Peynir Çiçeği
Güngör Uras Olayların içinden
[email protected]
Gündoğan’da Balıkçılar Kahvesi’nde çay içerken yan masada oturanla merhabalaştık. “Kimsiniz, kimlerdensiniz?” muhabbetinden sonra, “Ben yapsatçıyım. Karşı kıyıda rezidans inşa ediyorum. Ama inşaat bir türlü ilerleyemiyor. Peynir Çiçeği’nden kadınlar ellerinde dürbün, inşaatı izliyorlar. Şurası imara aykırı, burası kıyıya şu kadar yaklaştı bahanesiyle şikâyet yağdırıyorlar” diyerek ağlaştı. Bu sohbetten sonraki günlerden birinde Gündoğan sahilinde yürürken “Peynir Çiçeği Pansiyonu” tabelasını görünce merakla bahçesine girdim. İşletmecilerini buldum. “Sizin hanımlar bahçede, ellerinde dürbün kıyıda inşaat denetliyorlarmış“ deyince güldüler, “Onlar bizim bahçede oturan hanımlar değil, Peynir Çiçeği Derneği”nin üyeleri dediler. Dernek 2004’de kurulmuş. Bir sivil toplum kuruluşu.
Çevreci çırpınıyor, dinleyen yok
Öğrendiğime göre, Bodrum’da benzer amaçla kurulmuş 15 çevre örgütü varmış. Bunlar “Mavi Yol Girişimi” çatısı altında toplanmış. Peynir Çiçeği Derneği’nin kirliliğe, kıyı şeridinin kötü kullanımıma, çarpık yapılaşmaya karşı sayısız girişimi var. Açtığı davalar var.
Bunları neden yazıyorum? Başbakan Sayın Erdoğan, Bodrum’daki yanlış yapılaşmaya değinirken, çevrecilerin ilgisizliğinden ve belediyelerin sorumluluğundan söz etti. “Belediyeler bu inşaatlar yapılırken neredeymiş? Nasıl izin vermişler? Denetim ve cezai işlemlere hemen başlıyoruz“ dedi.
Anlaşıldığı kadarıyla, Başbakan’a Bodrum’da çevrecilerin çalışmaları hakkında bilgi verilmemiş. Bodrum’daki çevreciler, çevreyi kendilerine dert edinen en faal çevrecilerden. Bodrum’da çarpık yapılaşmanın sorumlusunun belediyeler değil, bakanlıklar olduğu ve belediyelerin sorumluğunun bakanlıkların onayladıkları planların uygulanmasını denetlemekle sınırlı olduğu anlatılmamış. Bodrum’daki başkanların Serkan Ocak’a anlattıkları dün Radikal’de yayımlandı.
İpler Ankara’nın elinde
Göltürkbükü Belediye Başkanı Halil İbrahim Kaynar: “Turizm alanı ilan edildikten sonra Göltürkbükü, Yalıkavak ve Gündoğan’da plan yetkileri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçti. Torba ve Güvercinlik’teki yapılar Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan tahsisli. Rixos’un yanındaki yer, turizm alanı ilan edildikten sonra Orman Bakanlığı tarafından bir girişimciye tahsis edildi. Araziyi Orman ve Su İşleri Bakanlığı tahsis ediyor, Kültür ve Turizm Bakanlığı onay veriyor” diyor.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat: ”MNG’nin sahil dolgusu ile tartışma konusu olan otelin olduğu yer Özel İdare’ye ait. Sahilde görülen tüm işgaller, yapılaşmalar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izinleriyle gerçekleşiyor. Torba’da deniz kenarlarında yok edilen ormanlar Kültür Bakanlığı’nın sorumluluğunda. Torba’da denize sıfır yapılaşmayı görünce bizim de yüreğimiz yanıyor” diyor.
Yapılmışları yıkmaktan, verilmiş izinleri, müktesep hakları iptal etmekten önce, bundan sonra çevreyi korumaya ve çarpık yapılaşmayı önlemeye yönelik tedbirleri almak gerekir. Kamu arazilerini tahsis eden, satan, yapılaşmaya izin veren Ankara. Koylarda yoğun rezidans projelerine izin veren Ankara... Belediyeler için 1/25 binlik planları hazırlayan Ankara. Bu gerçeği görmezden gelerek, geriye dönerek “Şunu yıkarız, izin hakkını iptal ederiz” kolaycılığıyla günü geçirmek yanlış olur.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/ |
