Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 05 Mayıs 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler


 Melis ALPHAN
 [email protected]

 13 Mayıs 2013





Yaşam tarzını değil, kültürü yok edecekler

VERGİLERİ dayadılar...


Yetmedi.
Gençlere yasakladılar...
Yetmedi.
Kanunu değiştirip durdular...
Yetmedi.
İçkiyi merkezde yasaklayıp şehir dışına atmaya başladılar.
Yetmedi.
Sokaklardan masaları kaldırdılar...
Yetmedi.
Ruhsat vermez oldular...
Yetmedi.
Ayranı milli içki ilan ettiler...
Yetmedi.
Şimdi yetkiyi halkın seçtiği yerel yönetimlerden alıp valiliklere vererek “Kimin içip içemeyeceğine biz karar veririz” diyorlar.
İhtimal o ki, bu da yetmeyecek.

*

İçkinin yaşam tarzıyla ilintisi yokmuş.
De ki yok...
Müdahalenin vahimliği yaşam tarzından çok kültüre verdiği zarar...
Bizi biz yapan kültüre.
Anadolu’da binlerce yılda yeşeren, olgunlaşan kültüre.
Orhan Veli’nin “Rakı şişesinde balık olsam” dizesiyle anlattığı, üçkâğıttan, entrikadan ve art niyetten kopup ahbaplık limanına sığınma arzusuna bir müdahale.

*

Rakı sofrasına oturmayan, oturmamış olan manasını bilmez.
O muhabbetin ömre bedel olduğundan, en büyük kavgaların tartışma seviyesinde yürüdüğünden, en samimiyetsizin bile kadehini içten gelerek tokuşturduğundan haberi olmaz.

*

Bu yaşam tarzı değil, kültür meselesi.
Uzun yıllara yayılan meyhane kültürümüz, onun edebiyattaki, sanattaki, sinemadaki aksi bizi biz yapan en sahici şeylerden biri.
Bilmezler.

*

Bilmezler ki...
Rakıya açtıkları savaşla en sonunda sadece insanların içki içme özgürlüğü ellerinden alınmayacak.
Onlar aynı anda Karagöz ve Hacivat’ı...
Süleyman Nazif’i, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nu, Falih Rıfkı Atay’ı, Ahmet Haşim’i, Ahmet Rasim’i, Abdülhak Hamit Tarhan’ı...
Evliya Çelebi’nin meyhanelerini...
Osmanlı’nın sokaklarında rakı dolduran “yürüyen meyhaneleri”...
Kapadokya’yı...
Dansözleri...
Müzeyyen Senar’ı...
Gazinoları...
Sait Faik Abasıyanık’ı...
Turhan Selçuk’un rakısever karakteri Abdülcanbaz’ı...
Kötü kedi Şerafettin’i...
Ayhan Işık’ı...
Kemal Sunal’ın meyhanede demlendiği “Devlet Kuşu”nu...
Âşık Veysel’i, Zeki Müren’i, Neşet Ertaş’ı, Orhan Gencebay’ı, Erkin Koray’ı...
Türk sanat müziğini...
Arabeski...
Çilingir sofrasını...
Beyaz peynirle kavunu...
Lakerdayı, topiği...
Haydariyi, favayı, pilakiyi, muhammarayı...
Bülbülağzını, bade kadehini, leylekboynunu, yüksük kadehini, cur’adanı, karlığı...
Ehlikeyfi...
Yok edecekler.

*

İçkiye açılan savaş, aynı zamanda kültüre açılan bir savaş.
Hat, ebru, tezhit, şerbet, lokum nasıl bu topraklardan çıktıysa...
Rakı da bu topraklardan çıktı.
Sabaha kadar reddetsinler.










http://www.hurriyet.com.tr

Ekleme Tarihi
13.05.2013
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Melis ALPHAN ,Yaşam tarzını değil, kültürü yok edecekler
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız