Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Nisan 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Özelleştirme İdaresi, Türkiye Şeker Fabrikaları'na AŞ (Türk Şeker) ait, Çarşamba, Çorum, Kastamonu, Kırşehir, Turhal ve Yozgat fabrikalarını satışa çıkardı. Fabrikaları satın almak isteyenler için son teklif verme tarihi 19 Kasım.

Yapılan açıklamalardan ve medyaya yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla şeker fabrikalarıyla Suudi Arabistan merkezli Savola Group yakından ilgileniyor. Savola Group yöneticileri geçen hafta Turhal Şeker Fabrikası'nı incelemek üzere Turhal'a gitti. Fakat, çalışanlar tarafından fabrikaya sokulmadı.

Tarım işletmelerinin özelleştirilmesi geçmiş yıllarda dünyada çok tartışıldı. Özelleştirmenin bayraktarlığını yapan Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri bile tarımsal işletmelerin özelleştirilmesine soğuk baktı. Belli oranlarda özelleştirme yapsalar bile, tarıma desteklerini artırarak sürdürdüler.

Türkiye'de ise, ne yazık ki, özelleştirme tarımsal işletmelerle başladı. Süt Endüstrisi Kurumu (SEK), Et ve Balık Kurumu, Yem Sanayi ve diğer tarımsal işletmelerin özelleştirilmesi ülke tarımını çökertti. Bugün hâlâ, bu kurumların eksikliği yaşanıyor.

Geçmişteki bu kötü deneyimden ders almayan hükümet, şimdi benzer bir anlayışla şeker fabrikalarını özelleştiriyor. Hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program'a göre 2010 sonuna kadar Türk Şeker'e ait 25 fabrikanın tamamı tahmini 1.7 milyar liraya satılacak.

Bu özelleştirme sadece birkaç fabrikanın el değiştirmesi olmayacak. Türkiye için ve özellikle tarım sektörü açısından hayati öneme sahip pancar üretimini de doğrudan etkileyecektir.

Geçen perşembe, Şeker pancarının ekonomiye katkısı-1 (www.tarimdunyasi.net'ten okuyabilirsiniz) başlıklı yazıda ifade ettiğimiz gibi, şekerpancarı üretiminin önemini, ekonomiye, tarım sektörüne, istihdama katkısını bilmeyenler bu fabrikaları haraç mezat satmak istiyor. Oysa, şeker pancarı üretimi sadece şekerin hammaddesi değil. Entegre bir sistem kurulduğunda şeker pancarı ve şeker üretiminin ekonomiye ve tarıma çok yönlü katkısı var.

Cumhuriyet'in ilk yıllarında şeker fabrikalarının kurulmasına büyük destek veren Mustafa Kemal Atatürk, pancar üretiminin modern tarım tekniklerinin kullanılmasında ve yaygınlaşmasında çok önemli rol oynayacağının bilincindeydi. Nitekim, modern tarım tekniklerinin yaygınlaşmasında, tarımsal sanayinin gelişmesinde Türkiye Şeker Fabrikaları'nın çok büyük rolü oldu.

Geçen yazıda kısmen yazdığımız Konya Şeker modelinde bu gerçeği görmek mümkün. Konya ve civarındaki 52 bin ortaklı Konya Pancar Kooperatifi'nin sahibi olduğu Konya Şeker bünyesinde kurulan ve dünyada örnek gösterilen Çumra Şeker Entegre Tesisleri tam 16 tesis ve birimden oluşuyor.

Konya gezimizin en heyecanlı anlarını da bu entegre tesisi gezerken yaşadık. Her gün yurtiçinden ve dışından müze gezer gibi bu tesisleri gezmeye, görmeye gelenler var. Tesislerde bu işi organize eden bir ekip var. Gelen konuklara, akülü arabalarla tesis gezdiriliyor.

Konya Şeker İcra Kurulu Üyesi Sefa Çağlayan ve Çumra Tesisleri İşletme Müdürü Dede Ülker ile tesisi gezdik. Pancar ekicilerinin ürettiği şeker pancarına dayalı olarak kurulan Çumra Şeker Entegre Tesisleri'ne giren pancardan, şeker, sıvı şeker, arı yemi şurubu, sert şeker, fondan şeker, çikolata, şekerli mamuller, küp şeker, paketli şekerler, kandis şeker, biyoetanol, küspe, yem üretimi yapıldığını yerinde gördük. Bu üretim tesislerinden birçoğu ilk kez bir şeker fabrikası bünyesinde faaliyet gösteriyor. En son teknoloji ile üretim yapan bu entegre tesis dünyada da örnek tesis olarak kabul ediliyor.

Tesisleri gezerken kaptanımız Dede Ülker, bir seranın önünde durdu. Evet, yanlış okumadınız. Şeker entegre tesislerinin içinde toplam 6 dekarlık iki sera var. Bu seralarda domates ve muz yetiştiriliyor.

Sefa Çağlayan'ın anlattığına göre, üretimde enerji tasarrufu sağlamanın yaratıcı fikri olarak bu seralar kuruluyor. Şeker üretiminde ortaya çıkan "Kondanse Suyun" üretim sürecinde tekrar kullanılabilmesi için seralarda soğutulmasıyla gerçekleşiyor. Sera için gerekli ısıyı sağlarken soğuyan su, Çumra Şeker'e tekrar geri dönüyor. Yani, şeker fabrikasında 55 santigratlık sıcak su soğutma kulelerine gönderilirken seralardan geçirilerek hem soğutmada kullanılan enerjide tasarruf sağlanıyor; hem de seralarda kullanılarak üretimin maliyetinde büyük yer tutan ısıtma da sıfır maliyetle elde ediliyor.

Tesiste pancarın üzerinde fabrikaya gelen toprak bile değerlendiriliyor. Pancarını sökerek fabrikaya getiren üreticiler pancarı iyi temizlemediği için pancarın üzerinde bir miktar toprak kalıyor. Bu toprak, Konya'nın her yerine milyonlarca fidan diken Konya Şeker'in ağaçlandırma sahalarında değerlendiriliyor.

Özetle; pancardan sadece şeker elde edilmiyor. Entegre bir model ile değerlendirildiğinde ekonomiye, tarıma, tarımsal sanayie, hayvancılığa, taşımacılık, alkol, enerji, ilaç sanayi ve daha birçok sektöre devasa bir katkı sağlıyor. İstihdam yaratıyor. Bu nedenle şeker fabrikaları yabancıları teslim edilemeyecek kadar büyük öneme sahip. İlle de özelleştirilecekse, Konya Şeker modelinde olduğu gibi pancar üreticilerinin sahibi olduğu kooperatiflere verilmeli.

Konya Şeker modelinin yaratıcısı ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'un söylediği gibi liberalizmin kalesi Amerika bile kooperatif modelini tercih ederken Türkiye'nin başka arayışlarda olmasına gerek var mı?

 

Ali Ekber Yıldırım

http://www.dunyagazetesi.com.tr/

Ekleme Tarihi
21.10.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız