Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 27 Nisan 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

HUBUBAT, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ni çatısı altında toplayan İstanbul İhracatçı Birlikleri Başkanı Zekeriya Mete, Sanayi ve Ticaret Bakanı olduğu günlerde Zafer Çağlayan’ı ziyaret etti. Çağlayan sordu:

- Ne gibi sorunlarınız varsa bana rahatlıkla anlatın, çözelim.
Zekeriya Mete, gündemdeki sorunları anlatırken, şekerdeki sıkıntıyı da aktardı:
- Sayın Bakanım, şeker fabrikalarını çatısı altında toplayan Şeker Şirketi size bağlı. (Çağlayan, daha sonra şeker fabrikalarını Özelleştirme İdaresi’ne devretti) Bize kotanın kotasını uyguluyor.
- Ne demek kotanın kotası?
- Şeker ithalatı yasak. Temelde Şeker Şirketi’ne mahkumuz. Her alıcı kendi taşımasını yaptırıyor. Şeker Şirketi yine de ton başına 60 dolar navlun alıyor.
Çağlayan, özel sektör pratikliğiyle formülü ortaya koydu:
- Hemen görüşür, çözüm bulurum.
Aradan birkaç gün geçti, Şeker Şirketi Genel Müdürü Azmi Aksu, Zekeriya Mete’yi aradı:
- Beni neden Sayın Bakan’a şikayet ettin.
- Sayın Bakanımız sorunlarımızı sordu. Ben de 60 dolarlık navlun haksızlığını da saydım.
Zekeriya Mete’yle geçen gün buluşunca bir numaralı sorun olarak 60 dolarlık navlunu masaya koydu:
- İhracatta maça 60 dolar mağlup çıkıyoruz.
- Şekerin fiyatı ne kadar?
- Dışarda 800 dolar, Türkiye’de 1700 lira. Türkiye’nin 1.5 milyar dolarlık çikolata ve şekerleme ürünü ihracatı var. Bu fiyat ihracatı olumsuz etkiliyor.
- İthalat yapamıyor musunuz?
- İthalat yasak. O yüzden ‘Bari ton başına 60 dolarlık navlun kalksın’ diyoruz.
- 60 doların kalkması sizi rahatlatır mı?
- En azından üzerimizdeki bir yük kalkar, rekabette biraz güç toplarız.
Mete’ye göre, 2009’da 130 milyar dolardan 101 milyar dolara inen ihracatın daha da yükselmesinin önündeki en önemli engel içeride:
- İthalata fren koyar gibi ihracatı yöneten bürokratlarımız var...
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ihracatçılarla dünyayı turluyor.
“İçerde de sorun var” uyarılarını da dikkate almak gerekiyor.

Adapazarı ofisini kapattı, ‘ilin milletvekillerine sorsaydın’ uyarısı aldı

İSTANBUL İhracatçı Birlikler Başkanı Zekeriya Mete, giderleri gözden geçirirken, Adapazarı’nda tek görevlinin çalıştığı ofis dikkatini çekti:
- Bütün işlemler Türkiye’nin her yerinden on-line yapılabiliyor. Böyle bir ofise gerek var mı?
Ofisin yaptığı işler incelendi, kapatılmasına karar verildi. Anında Mete’ye telefon edildi:
- Adapazarı milletvekilleri bozulmasınlar. Onlara da bilgi verseydiniz.
Mete, yanıt verdi:
- İhracatçı Birlikleri yarı resmi statüde olabilir. Ancak, bizim kullandığımız ihracatçının parası. 
Sonunda Adapazarı’ndaki tek kişilik ofis kapatıldı...

‘Plastic Bottle’ olmaz ‘plastik şişe’ yazılacak

ZEKERİYA Mete, bir ilginç bürokrasi öyküsü de Ülker’in tesislerinde ürettirdiği “Happy Gum” markalı sakızdan aktardı:
- İhraç ürünü diye evraklara sakızın kutusunu “Plastic Bottle” yazıyorduk değiştirdiler.
- Neden?
- “Plastik şişe yazılacak” dediler...
Mete, bu örnekle sözü yine bürokrasiye getirdi:
- 200 ülke ve noktaya ihracat yapıyoruz. Bürokrasi hâlâ hızımızı kesiyor.
Bürokrat ihracatın önünü açmalı ama ihracatçı da kurallara uymalı. Aksi halde ihracatçının en küçük hatası, “Türk Malı, falanca ülkenin kapısından döndü” damgası yediriyor...

‘Helal’in üstünü çizin haksız rekabet olmasın

İSTANBUL İhracatçı Birlikleri üyesi şirketlerden biri, dahilde işleme rejimi çerçevesinde ithal ettiği hammaddeyi gümrükten çekmekte zorlanınca Birlik Başkanı Zekeriya Mete’ye haber verdi:
- Başkanım çuvalların üzerinde “Helal” yazıyor diye hammaddeyi gümrükten alamıyoruz.
Mete devreye girdi, ilgililere sordu:
- Neden izin vermiyorsunuz?
- “Helal” yazısı iç pazarda haksız rekabete yol açabilir.
- Ama o çuvallarda gördüğünüz “Helal” hammaddeyi üreten şirketin adı.
- Olsun, izin veremeyiz.
Zekeriya Mete, ilgili il müdürünü aradı, çözüm farklı şekilde bulundu:
- Çuvalların hepsinde “Helal”in üstü çizilecek...

 

Vahap MUNYAR

http://www.hurriyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
19.02.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız