Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 27 Nisan 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Selahattin Hakman önceki gün, “Kriz nedeniyle sanayide üretim yavaşlamasaydı, 2009 yılında elektrik kesintileri başlayacaktı” dedi.

 Ekonomi canlanır gibi olsa, elektrik kıtlığı başlayacak. Bugün kıtlığın olmamasının sebebi  Hakman’ın da belirttiği gibi sanayi sektöründe elektrik talebinin daralmasıdır.
Elektrik politikamızdaki ihmallerin faturasını, daha çok, daha çok doğalgaz santralı kurarak ödeyeceğiz. Kısa sürede çaresizlikten yeni doğalgaz santralları kurulacak. Sonra da hükümet işi gücü bırakarak komşulardan doğalgaz temin etme çabasına girecek. Elektrik her ülkenin olduğu gibi bizim ülkemizin de temel sorunu.
Başka ülkelerde kişi başı yıllık elektrik tüketimi 5 bin kwh (kilovat saat) dolayında. Bizde 2.2 bin kwh dolayında. (2000 yılında 1.4 bin kwh idi.) Bizim kişi başı tüketimimiz de 5 bin kwh’ye doğru yavaş yavaş tırmanıyor. Kişi başı tüketim sadece evlerdeki tüketim anlamına gelmiyor. Sanayi ağırlıklı olarak ülkedeki tüm tüketimi yansıtıyor. Bizde yıllık elektrik tüketimi ekonominin büyüme hızının 2 katı oranında artıyor. Ekonomi yüzde 5 büyürse elektrik tüketimi yüzde 10, ekonomi yüzde 7 büyürse elektrik tüketimi yüzde 15 dolayında artıyor. Demek ki, elektrik üretimini her yıl yüzde 10 dolayında artırmaya mecburuz.

Üretim tüketimi karşılayamayacak
2007 yılında 191.5 milyar kwh, 2008 yılında 198.2 milyar kwh elektrik ürettik. Kayıplar sonucu 2007 yılında tüketim 155.1 milyar, 2008 yılında 161.9 milyar kwh olarak gerçekleşti. 2009 yılında sanayi üretimi gerilediği için talep azaldı, üretim düştü. 2008 yılının ilk 10 ayında üretim 166.8 milyar kwh iken, bu yıl aynı dönemde 160.2 milyar kwh olarak gerçekleşti. 2008 yılında toplam üretimde doğalgazlı santralların payı yüzde 48, kömür yakanların payı yüzde 29, sudan üretilen elektriğin payı yüzde 17 dolayında. Eğer önümüzdeki yıllarda sanayimiz normal çalışmaya başlarsa, elektriksiz kalmamak için her yıl 20-25 milyar kwh dolayında üretim artışı gerekiyor. Elektrikte üretim artışı için santral kurmak lazım. Santral kurmak hem zaman istiyor hem para istiyor.
Rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi gibi yeni sistemler çok iyi ama, bu sistemlere dayalı olarak ülkenin elektrik enerjisi sorununu çözmek imkânsız. Derelerden akan sulardan elektrik üretmek üzere küçük hidroelektrik santralları (HES) için harekete geçildi ama, bunlar gerçekleşse bile tümü 5-6 milyar kwh elektrik üretecek. Uzun süredir başlayabildiğimiz ciddi bir proje yok. Ortalıkta sürünen tek proje Ilısu Barajı ama, yapılabilse bile 2.5 milyar euro harcamayla 6 yıl sonra devreye girecek ve de sadece 3.6 milyar kwh elektrik üretebilecek. Kömür ve su kaynaklarımızı yeterince değerlendiremiyoruz. Çevreciler kömür santralı kurulmasına, tarih meraklıları baraja karşı.

Ya nükleer ya doğalgaz
Nükleer enerji santralı küresel boyutta büyük bir iş. 3 bin-5 bin MW kurulu güce sahip bir nükleer enerji santralı 10-15 milyar dolar harcamayı gerektiriyor. 8-10 yılda tamamlanabiliyor. Tamamlandıktan sonra yılda 25-40 milyar kwh elektrik üretebiliyor. Dikkat buyurunuz, bizim elektrik talebimiz her yıl 20-25 milyar kwh artıyor. Önümüzdeki yıllardan itibaren her yıl bu büyüklükte elektrik üretecek ek santrallara ihtiyacımız var. Buna karşılık, nükleer santral yapılabilse bile 8-10 yıl sonra devreye giriyor. Ve de bir nükleer santral devreye girdiği yıllarda Türkiye’nin artan yıllık enerji talebini ancak karşılayabiliyor.
(Bir ara tespit: Bütün sakıncalara rağmen bizim sorunumuzun çözümü çok sayıda nükleer santrala hemen başlayabilmek.)
Türkiye elektriksiz kalamayacağına göre, önümüzdeki yıllarda “mecburiyetten” hükümetler gene doğalgaza dayalı santrallar kurdurmak zorunda kalacaktır. Çünkü doğalgaza dayalı santralların hem kuruluş maliyeti düşük hem de bu tür santrallar 1-2 yılda devreye girebiliyor. Ama bu santralların işlemesi için doğalgaz lazım. Doğalgaz ise, hem pahalı hem temini siyasi ilişkilere bağlı.
Bugüne kadar böyle geldik. Ve de elektriğin yarısı doğalgazdan üretilir oldu. Demek ki bundan sonra da böyle olacak.

 

Güngör Uras

http://www.milliyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
21.01.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız