Politikacılar piyasada olan bitene ilgi göstermiyor. Meslek kuruluşları, meslek odaları piyasada olan biteni kamuoyuna yansıtamıyor. Ekonomide borsanın canlılığı, faizin gerilemesi, kredi notunun artması, kamunun büyük inşaat projeleri ile ilgili ihaleler, ekonominin temel göstergesi haline geldi.. Bu nedenle piyasalardaki durgunluğun boyutu be tahsilat sorununun önemi anlaşılamıyor. Anadolu'da özellikle yılbaşından buyana ciddi bir durgunluk var. Anadolu esnafı bunu halkın harcamaları kesmesine bağlıyor. Halkın parası vardı da mı harcamaları kesti? Esnafın anlatımı şöyle: Hükümet ekonomide frene bastığından sonra piyasalar bir süre tüketicinin bankalara borçlanarak yaptığı harcamalar ile ayakta kaldı. Tüketicinin bankalardan alabileceği kredilerin limiti doldu. Şimdi tüketici bankalara borç ödüyor. Zaten piyasayı ayakta tutan işçi, memur, ordu ve emniyet mensuplarının harcamaları idi. Şimdi onlar banka borcu ödemeye yönelince, piyasada işler durdu. Ödemeler tıkandı. Bu anlatım büyük ölçüde doğrudur. TÜİK'in belirlemelerine göre, toplam hane halkı harcamalarının: -Yüzde 43.7'si maaş ve ücret kaynaklıdır. -Yüzde 3.6'sı yevmiye geliridir. -Yüzde 18.6'sı emekli ödemelerinden gelen paradır. İşte tüketici kredisi kullanan kesim, piyasayı canlı tutacak kesim de budur. TCMB Finansal İstikrar raporunda yer alan bilgilere göre, tüketici kredisi borcu olan hane halkının -Yüzde 38.8'inin aylık geliri bin TL'nin altında, -Yüzde 25.0'inin aylık geliri bin-iki bin TL arasında, -Yüzde 12.4'ünün geliri iki bin-üç bin lira arasındadır. Açık anlatımıyla tüketici kredisi kullanan kesim geliri düşük, memur, işçi ve emeklidir. Tüketici kredisi borcu olanların yüzde 52.8'i memurlardır. Açık anlatımıyla tüketimin ana oyuncularının, Anadolu piyasasını ayakta tutan harcama gruplarının n efesi kesildi. Bugüne kadar kredi ile yaptıkları harcamaları sürdüremeyince Piyasada durgunluk başladı. Esnaf ödeme güçlüğü içine düştü.
