Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 01 Mayıs 2024 Çarşamba
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) yönetmeliği kafaları iyice karıştırdı.

Yönetmeliği; "GDO yasaklandı" diye yorumlayanlar bile oldu. Tarım Bakanlığı, tepkiler üzerine yaptığı açıklamada Türkiye'nin gen kaynaklarını korumak için bu yönetmeliğin çıkarıldığını ifade etti.Yönetmeliğin hangi amaçla hazırlandığını ve neler getirdiğini daha iyi anlamak için geçmişteki bir olayı hatırlamakta yarar var.

Yıllar önce ülkeye kaçak sigara giriyor diye bir gece yarısı operasyonu ile sigarada devlet  tekeli kaldırıldı. Sigara sektörü çok uluslu şirketlere açıldı. Bugün sigaranın üretimi ve dağıtımı 4 tane çok uluslu şirketin elinde. Kaçakçılığı önlemek yerine, devlete adeta para basan sigara sanayii feda edildi.

Benzer bir durum şimdi GDO' da yaşanıyor. 1998'den beri halkın sağlığını tehdit eden GDO'lu ürünler yasal olmayan bir biçimde Türkiye'ye giriyor. Görevi, yasal olmayan GDO'lu ürünlerin ülkeye girişini engellemek olanlar, bu yönetmelikle GDO'lu ürünlerin serbestçe ülkeye girişine izin veriyor.

Daha düne kadar, "Türkiye'ye GDO'lu ürünler girmiyor, kesinlikle yasaktır" diyorlardı. Şimdi, "Bu ürünler zaten yasal olmayan bir biçimde ülkeye giriyordu. Bunu herkes biliyordu. Bundan sonra yasal olarak girecek" diyerek yönetmeliği savunuyorlar.

Bu mantığa göre, uyuşturucu da ülkeye yasal olmayan yollardan giriyor ve bunu herkes biliyor. O zaman uyuşturucunun da yasal olarak ülkeye girmesi için bir yönetmelik çıkarılırsa bu sorun da çözülmüş olur.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, 26 Ekim 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan GDO yönetmeliği, yıllar önce sigarada verilen taviz gibi, GDO'lu ürünlerin ülkeye serbestçe girişine izin veriyor. GDO'lu ürünlerin Türkiye'ye girmesi demek, tarımın, gen kaynaklarının bitmesi demek. Zirai ilaçta, mazotta, gübrede, tohumda dışa bağımlı olan ülke tarımı, adım adım GDO üreten çok uluslu şirketlere teslim edilecek.

Yönetmelikte "üretime izin verilmiyor" diye avunmanın yararı yok. Bir süre sonra, bu ürünlere milyonlarca dolar ödüyoruz, neden kendimiz üretmeyelim, diye üretiminin de önü açılacaktır.

Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmelik bu işin ilk adımıdır. Kaldı ki ikinci, üçüncü adımlar için yönetmeliğe bazı maddeler ustaca yerleştirilmiş. Örneğin; yönetmeliğin genel hükümler bölümünü oluşturan 5. maddenin 9.bendinde aynen şöyle deniliyor: "Bu yönetmelikte yer almayan hususlarda bakanlık her türlü düzenlemeyi yapmaya ve tedbiri almaya yetkilidir."

Bunun anlamı şu, bugün GDO'lu tohumların ithalatını kapsam dışında tutan bakanlık, yarın buna da izin verebilir. Bugünün Tarım ve Köyişleri Bakanı iyi niyetli olabilir ve bu maddeyi işletmeyebilir. Fakat, yarın o koltuğa oturacak bir başka bakanın bu maddeye dayanarak rahatlıkla GDO'lu tohum ithalatına, Türkiye'de üretilmesine izin verebilir.

27 Ekim tarihli yazımızda ( www.tarimdunyasi.net <http://www.tarimdunyasi.net> ten okuyabilirsiniz) ifade ettiğimiz gibi yönetmeliğin en tartışmalı konularından birisi GDO'lu ürünlere izin veren komitenin oluşumu ve çalışma yöntemi. Bilimsel ve bağımsız denilen komite tamamen Tarım Bakanlığı'na bağlı çalışacak. Komite üyelerini bakanlık atayacak. Yönetmeliğin 7. maddesinin 7. bendinde "Komite, her türlü iş ve işlemlerinde bakanlığa karşı sorumludur" deniliyor. Böyle bir komitenin bilimsel çalışma yapması ve bağımsız olması mümkün mü?

Yönetmelik 26 Ekim'de Resmi Gazete'de yayınlandı ve yürürlüğe girdi. Yönetmelik gereği ülkeye girecek GDO'lu ürünlerle ilgili karar verecek uzmanlar listesi ne zaman hazırlanacak, komite ne zaman oluşturulacak? Bu çalışmalar sürdürülürken ülkeye giren GDO'lu ürünler nasıl denetlenecek?

Aceleyle hazırlanan ve hiçbir altyapısı olmayan GDO yönetmeliği daha çok tartışılacak. Ama bir gerçek var ki, GDO'ya yasak gelmedi. Kapılar sonuna kadar açıldı.

Fındık stratejisine ne oldu?

Temmuz'da 5 bakan tarafından açıklanan ve  "devrim" olarak nitelendirilen fındık stratejisi üçüncü ayında delik deşik oldu. Bakanlar Kurulu kararı ile, fındık stratejisinde ciddi değişiklikler yaptı.

27 Ekim Tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan değişiklik kararı ile fındık stratejisinde çok büyük hatalar yapıldığı kabul edilmiş oldu. Değişiklik kararı ile daha önce sökülmesine karar verilen 750 metrenin üzerindeki fındık ağaçlarının sökülmesine gerek olmadığı, burada alternatif ürünlerin yetişmeyeceği kabul edilmiş oldu. Ayrıca, Karadeniz Bölgesi'nde 5 ilçeye daha fındık dikme izini verildi.

Böylece  fındık stratejisinde 406 bin hektarla sınırlandırılması öngörülen ruhsatlı fındık dikim alanı, bu değişiklikle 471 bin hektara çıkarıldı.

Fındık dikim alanlarını sınırlandırılmasını öngören strateji, dikim alanlarını genişletilmesine dönüştü.

Fındık stratejisinin ne kadar yanlış bir temele oturtulduğu bu kararla itiraf edildi. Bu yanlışları eleştirdiğimizde elinde dosyalar alternatif ürünlerin fındıktan 20 kat,100 kat daha karlı olduğunu iddia eden Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğlu, dün NTV 'de canlı yayında eveledi geveledi, "yanlış yaptık, özür dileriz" diyemedi. Alternatif ürünlerin kök yapısının 750 metrenin üzerindeki alana uygun olmadığını söyledi.

Ülke tarımının hangi ellerde olduğunu, devrim niteliğinde diye sunulan stratejilerin nasıl boş çıktığını görüyorsunuz. Aylardır yazdığımız gibi fındık stratejisinin tek amacı üreticinin elindeki fındığı ucuza kapatmaktı. Fakat, üretim az olunca alivrecilerin bu oyunu da boşa çıktı.

Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.

 

Ali Ekber YILDIRIM

http://www.dunyagazetesi.com.tr/

Ekleme Tarihi
29.10.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız