Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 03 Mayıs 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Fındıkta serbest piyasa uygulanıyorsa piyasadaki arz-talep dengesine göre birileri üzülebilir, birileri de sevinebilir. Bugün üzülenler ileride sevinebilir de. Tüm mesele, bu piyasada olan oyuncuların bunu bilerek pozisyon almalarıdır.

 

Fındık Tanıtım Grubu'nun 5 Ekim tarihinde gazetelere verdiği, "Serbest piyasa koşullarında her durumda Türkiye kazanıyor" başlıklı ilanlar dikkatimi çekti. İlanda aynen şunlar yazıyordu: "Rekolte azlığında fındık 5 liraya koşuyor. Bu durum gösteriyor ki sorun, arzın fazlasındadır. Fındıkla oyun oynayanlar yoktur. Bugün 5 lira eden fındık, arzın fazla olduğu yıl 3 liraya düşebilir. Bugün gülenler yarın şikâyet etmesin, kimse kimseyi fiyatı düşürmekle suçlamasın, kimse devleti bu işe müdahale etmeye çağırmasın."

İlanda ayrıca, "Adil ve dengeli bir piyasa için çözüm; arzı azaltmaktan, üreticiyi güçlendirmekten ve fiyatta istikrarı sağlamaktan geçer" deniyor. İlanlarda vurgulanan ana tema bu.

Son dönemde fındık piyasasında ilginç gelişmeler yaşanıyor. Nedeni ise sezon başında fındık rekoltesinin 600 bin ton olacağı düşünüldüğünden, ihracatçılar; fındığı, üreticiden 2-3 liraya alacaklarının hesaplarını yaptılar. Ancak rekolte 400 bin ton olunca fiyat 5 liraya çıktı. Sonuçta da devletin piyasaya müdahale etmesi ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) deposundaki fındıkları satması istendi.

Fındık Tanıtım Grubu'nun gazetelere verdiği ilanı görünce geçmişi hatırladım. Bu konuya daha önceki birkaç yazımda da değindim. Tekrarlamakta fayda görüyorum.

 

Ve TMO piyasaya girdi

2006 yılıydı.. Fiskobirlik, üreticiden aldığı fındığın parasını ödeyememiş ve kredi sıkıntısına girmişti. Hükümet aldığı kararla TMO'ya fındık alım yetkisi verdi ve TMO, 162 bin 500 ton ile tarihin en yüksek alımlarından birini yaptı.

Amaç, fındık pazarını düzenlemekti. Ne ilginçtir ki, o dönem TMO, fındığı brüt 4 YTL'den, Fiskobirlik ise 4.6 YTL'den aldı. Piyasada ise fındığın fiyatı 3.3 ile 3.4 TL aralığında oluştu. Yani, fındığın fiyatı düşüyordu ama kimse neden düştüğünü bir türlü çözemiyordu.

Bu aşamada devreye uluslararası spekülatörler girdi ve Türkiye'den fındığı ölü fiyatına almaya çalıştı. Bu yüzden de fındık fiyatı, arzu edilen seviyeye gelemedi. İşin özü, bir tarafta çok ciddi fındık stoku varken diğer tarafta fındığın fiyatı düştü.

2007 yılına gelindiğinde ise fındık, 4.3-4.4 TL aralığında işlem gördü. Fiskobirlik'in satış fiyatı bile 4.6 TL'ye çıkamamıştı.

 

Serbest piyasaya geçildi

Yine 2007 yılında hükümet, fındıkta iki kademeli yeni stratejisini açıkladı. Bunlardan birincisi, kademeli fiyat uygulamasıydı. Fındık piyasası genellikle beklentileri ve dedikoduları satın alan bir piyasa olduğundan; üretici, kademeli fiyat sayesinde, ileriye yönelik kâr realizasyonu anlamında olumlu sinyal aldıkça, ürününü bir yıldan fazla bekletebilecekti. Ürün bekledikçe, piyasadaki fiyatı da yükselecekti. Fındığın fiyatını yükseltmenin yolu, üreticiye somut hedef gösterip, ürününü bekletmesini sağlamaktı.

Fındıkta uygulamaya konan stratejinin ikinci ayağı ise piyasayı kendi haline bırakmak ve hiçbir müdahale olmadan fiyatın, piyasada kendiliğinden belirlenmesini sağlamaktı. Yani, fındıkta serbest piyasa koşulları oluşturulacaktı. Arz-talep dengesine göre piyasa kendi kendine oluşacaktı.

Bu stratejinin arkasında yatan gerçek ise şuydu: Rekoltenin düşük olması nedeniyle üretici fındığını, piyasadaki arz-talep dengesine göre rahat satabilecekti. Üretici de bu fiyattan memnun olacaktı. Böylece de piyasaya herhangi bir kurum tarafından müdahale edilmeyecekti.

 

Müdahale gerekiyor mu

İşte birkaç yıldır fındıkta böyle bir strateji oluşturuldu ve benimsendi. Kimi zaman bu stratejinin bir ayağı işledi, kimi zaman işlemedi. Ama asıl amaç olan, serbest piyasa koşulu, bu zaman içinde oluştu. Bugüne baktığımızda ise fındığın fiyatı 5 lira.

Şu bir gerçek ki, eğer serbest piyasa uygulanıyorsa piyasadaki arz-talep dengesine göre birileri üzülebilir, birileri de sevinebilir. Hatta bir adım daha ileri gidip, bugün üzülenler ileride sevinebilir de. Tüm mesele bu piyasada olan oyuncuların bunu bilerek pozisyon almalarıdır.

Yok, herkesin aynı anda memnun edilmesi düşünülüyorsa; işte o zaman, devletin müdahalesi istenir. Ve bir kere müdahale edildi mi de arkası gelir. O nedenle uygulanması gereken serbest piyasa politikasıdır. Ve hükümetin de müdahale etmemesidir.

 

 Noyan Doğan

http://www.referansgazetesi.com/

Ekleme Tarihi
07.10.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız