Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 29 Mart 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Faizde dağın fare doğuracağı anlaşılınca yabancının hevesi kaçtı

 

 Alaattin AKTAŞ / EKO ANALİZ
 
 
 
Başbakan Erdoğan faiz tartışmasında kesin taraf olunca ve tüm ağırlığını faizin indirilmesi yönünde koyunca yabancı yatırımcı adeta tüm gücüyle devlet iç borçlanma senedi almaya yöneldi. Faiz indirilmeden önce görece yüksek sayılabilecek faizle, yani düşük fiyatla alınan bir devlet iç borçlanma senedi, faiz indirildiğinde birden değer kazanacaktı çünkü. Kısa dönem için bundan iyi kar mı olurdu...

İşte bu gerçeği gören ve Başbakan’ın Merkez Bankası üstünde kurduğu yoğun baskı sonrası faizin yüksek bir oranda indirilme olasılığı bulunduğunu dikkate alan yabancılar iç borçlanma senedine yüklendi. Başbakan Erdoğan Merkez Bankası’na dönük olarak ilk kez Almanya dönüşü çok sert bir ifade kullanmış ve faizle ilgili olarak “Artırırken 5 puan, düşürürken yarım puan, dalga mı geçiyorsun sen” diye konuşmuştu. Erdoğan, eleştirilerine Türkiye’de de devam etmişti. Başbakan’ın mayıs ayının son haftasındaki bu eleştirisi, yabancıları birden harekete geçirdi. Yabancı yatırımcı, 23-30 Mayıs haftasında 1.3 milyar dolarlık rekor düzeyde doğrudan DİBS alımı gerçekleştirdi. Alım, 30 Mayıs-6 Haziran haftasında 277 milyon dolara indi. Sonraki 6-13 Haziran haftasında yeniden canlanan yabancıların doğrudan DİBS alımı 483 milyon dolara yükseldi. Yani yabancı yatırımcı, faizin düşeceğini gördüğü üç haftada tam 2.1 milyar dolarlık devlet iç borçlanma senedi aldı.

Yabancı yatırımcıların, 2 Mayıs’tan 23 Mayıs’a kadar olan önceki üç haftada ise 1.7 milyar dolarlık doğrudan DİBS satışı gerçekleştirdiklerini belirtelim.

Beklenti sona erince...

Daha çok hisse senedi piyasası için kullanılan bir tanım vardır. “Beklentiler alınır, gerçekler satılır” denir. Bu kez, söz konusu olan piyasa iç borçlanma senedi piyasasıydı. Hisse senedinde fiyatın hangi yönde gelişeceğine ilişkin bir dizi analiz yapılır; ama bu kez DİBS piyasasında analize gerek yoktu, çünkü ne olacağı zaten bir anlamda açıkça dile getirilmişti. Faiz düşürülecekti; ama ne kadar, işte bu bilinmiyordu.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 24 Haziran’daki toplantısına yaklaştıkça faizde hangi düzeyde indirim yapılacağı da üç aşağı beş yukarı belli oldu; tahminler 0.50 ya da 0.75 puanda odaklanmaya başladı. Merkez Bankası’ndan gelen mesajlar da, indirimin ılımlı olacağı yönündeydi.

Yabancı yatırımcı faizin düşürüleceğine dönük beklentiyi satın almış, yani bu dönemde yüklü miktarda DİBS stoklamıştı. Artık yabancı yatırımcı ne kadar düşeceğini iyi kötü bildiği faizi gerçekleşmiş gibi yorumlayabilecek durumdaydı, 24 Haziran’ı beklemeden, daha önce ucuza aldığı kamu kağıdını biraz yükselmiş fiyattan satabilirdi. Nitekim yabancı yatırımcı da böyle yaptı.

23-30 Mayıs haftasında 1.3 milyar, 30 Mayıs-6 Haziran haftasında 277 milyon, 6-13 Haziran haftasında da 483 milyon dolarlık doğrudan DİBS alımı gerçekleştiren yabancı yatırımcı, Para Politikası Kurulu toplantısından önceki hafta, yani 13-20 Haziran haftasında ise 130 milyon dolarlık net satış gerçekleştirdi.

Hükümet cephesinden istenildiği kadar faizlerin yüklü miktarda düşürülmesi yönünde telkinler gelsin, hatta faizin 29 Ocak öncesindeki düzeye çekilmesi istensin, bu süreçte Merkez Bankası da sürekli olarak faizin makul düzeyde aşağı çekileceğinin işaretlerini verdi. Kaldı ki, Merkez Bankası bu görüşleri dile getirirken yalnız sayılmazdı; Başbakan Yardımcısı Babacan ve Maliye Bakanı Şimşek’in de Merkez Bankası’na destek verdikleri bilinmeyen bir durum değildi.

Tüm bu gelişmelerin sentezini yapan yabancı, 24 Haziran’da çok yüklü bir indirim geleceğini beklemediğini, toplantıdan önceki hafta satış yaparak gösterdi. Çünkü Merkez Bankası faizi indirdikten sonra kamu kağıtlarının ikinci eldeki fiyatı yükseldiğinde satış yapmak isteyenlerin çoğalması, bu kağıtların arz-talep dengesi yüzünden yeniden değer yitirmesine yol açabilirdi. O yüzden elini çabuk tutanlar, belki bir miktar “daha fazla” kardan oldular, ama en azından elde ettikleri karı cebe atma fırsatı yakaladılar.










http://www.dunya.com/

Ekleme Tarihi
30.06.2014
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Alaattin AKTAŞ
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız