Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 01 Mayıs 2024 Çarşamba
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Bu sütunda 2 Temmuz 2009 tarihli yazımızın başlığı, "GDO kabusu"ydu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın hazırladığı ve 26 Ekim 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik" ile kabus gerçek oldu..

Dün Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle Türkiye'de Genetiği Değiştirilmiş Organizmalardan (GDO) elde edilen ürünlere resmen izin verildi. Bu sürece nasıl gelindiğini kısaca hatırlatmakta yarar var.

2 Haziran 2009'da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra kamuoyuna açıklama yapmak üzere kameraların karşısına geçen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Ulusal Biyogüvenlik Yasa Tasarısı'nın Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını ve bu yasa ile Türkiye'de GDO'nun önünün açılacağını söyledi.

Bu açıklama yıllardır süren GDO tartışmasını alevlendirdi. Tartışmaya katılan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'de GDO'lu ürünlerin üretiminin ve ithalatının yasak olduğunu ve bu yasağı kaldırmayı düşünmediklerini ifade etti.

Bu açıklamalar üzerine 2 Temmuz tarihli yazımızda "Aynı hükümetin iki bakanı; birisi GDO'lu ürünlerin üretimine izin verileceğini, diğeri verilmeyeceğini söylüyor. Birisi doğruyu söylemiyor. Umarız doğruyu söylemeyen Cemil Çiçek' tir. Dünyanın önemli gen kaynaklarına sahip ülkelerden biri olan Türkiye'de GDO'lu ürünlerin üretimine ve tüketimine izin vermek tam bir felaket olur. Kimse bu kabusu yaşamak istemiyor" diye yazdık.

Aynı günlerde Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğlu, SKY Türk televizyonunda Enver Aysever'in "Aykırı Sorular" programında "GDO'ya karşıyız. GDO'nun Türkiye'ye tohum olarak sokulmasını ve ekilmesini istemiyoruz. Cemil Çiçek Bey'in beyanatındaki GDO'ların önünü açacak bir Biyogüvenlik Yasası'nın çıkarılacağı söyleminin, kendisine yanlış bilgilendirilmede bulunulmuş olduğundan kaynaklanıyor. Aslında böyle bir şey söz konusu değil" diyerek hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'i yalanladı.

Dün, Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik, Cemil Çiçek'in değil, Tarım Bakanı ve müsteşarının doğruyu söylemediğinin kanıtı oldu.

Yönetmelik ile ilgili ayrıntıları bugünkü DÜNYA Gazetesi'nde okuyacaksınız. Yönetmelikte dikkat çekici bazı düzenlemeler şöyle:

1- Yönetmelik, Türkiye'deki çiftçilerin GDO'lu tohumları alıp üretim yapmasını öngörmüyor. GDO'lu  ürünlerin işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili usul ve esasları düzenliyor. Ancak, yem sanayii için ithal edilecek GDO'lu ürünlerin tohumluk olarak kullanılmasını önleyen bir düzenleme, mekanizma yok.

2- GDO'lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılmasını yasaklıyor. Fakat, yemlerde kullanılması yasak değil. GDO içeren yemlerin hayvanlar tarafından tüketilmesi ve  süt, yoğurt vb. hayvansal gıdalar aracılığı ile çocuklarında etkilenmesi mümkün. Bu yönüyle çocuklar da risk altında.

3- GDO karşıtlarının ifade ettiği gibi "bebekler için zararlı olan ve yasaklanan bu ürünler yetişkin insanlara zararı yok mu?" sorusunu gündeme getiriyor.

4- Yönetmeliğin getirdiği en tartışmalı uygulamalarından birisi, GDO'suz ürünlerin etiketinde GDO'suz  olduğuna dair ifadelerin kullanılmasının yasaklanması. Daha açık anlatımla, tüketici aldığı ürünün GDO'lu olup olmadığını öğrenemeyecek. Çünkü, GDO'suz ürün tüketmek isteyen tüketici aldığı ürünün etiketinde bunu göremeyecek. Tüketici açısından büyük risk taşıyan bu düzenleme aynı zamanda GDO'suz ürün üreten işletmeleri de bunu ürünlerin etiketine yazamayacağı için cezalandıracak. Sadece bu düzenleme bile yönetmeliğin yargıda iptal edilmesine neden olabilir.

Dünyada ilk kez 1994 yılında ticari olarak piyasaya sürülen GDO'lu ürünler, 1998 yılından bu yana, Türkiye'ye girdiği biliniyor. Yılda iki milyon ton civarında GDO'lu mısır ve soyadan üretilen işlenmiş ürünlerin, 800?den fazla çeşitle tüketici sofrasına ulaştığı biliniyordu.

Özetle, gayri resmi olarak ülkeye giren GDO'lu ürünlere bu yönetmelikle kapılar sonuna kadar açıldı ve GDO kabusu gerçek oldu. Halkın sağlığını, ülkenin gen kaynaklarını, tarımı doğrudan tehdit eden, hükümetin GDO açılımı da çokça tartışılacak.

 

Ali Ekber YILDIRIM

http://www.dunyagazetesi.com.tr/

Ekleme Tarihi
27.10.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız