki ve diğer faiz getirisi olan yatırımlardaki para enflasyon karşısında erir oldu. Alternatif yatırım alanlarından altın rezil durumda.
Döviz sağlam bir liman değil. Bu durumda halkımız nasıl olacak da tasarrufunu artıracak? (Sakın halk borsaya gitsin demeyiniz. Daha önce gidenler kötü silkelendi!) (1) Halk tasarrufunu artırmaz ise, (2) Halk tasarruf edecek yerde elindekini avucundakini harcamaya başlar ise, tasarruf açığı büyüyecek. Açığı kapatmak için daha çok dış tasarrufa gerek olacak. Sonunda cari açık sorunu gene gündeme gelecek.
Sezar’ın hakkını Sezar’a verelim Merkez Bankası “dinamik politikalar” ile bıçak sırtında dengeyi bugüne kadar tuttu. Bundan sonra da tutacak görünüyor. Bu politikalarla günü-yılı kazasız-belasız geçiririz. Ama üretimde kalıcı bir canlanma, sağlıklı bir büyüme ümidi (henüz) yok.








http://ekonomi.milliyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
18.04.2013
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Güngör Uras,Faiz inince ne olacak
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız