Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 07 Mayıs 2024 Salı
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler




 Osman MÜFTÜOĞLU
 [email protected]

 22 Mayıs 2013


Yorgunluk beslenme ilişkisine dikkat

Yorgunlukla beslenme arasında yakın bir ilişki var.


Az yediğiniz, öğün atladığınızda da aşırı miktarda beslenip karbonhidratları fazla miktarda tüketerek hipoglisemilere sürüklendiğiniz ya da fazlaca yağlanıp kilo aldığınızda da yorgun düşebiliyorsunuz.

Ciddiye almadığımız basit bazı hatalar sizi yorgun düşürebilir, beslenme yanlışlarımız; özellikle de vitamin ve mineral noksanlıklarımız bu hataların başında gelir. Yorgunluğa yol açabileceği bilinen vitamin eksikliklerinin en başında ise B12 noksanlığı var. Özellikle unutkanlık ile birlikte olan yorgunluk durumlarında bu eksikliğin hatırlanması gerekiyor.
D vitamini azlığı da önemli bir yorgunluk nedeni, kanda D vitamini seviyesi 20’li rakamların altına indiğinde yorgunluk kaçınılmaz hale geliyor. Ayrıca bizi diğer vitaminlerin eksiklikleri de yorabiliyor. Mesela B1 ve B6 vitaminlerinin noksanlığı da önemli birer yorgunluk faktörü olarak biliniyor.
Beslenme yorgunluk ilişkisi denildi mi mineral eksikliklerini de unutmamamız gerekiyor. Özellikle demir noksanlığı daha aneminin ortaya çıkmadığı, yani kansızlığın baş göstermediği dönemlerde bile yorgunluğa yol açabiliyor. Anemi ortaya çıkınca yorgunluk iyice derinleşiyor.
Magnezyum eksikliği de önemli bir yorgunluk faktörü. Kas krampları ve seğirmeleriyle ilgili yorgunluklarda magnezyum eksikliğinin öncelikle hatırlanması tavsiye ediliyor. Potasyum ve sodyumun azalması da önemli birer yorgunluk nedenleri olarak gösteriliyor.
Özetle yorgunlukla beslenme arasında yakın bir ilişki var. Az yediğiniz, öğün atladığınız, aç kaldığınızda da aşırı miktarda beslenip karbonhidratları fazla miktarda tüketerek hipoglisemilere sürüklendiğiniz ya da fazlaca yağlanıp kilo aldığınızda da yorgun düşebiliyorsunuz.
Bir başka deyişle beslenme biçiminiz, seçiminiz, az mı çok mu yiyip içtiğiniz, neyi, ne zaman, nelerle tükettiğiniz yorgunluk şikâyetinizi yorumlamada çok ama çok önemli noktalar.

YORGUNSANIZ...

1. Aç kalmayın, öğün atlamayın, her gün aynı saatlerde beslenmeyi alışkanlık haline getirin.
2. Yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yiyin.
3. Yatmadan önce yeme alışkanlığını terk edin.
4. Unlu, şekerli yiyecekleri en aza indirin.
5. Tatlı meyveleri ve meyve sularını, şeker eklenmiş her türlü içeceği azaltın.
6. Karbonhidrattan zengin atıştırmalıkları yemeyin (cips, bisküvi, kraker, grisini ve benzerleri).
7. Alkole dikkat edin.
8. Taze sebzeleri daha bol tüketmeye çalışın.
9. Kaliteli proteinleri (yumurta, yoğurt, balık) ihmal etmeyin.
10. Fermente edilmiş -mayalanmış- gıdaları ve salamura besinleri sınırlayın.
11. Sıcak içeceklerinize tarçın ekleyin.
12. Mineral zengini suları tercih edin.
13. Ara öğünlerde -acıktığınızda- fındık, fıstık, ceviz yiyin ya da ayran içip yoğurt yiyin.
14. Katkı maddesi içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durun.


BİR SORU BİR CEVAP

Kafeinin fazlası tansiyonu yükseltiyor

Kafein en çok tüketilen uyarıcıdır. Kahve, çay, çikolata gibi yiyecekler ve alkolsüz içeceklerin çoğunda bulunan bu hafif uyarıcı fazla miktarlarda alındığında sinirliliğe, heyecana ve çarpıntıya yol açar.
Tüketilen kafeinin miktarı kg başına 5 mg geçerse, kan basıncını yükseltebilir. Aşırı tüketimi hipertansiyon problemi olmayanlarda bile, sistolik ve diyastolik kan basıncını 5-15 mmHg. kadar yükseltebilmektedir. Ayrıca sürekli olarak kafein tüketenlerde hipertansiyonun daha sık görüldüğü belirtilmektedir.
Kafein içeren kolalı içecekleri tüketenlerde kan basıncı yükselme riskinin daha fazla olduğunu gösteren çalışmalar vardır.
Esas sorun kafeinli içecekleri çok seyrek kullanan hipertansiyonlarda ortaya çıkmaktadır. Bu insanlarda kafein tüketimi kan basıncında ani bir yükseliş yapmaktadır.

Hipertansiyonunuzun nedeni böbrekleriniz olabilir

Hipertansiyon sorununun pek çok nedeni var ama çoğu hastada hipertansiyona yol açan sebep tam olarak ortaya çıkarılamaz. Bu durumda kan basıncı yüksekliği genetik mirasa bağlanır. Hipertansiyonun sık görülen bu tipi dışında, böbrek üstü bezi hastalıklarından böbreği besleyen damarların ve böbreğin kendisinin yaşadığı sorunlardan da kaynaklananları vardır.
Böbrek damarlarının daralması, böbreğin, taş, iltihap ve başka nedenlerle harap olmasıyla ortaya çıkan hipertansiyonlar her yaşta görülebilir. Bu çeşit hipertansiyonların ilaç tedavisine güç cevap verdiklerini, ilerleyici doku ve organ hasarlarını daha kolay yapabildiklerini bilmek gerekiyor. Durduk yerde ortaya çıkan bir hipertansiyon sorunu kapınızı çaldığında rasgele ilaç kullanmak yerine doktorunuzla görüşmeniz ve hipertansiyonun muhtemel nedeni hakkında bilgi edinmeniz yararlı olabilir.









http://www.hurriyet.com.tr

Ekleme Tarihi
22.05.2013
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Osman MÜFTÜOĞLU ,Yorgunluk beslenme ilişkisine dikkat
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız